Hayal
O akşam çok huzurlu bir biçimde uyumuştum. Sabah ise kalkmak bir o kadar zor olmuştu.
Tam kalkmıştım ki saate bakmamla birlikte şok olmuştum. Saat 10.30' du. Hemen aşağı indim. Kimse yoktu evde. Annem masanın üzerine bir kağıt bırakmıştı. " O kadar güzel uyuyordun ki uyandırmaya kıyamadım. Bugün okula gitme. Buzdolabında yemek var. Akşam biraz geç gelebilirim. Seni seviyorum Öptüm:*. Annen. "Bu da ne demek oluyordu şimdi. Okula gidemeyecek miydim? Mert' i göremeyecek miydim? En çok da bu koymuştu. Ah anne! Bir gün bana acımasan olmuyor muydu?
Çok sinirlenmiştim yine. Elime mısır gevreğimi aldım ve televizyonu açtım. Hiç mi güzel bir program yoktu bu televizyonda. Hepsi ya evlilik programı ya yemek programı.
Televizyondan vazgeçip Mert' i aradım. Telefonu açtığında ses tonundaki neşe bariz bir şekilde ortadaydı.
+ Nerdesin?
- Geç uyandım, annem gitme dedi. Seni ne kadar görmek istesemde... otobüs falan bulamadım yani karıştı.
+ Tamam.
- Nerdesin Cerenlemisiniz?
+ Yok, o başka biriyle takılıyo. Ben de yalnızım öyle geziyorum.
- Peki bugün bi planın varmı?
+ Aslında var.
- Ya görüşemiyeceğiz o zaman.
+ Seni bir yerlere götürmeyi düşünüyorum aslında.
- Gerçektenmi!? Nereye?
+ Nereye istersen.
- Bir düşüneyim.
+ Seni tekrar ararım. Seni seviyorum.
- Seni seviyorum.Konuşmadan sonra çok ama çok heyecanlandım. Onu gerçekten seviyordum. Nereye gidebileceğimizi düşünüp durdum. Ecemi aradım sordum bir şeyler bulamadık. Hayatım klasik bir aşk kitabı gibi ilerliyordu. Aslında bu güzledi. Değişiklik olursa neler olur diye düşündüm. Onu bırakıp gidilecek yer aradım.
Kafeler, restoranlar, alışveriş merkezleri hiç bir şey bulamıyordum. Sonunda klasik aşk hikayesine uyacak bir şey buldum. Lunapark. Merte mesaj attım. Olur dedi. Akşam arabsdıyla beni aldı. Ona sarıldım. Ve lunaparka gittik. Lunapark doluydu. Güneşin batımında bizim gibi bir sürü sevgili vardı. Ilk başlarda çocuklar gibi adrenalinli şeylere bindik. Hepsinde çıkğlıklarla güldük ve birbirimize baktık. Elimi tutması bile beni mutlu ediyordu. Daha sonra gene klasiği bozmayalım dedim. Ve dönme dolap. Dönme dolapta ona doğum gününü sordum. Oda bana sordu. Doğum günüm yaklaşıyordu. 5 Kasımdı. Bunları konuşurken dönme dolabın tepesine çıkmıştık. Ona bakıp dudağına bir öpücük kondurdum. Yanaklarımız kıpkırmızı olmuştu. Bu güzel akşam üstü için ona teşekkür ettim. Eve bıraktı, yanağından öpüp eve doğru gittim. Annem gelmemişti. Geç gelicem demişti zaten. Odama çıkıp Ecemle konuştum. Ecem gene çığlıklar içindeydi. Sonra Cereni arayıp nasıl olduğunu sordum. En sonda Mertle mesajlaştım. Mesajlaştıkça aşık oluyordum. En sonunda mutfağa gidip yemek yedim. Yarım saat kadar sonra da annem gelmişti. Sohbet ettikten sonra ona Mertten bahsettim. Annemin tepkisi beni şaşırttı. Çok mutlu olmuştu. Merti ona anlatmaya başladım. Bir gün yemeğe gelemsini söyledi. Anneme heyeceanla olur dedim. Merte mesaj attım aynı şekilde oda olabilir dedi. Yarın akşam Mert yemeğe geliyordu.
*********************************
************************************
Mert
Lunaparkta doğum günlerimizden bahsetmiştik. Ona neler alacağımı düşünürken beni öptü. O anda karnımda tekrar kelebekler uçuşmaya başladı. Çok mutluydum. Onu çok seviyordum. Gerçekten. Lunaparktan sonra onu Eve bıraktım. Bu seferde yanağımdan öpmüştü. Çok mutluydum. Akşam gelen o mesajdan sonra hayatımda başka birine aşık olamayacağımı düşünüdüm. O saçları, o gözleri bırakabileceğimi düşünemiyordum bile. Beni yemeğe çağırıyordu. Düşüneksizin 'Evet' dedim. Yarın Hayalin evine gidip onubla yemek yiyecektim. İnanımıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hissiz
RomanceBütün duyularınız teker teker kaybolmaya başlasa ve bu tamda gerçek aşkınızı bulduğunuzda olsa, siz ne yapardınız? #hissiz