Hissiz

Aktörlük

Mert'in ağzından
Ahh! Yaz tatilimin içine eden lanet okulun lanet ilk günü! Yapacak bir şey yok. "Bip, bip, bip" yarı uykulu halimle ertlediğim çalar saati kapatıp dişlerimi fırçalamaya banyoya gittim. Yüzümu yıkayıp, dişlerimi fırçaladım. Saçımada tarakla dalga şekli verip üstümü giyinmeye başladım. Oydu buydu derken işlerimi bitirip aşağıya indim. Hiç kimse kalkmamistı. Mutfağa gidip birkaç şey hazirlayıp kırmızı Converslerimi giydim ve okula yürümeye başladım. Kulaklıkla "Queen" dinlerken hafif esintili ama bol güneşli havanın tadını bir güzel çıkardım. Okula vardığımda arkadaşlarımla klasik erkek tokalaşmalarını yapıp tiyatro bölümüne ağaçlık güzel yolların arasından ilerledim. 2. Senem de başlamıştı üniversitede. Hocaların zırvalıklarıni dinlemekle geçen bana asırlar gibi gelen 1 saatin sonunda kampüste biraz gezintiye çıktım.
Arkadaşımın kardeşi Cereni bir kızla gördüm. Biraz sohbetten sonra yanındaki kız ile tanışma fırsatına sahip oldum.
"Mert", "Hayal" dedi.
Cerene "bu sene daha çok görüşelim", Hayale de "tanıştığımıza memnum oldum" diyerek uzaklaştım.
Hayal güzel kızmış diye içimden geçirip, belli belirsiz saçma bi sekilde sırıttım.
Düşüncelerime yenik düşüp Hayal hakkında düşünemeye başladım.
Neşelimiydi?, iyi birimiydi?, düşüncelimiydi?
Cerenle daha çok görüşmeye karar verdim.