Kelebek

35 2 3
                                    

Hayal

Okula her gidişimde onunla daha çok gezmek, onu daha çok yaklaşmak, daha çok sevmek istiyordum. Her gün okula yüzümde gülümsemelerle gidiyordum. Allah razı olsun, onunda benden pek bir farkı yoktu. Ceren de anlamıştı galiba bize gülüp bakıyordu sürekli. Mert ile hiç bozmadan yolumuza devam ediyorduk. Ne o benim onu sevdiğimi, ne onun benin sevdiğinden birbirimize bahsetmemiştik. Eve geldiğimde bile anneme sırıtıyordum. Her şeye gülüp aşkı belli ediyordum. Karnımda kelebekler uçuşuyor. Kalbime uzanan kelebekler

Her gün okula gitmek için can atıyordum. Onu görecek olma fikri bile yüzüme masum bir gülümseme yerleşmesine yetiyordu.

Uzun süredir kimseden hoşlanmıyordum. Şimdi bunun ne kadar güzel bir duygu olduğunu şimdi anlıyordum.

Gece yatmadan önce devamlı onu düşünüyor, o güzelim kahverengi gözlerin içinde kaybolmak istiyor, o kokusunu içime çekmek istiyordum. Onu her gördüğümde ne kadar yorgun ya da mutsuz olsam da beni mutlu etmeyi her daim başarıyordu. onu görmek benim için cankurtaran simidi gibi hayati ve zor anlarıma yetişen bir şeydi.

Mert

Hayal, Hayal, Hayal... O aklımdan çıkmayan isim... Nasıl unutabilirim ki her dakika aklımda olan ismi?

O tek kelimeyle harikaydı. Kişiliğiyle tam bir ideal sevgiliydi. Güzelliğiyle göz alıcı görünüyordu. Ona bakan bir daha kafasını çevirip bakıyordu. Onda her kızda olan şeyler yoktu. O farklıydı. Kendini başkalarına sevdirme gibi bir çabası yoktu. Onu gören herkes seviyordu. Onu sevmemek imkansızdı. Onu garip bir şekilde kıskanıyordum. Onunla konuşan her erkeği boğup atmak istiyordum.

Onda çekici bulduğum şeylerden biri de saf olmasıydı. O altıma girmek için can atan hiç bir kıza benzemiyordu. Böyle bir derdi de yoktu. Daha önce bir sürü sevgilim olmuştu ama hepsi kafamı dağıtmak için olan geçici heveslerdi. Hiç birinden gerçekten hoşlanmamış, onların gözünde beni çeken şeyler bulamamıştım.

Onu elde etmeliydim. O kız benim olacaktı. Buna kararlıydım. Bu cümleyi aklımdan bir sürü kez daha geçirdim; o benim olacaktı.

**********************************

**********************************

Hayal

Okula gitmek için sabah 7' ye alarm kurduğumu hatırladığımda okul saatlerine lanet okudum. Yavaş yavaş kalktım. Tavşanlı pelüş terliklerimi ayağıma geçirdim ve banyoya girdim. Aynada kendimi gördüğümde korktum. Saçlarım karışmış ve sürdüğüm ince göz kalemi akmıştı. Hemen suyu ısıtıp güzel bir duş yaptım. Saçlarımı kuruttum ve bol bir şekilde kabarmaması için ördüm. Daha kimse uyanmadığı için bir ekmek üzerine biraz fındık ezmesi sürdüm. Geri yukarı çıktım ve kot gömleğimin içine beyaz atlet giyip altına da anneme zorla aldırttığım siyah taytımı giydim. Gözüme kalemimi çekip deri çantamı da elime aldım. Aşağı indiğimde ortada dolaşan telaşlı anneme günaydın deyip çizmelerimle dışarı çıktım.

Çıktığımda gördüğüm şeyle irkildim. Evimizin önünde yeni gibi gözüken bir BMW jip duruyordu. İçindekinin kim olduğuna bakmaya gittiğimde 32 diş sırıtan bir Mert beklemiyordum açıkçası. Arabadan aşağı indi ve bana sarıldı. O an içimde bir şeylerin kıpırdaştığını hissettim. Arabanın kapısını reverans yaparak açtı. Bu yaptığı gülümsememe neden olmuştu.

Araba ilerlemeye başladığında sessizliği bozan Mert olmuştu:

-Hayal.

-Efendim.

-Sana söylemem gereken bir şey var.

Bunu söyledikten sonra biraz bekledi ve arabayı sağa çekti. Beni neden bu kadar heyecanlandırmak zorundaydı? En sonunda bana döndü ve eliyle çenemi kavrayıp ona bakmamı sağladı. Gözlerimin içine bakan gözler birden dudaklarıma kaydı. Bana yaklaştıkça içimdeki tatlı gerilim artıyordu. Ani bir hareketle beni boynumda kavrayıp kalbimi yerinden çıkarıcak şekilde öpmeye başladı. Gözlerimi kapatıp kendimi ona bıraktım.

HissizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin