-Bölüm 5-

1.2K 89 36
                                    

Önüme yığınla bırakılan dosyalarla küçük bir küfür mırıldandım. Ormandaki yarıştan döndüğümüz andan beridir bu lanet dosyalarla ilgileniyordum. En fazla sadece 10 dakika tek başımı kaldırabilmişimdir. 

Önümdeki asker dosyaları vermiş olmasına rağmen çıkmamıştı. Ona dik ve morarmış gözlerle baktığımda dudaklarını aralayıp konuştu.

"General, gelen kız askerlerden ikisini elemenizi istedi. Her dosyada biri var, imzalayıp onaylamanızı emretti." Dediklerini uyku ile uyanıklık arasında gidip gelirken onayladım.

Asker odadan çıkınca saate baktım. Gece 3.41'di. İlk dosyayı açıp baktım. Eğitim esnasında kötü değildi. Ama dikkati sürekli başka yerde oluyordu. Elemeye koymadan imzaladım ve daha sonra karar vermek üzere kenara koydum.

İkinci dosyaya baktım. Eleme gibi bir şey düşünmeden diğer tarafa koydum. 

Bana kalsa hepsini elerdim. Birini bile bu asker ocağında görmeye tahammülüm yoktu.

Yine aynı konu yüzünden sinirlenirken üçüncü dosyayı açtım. Karşımda ilk sayfada gördüğüm Chaeyoung'un fotoğrafı ile bakışlarım gerildi. Elimdeki kalemle ritim tutmaya başlarken dün sürekli elime bakışı aklıma geldi.

Üstelik beni vurmuştu. Herhalde eline silah verilirse gözünü kırpmadan sıkardı. 

Evli olup olmadığımı düşünmüştü. Aklından neler geçiyor kim bilir.

Dikkatimi yeniden dosyaya verdim. İmzaladıktan sonra eleme yazısının altındaki kutucuğa baktım. Bugün yarışı kazanarak küçük bir başarı elde etmiş olsa da diğerlerinden daha çok burada olmaması gerektiğini düşünüyordum.

Konuşamıyor oluşu bir engeldi. Burada olmaması gerekliydi. Ellerim benden izinsiz sayfaları çevirdi. İlk sayfadaki fotoğrafına bakakaldım. Bakışlarımı kaçırıp hızlıca dosyayı kapattım ve elemediğim kişilerin tarafına attım.

Fotoğrafına bakınca bile olmayan eşimi aldatıyor gibi hissediyordum.

Tamamen dağılmış kafamla dikkatimi diğer dosyalara vermeye çalıştım

Tüm gece gelen dosyalarla sabahladım. Hatta bir ara artık gelmez deyip tam kafamı masaya koymuşken, asker yeni dosyalar getirmişti.

Saat sabaha karşı 6.53'de uyudum. Tabii uykum sadece 7 dakika sürmüştü. Çünkü vermem gereken bir eğitim vardı. Gözlerime sertçe avuç içlerimi bastırarak sandalyemden kalktım.  Tüm gece sadece oturduğum için kalçam ve kollarım ağrıyordu.

Odanın olduğu yerden çıktım ve eğitim alanına doğru ilerledim. Kızlar sıraya girmişti. Han komutan da daha yeni yeni geliyordu. Merak ediyordum da bana verilen dosyalar neden ona verilmiyordu?

Buna sinirlenirken karşımda sıraya dizilmiş kızların önünde durdum. Yavaş da olsa buradaki sabah kalkış ve akşam yine burada olma konusuna alışıyorlardı.

"Rahat!" Verdiğim komutla sol ayaklarını yan tara açmış ve ellerini arkada birleştirmişlerdi.

"Hazır ol!" Verdiğim komuta yine uydular. 

"Sağ baştan say asker!"

Sıra ile saymaya başladıklarında gözüm Chaeyoung'a takıldı. Yüzümde geziyordu gözleri. Bakışlarımız kesiştiği sırada, sayma sırası ona gelmişti. Sadece dudaklarını oynatabilmişti. Bakışlarım başka yöne döndü.

Han komutan, iki tur ısınma koşusu yapmalarını söyledi onlara. Yaklaşık on dakikaya yakın bir sürede koşuyu tamamladılar. Kısa bir parkuru tamamlamaları gerekiyordu şimdide. Yavaşlayanlara büyük bir yorgunlukla bağırarak hızlanmalarını söylüyordum. 

Komutan |Rosékook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin