-Bölüm 12-

1.2K 111 14
                                    

iG: meld_anurkaya

...

O elma yanakların, soğukta ne al al olurlar. 

Bıraksalar yedi cihan, ısıtmak için sararım seni.

Kurban olurum ben senin o güzel gülüşüne, yağmur yüreklim.

O gözler bir bana değse, içimdeki kızgın ateş sonum olacak.

Yeni bir notun üzerindeki yazılarda gözlerimi gezdirirken kalbimde anlamlandıramadığım yabancı his beni bilinmezliğe sürüklüyordu. Kimdi bu? Üzerimde etki bırakacak bu güzel sözleri yazacak kadar, içinde naifliğin yattığı bu kişi kim?

Bana bunları gerçekten içtenlikle mi söylüyordu? Ya da asıl soru ben onu gördüğümde sevebilecek miyim, belki de rahatsız olduğum biridir.

Bu çıkmaza giden sorularla içimde savaş verirken arkamdan gelen sesle irkildim. "Chaeyoung-ah, hadi eğitim alanına gitmemiz lazım. Azar işiteceğiz yoksa." Onu başımla onayladıktan sonra notu ranzanın minderinin altına sakladım ve postallarımın bağcıklarını sıkıştırarak onların peşinden ilerledim.

Hala aklımda sorular dönüyordu. Başımı iki yana sallayarak kendimi toparladım ve sıraya geçtim. Kısa süre sonra komutanlar geldiğinde sayım yaptık. Bakışlarımla Komutan Jungkook'u süzdüğümde kendimle çelişmeye başladım. Daha sonra Han komutana döndüm. Tanrı korusun.

Erkek askerlerden birisi mi acaba? Her ne kadar eğitim saatlerimiz çelişmediği için karşılaşmasak da en azından ara sıra karşılaştığımız oluyordu. Evet, kesinlikle erkek askerlerden biriydi. 

Ama kimdi ki? Az zekayı çalıştırsak gördüğüm üç bin tane erkekten fazlasından hangisi olabilirdi ki?

Ben düşüncelere dalmışken kendime gelmem, Tae-ri'nin beni kolumdan çekmesiyle gerçekleşti.

"Daldın gittin." Göz kırparak hayırdır anlamında sorduğunda bakışlarımı önüme çevirip kafamı iki yana salladım. Anlaşılan komutanlar serbest bırakmıştı. Mi-Rae ve bir kaç kişi bize katılarak bir konu başlatırken ben yine dalıp gitmiştim.

Bahçeye ulaştığımızda bir asker yanıma gelip bana selam verdi ve konuştu. "Ziyaretçin var." Nerde olduğunu söyledikten sonra yanımdan uzaklaştığı sırada bana bakan kızlara çevirdim gözlerimi. Bilmiyorum anlamında dudaklarımı büktükten sonra yanlarından uzaklaştım. Ben de oldukça şaşırmıştım aslında.

Kim beni görmeye gelir ki?

Askerin söylediği yere geldiğimde görüş açıma giren bir adet Taehyung ve kocaman gülümsemesi ile şaşkınlığım daha da artmıştı. Onun gibi gülümserken yanına ulaştım. 

"Chaeyoung, nasılsın? Görüşmeyeli oldu biraz." Başımı salladım ve cebimden not kağıdı ve kalemi çıkarıp yazdım. 'İyiyim sen nasılsın?'

"Ben de iyiyim, seni görmek için geldim." Ne diyeceğimi bilemedim ve sadece gülümsedim. Taehyung'a nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyorum. İyi birisiydi onu gördüğüm süre boyunca ancak özünde gerçekten iyi mi bilmiyorum. Ayrıca herhangi bir yaklaşımımı yanlış anlayıp kapılmasını da istemem umut verir gibi. 

Komutan |Rosékook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin