Y/N: Sanırım uzun süre paylaşım yapılmadığı için ficim unutuldu... Hatırlayanlar hatırlatsın, görenler diğerlerine de göstersin, okuyanlar okutsun :D Neyse size iyi okumalaaaar... Bu arada bir sonraki bölümde smut var!
- 1 HAFTA SONRA-
Sehun Luhan'ın itirafından sonra onunla hiç konuşmamış ve hatta o uyumadan odaya bile girmez olmuştu. Diğer üyelerde ikisi arasındaki soğukluğu fark etmiş ama ne kadar sorsalar da olayı öğrenememişlerdi. Luhan'ın dikişleri çıkartılırken bile Sehun onunla gelmemiş. Luhan doktora Lay ile gitmek zorunda kalmıştı. Sehun Tao'yla daha fazla takılır olmuştu. Sadece Luhan ile değil Tao hariç diğer üyelerle de artık eskisi kadar konuşmuyordu. Hani o inatçı konuşkan komik Sehun gitmiş yerine çok düşünen az konuşan bir Sehun gelmişti...
Luhan yemek masasından kalktı. Yavaş ve üzgün adımlarla ilerleyerek odasına girdi. Her zamanki gibi ışığı açmadan tek başına yatağına oturup düşündü
'Söylememeliydim. O da haklı benden tiksinmiş olmalı. Yine de... Ne olursa olsun bugün ona söyleyeceğim. Evet, bunu yapabilirim!'
Luhan yataktan hızla kalktı ve odanın kapısını açarak bağırdı.
''SEHUN HEMEN BURAYA GEL HYUNGUN SANA EMREDİYOR!!!''
Sehun Luhan'ın bağırmasıyla oturduğu yerde zıpladı ve şaşkınca Luhan'ın yüzüne baktı. Sinirli bakışlarla karşılaşınca isteksizce odaya doğru ilerledi. Luhan bağdaş kurmuş oturuyordu. Eliyle yatağı gösterdi
''Otur!''
Sehun isteksizce davranmaya devam ederek yatağın en uç tarafına oturdu. Luhan derin bir iç çekerek konuştu.
''Bana niye böyle davranıyorsun Sehun-ah, huh? Ben ne olursa olsun senin hyungunum değil mi?''
''...''
''Sana soruyorum Sehun!!!''
''Hyung... Ben...''
''Ooo hyungun olduğumu hatırladınız demek ki küçük bey!''
''H-hyung...''
''Biliyorum... Benden tiksiniyorsun ve belki de nefret ediyorsun ama... Sana söylemem gereken b-bir şey var...''
Sehun'da Luhan gibi bağdaş kurmuştu. Ve hafif dağınık saçları ve öne uzattığı dudağıyla Luhan onun bir bebek kadar sevimli olduğunu düşündü.
''Benim yüzüme bakmayacak mısın Sehun? B-benden o kadar tiksiniyor musun?
''Sadece söyle hyung benden bir şey b-bekleme...''
Luhan Sehun'un tavrıyla güvenini yitirmiş olsa da vazgeçmedi.
''Sehun-ah... Ben... Özür dilerim...''
''Huh?''
Sehun nihayet yüzünü kaldırmıştı. Luhan o an bu yüzü ne kadar çok özlediğini fark etti.
''Sehun ben seni gerçekten çok özledim. Senin yanımda olmamana, bana bakmamana katlanamıyorum. V-ve en çok da güldüğünü görememek benim kalbimi acıtıyor.''
Kalbine elini koyarak devam etti.
''Ben bunu bütün kalbimle söylüyorum. B-beni iyi di-dinle çünkü bir kez söyleyeceğim...''
Sehun onaylar şekilde kafasını yukarı aşağı salladı. Luhan Sehun'un gözlerinin içine bakarak konuşmaya devam etti
''Sehunsanırımbensendenhoşlanıyorumbunudahayenifarke-''