Y/N: Wuhuuu, yeni bölüm! Biliyorum belki çok bekletiyorum ama bundan sonra haftada en az bir bölüm yazmaya çalışıcam *-*
-SEHUN-
Fanları bir anda korkunç bir sessizlik kapladığında olacakları tahmin ettim, Luhan'ın kafasını göğsüme gömüp ardından onun kulaklarını kapadım.
''Sizi iğrenç homolar! Bu kadar yolu bunu duymak için mi geldim ben!''
İçimden tanrıya hayatım boyunca etmediğim kadar dua ediyordum.
'Tanrım lütfen... Lütfen Luhan duymasın.'
Farklı bir fan bağırdığında hızla Luhan'ın önüne geçtim.
''Dikkat edin!''
Luhan ise beklemediğim hız ve güçle kollarımdan kurtulup bağırdı.
''Lütfen! Durun artık...''
Gözleri dolmuştu. Tanrım her şeyi duymuş. Dik durmaya çalışıp konuştu.
''Ben *iç geçirdi* üzgün-''
Kafasına yediği kırmızı bir domatesle onu hemen içeri çektim.
''İyi misin?''
Aklıma ilk gelen şeyi yaptım. Luhan'ı yukarı çıkarttım ve yüzünü bir peçete ile silmeye başladım. Ah o domatesi atanı bulsaydım. Luhan'ın güzel yüzünü böylesine kirleteni bulsaydım... Hızla yerimden kalktığımda Luhan elimi kavradı. Gülümsemeye çalışan suratında yer yer domates çekirdekleri vardı.Hayır lütfen söyleme...
''Boşver Hunnie... Sıcaktı zaten, serinlemiş oldum. Hmm? Sakin ol iyiyim ben.''
''Şöyle söylemeyi bırak! İyi değilsin. Alttan almak zorunda değilsin. Kız, sinirlen, bağır, ağla ama böyle davranma!''
O sırada diğer üyeler odalarından çıkmaya başlamışlardı.
''Dışarıda ne oluyor? Sehun? Luhan? Neyiniz var?''
--------------[8 AY SONRA(hamileliğin 9.ayı)]--------------
''İşte oğlum bu diğerlerini seninle tanıştırdığımız ilk gündü.''
Sehun nazikçe Luhan'ın karnını okşadı ve gülümsedi.
''Doğduğu zaman bunların hepsini tekrar anlatacaksın, çünkü bunların hiçbirini hatırlamayacak! Şimdi gidip bana hamburger alır mısın çok açım...''Sehun güldü ve Luhan'ın dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
''Daha 15 dakika önce 2 kutu tavuk yedin Luhan...''
''Ne yani çok mu yediğimi düşünüyorsun? Çok kilo almış olabilirim ama bunun suçlusu sensin tamam mı? Hem şeyini tutamadın hem de dışarı çıkmama izin vermiyorsun! Bir çocuk taşımak kolay değil...''''Tamam haklısın özür dilerim, hemen gidiyorum çıktım bile evet çıktım.''
Luhan Sehun'un arkasından gülümsedi. O gerçekten iyi bir babaydı. Bazen sırf onu denemek için saçma şeyler istiyordu. Örnek mi istiyorsunuz. Bir keresinde Sehun'un annesi tarafından yapılacak sıcak bir mandu duk istemişti.(ki aralarında 2 saatlik yol vardı) Tabi mandu duk sıcak kalmayınca Luhan onu yiyemeyeceğini söyleyip bir mağazadan ev yapımı bulgogi istemişti. Sehun gittiğinde dükkan sahibinin orayı kapattığını öğrenip onun evine kadar gitmişti. Fazladan ücret ödemek zorunda kalmış ama yinede onu getirmişti. Ve büyük sürpriz Luhan uyuya kalmıştı! Sehun ise sesini çıkarmıyor ona sessizce itaat ediyordu çünkü Luhan'ın yemeği gördükten sonra gözlerinde oluşan parıltı ve yemeği yedikten sonra Sehun'dan onu çok yorduğu için özür dilemesi, ödül olarak ona masaj yapması ona her şeyi unutturuyordu. Çok tatlıydı! Kapının açılma sesini duyduğunda Luhan oturduğu yerden yavaşça kalktı ve ona doğru küçük adımlarla ilerledi. Sehun'un elindekini poşeti eline aldı ve diğer eliyle de Sehun'un elini tutup onu sürükledi.
''Hunnie, hadi film izleyelim.''
''Luhan uykum var, tavuğunu ye de uyuyalım. Yarın izleriz.''
Luhan kafasını iki yana yavaşça salladı.
''No no no! Ben hemen tavuğumu yiyeceğim. Bize patlamış mısır yapacağım ve filmi izleyeceğiz.''
Sehun saçlarını karıştırdı ve tavuğunu yemeye çoktan başlayan Luhan'a bakıp televizyonun karşısındaki koltuğa geçti.
''Tamam, tamam''
Luhan nihayetinde tavuğunu bitirmiş, patlamış mısırı hazırlamış ve filmi açıp koltukta oturan Sehun'un dizine kafasını koyup uzandı. Patlamış mısırla dolu kaseyi Sehun'a uzatıp filme odaklandı. Sehun ise Luhan'ın filme dalmasını fırsat bilip uyumaya başlamıştı. Luhan gözünü televizyondan ayırmayıp kolunu kaldırdı ve Sehun'un kucağındaki patlamış mısır kasesine uzanmaya çalıştı. Luhan eliyle kaseyi yoklarken sonunda buldu ve elini daldırıp patlamış mısırları parmaklarıyla kıstırdı. Bekleyin bu kesinlikle patlamış mısır değildi.Sehun aniden uyanıp zıpladığında Luhan hızla ona döndü.
''Sehun ben... Şey... Uykun vardı değil mi senin? Hadi... Git uyu sen.''
Sehun ayağa dikilen Luhan'a yavaş adımlarla yaklaştı.
''Artık uyuyabileceğimi sanmıyorum.''
Sehun'un Luhan'la arasında santimler varken Luhan son şansını denedi.
''Sehun acıktım ben!''
Sehun güldü ve Luhan'ın yüzüne doğru eğildi.
''Biliyorum biliyorum ben de acıktım. Bu yüzden şimdi ikimizi de doyuracağım.''
Y/N:Eveeet yeni bölümü de yazmış bulundum. Ben çocuğu bir an önce doğurtup, hikayeyi birazda onunla ilgili devam ettirmek istiyorum ne dersiniz? Böyle minnoş minnoş, suratı Luhan'a peltekliği Sehun'a benzeyen bir bebiş olmasın mı yani???
-dontouchmyxing
