Y/N:TEOG'um var :( Yani TEOG'a kadar yeni bölüm paylaşamayabilrim. Eğer paylaşırsam olayları toplamak için kısa bir bölüm paylaşabilirim. Voteleri ve yorumları arttırın ^^ Öpüldünüz...
*Smut vardır!!!*
-Sehun-
Arka kapıdan çıktığında kendi kendine konuştu.(Arkadan çıktı çünkü önde fanlar var :D )
''Bugün gerçekten özel olacaktı. Çok güzel oldu Lulu gerçekten güzel oldu...''
Sinirle yürürken o güzel ses onu durdurdu.
''Hunnie...''
Arkasını döndü ama yüzüne bakmamaya çalıştı. Eğer bakarsa yenilirdi çünkü... Luhan ona daha çok yaklaştı ve sarılıp başını göğsüne koydu.
''Özür dilerim... Gitme... Lütfen.''
''L-Luhan''
''Yemin ederim bir daha böyle yapmam''
''Ben...''
''Gitme tamam mı eğer başka biriyle dolaşırsan ben-''
''Gideceğim...''
''Kiminle gideceksin? İstemiyorum başka biriyle gitmeni...''
Sehun kollarını Luhan'ın vücuduna sarıp gülümsedi.
''Seninle...''
''Huh?''
''Bana tamamen güvenmediğini biliyorum ve beni şımarık bir bebek gibi görüyor olabilirsi-''
''Öyle değil...''
''Ciddiyim... İstersen bunu başka bir güne erteleyebiliriz. Önemli olan bugünü beraber geçirmemiz.''
Luhan kafasını deli gibi iki yana salladı.
''Hayır! Ben sana güveniyorum.''
''Emin misin?''
Luhan başıyla onaylayıp gülümsedi ve Sehun'u kolundan çekiştirip arabaya bindirdi. Kendi de sürücü koltuğuna oturdu. Ellerini havaya kaldırıp neşeyle havaya kaldırdı.
''Gidelim gidelim!!''
Hemen ardından Sehun'a küçük bir öpücük vererek arabayı çalıştırdı. Arabayı sürmeye başladığında konuştu.
''Hunnie, Justin Timberlake sever misin?''
''Hmm evet...''
Luhan CD'yi yerleştirmesi için Sehun'a yerini gösterdi
''Benim için takar mısın?''
''Tamam...''
Sehun CD'yi yerleştirdi. Müzik çalmaya başladı. Luhan bir yandan araba sürerken diğer yandan şarkıyı mırıldanıyordu.
'' I can't wait till I get you on the floor, good-looking.
(Seni dans pistine çıkarmayı bekleyemeyeceğim, iyi görünüyorsun.)
Going out so hot, just like an oven.
(Çok ateşlisin, tıpkı bir fırın gibi.)
And I'll burn myself, but just had to touch it
(Sadece sana dokunacağım ve sonra yanacağım.)
It's so fly and it's all mine
(Bu uçuracak ve bunun hepsi benim.)
Hey baby, we don't mind all the watching
(Hey bebeğim, biz izleyenleri takmıyoruz.)
Cause if they study close, real close
