İçeriden ses gelmedi.
''Belki de ortak salonda oturuyorlardır.''
Sehun Luhan'ı taşımaya devam ederken konuşmuştu. İçeri girerek bir üst kata çıktı. Nihayet bir ses geliyordu.
''Son dakika haberi... EXO'nun yurdunun önünde gerçekleşen kaza anında Luhan ve Sehun çiftinin de orada olduğu belirlendi. Şuan nasıl oldukları bilinmemektedir...''
Sehun yavaşça içeri bir adım attı
''S-selam''
Bütün bakışlar ona dönmüştü. Herkesin yüzünde aynı ifade vardı... Endişe... Suho bir ona bir de Luhan'a baktı
''S-siz..?*hıçkırır*''
''Biz hastaneye gittik hyung bir ş-şeyimiz yok''
''Evet bir şeyimiz yok Suho''
Luhan Sehun'u onaylamıştı. Yavaş yavaş herkes içindekileri dökmeye başlamıştı
''Sizin için ne kadar endişelendik haberiniz var mı?''
''Ben bile ağladım!''
''Size bir şey oldu sandık aptallar!!!''
''İyiyseniz niye onu kucağında taşıyorsun?''
Kris'in sorusuyla herkes 'Evet, o haklı' tepkileri vermeye başlamıştı. Sehun arkasını döndü ve Luhan'ı düşürmemek için daha sıkı sarıldı
''Biz uyumaya gidiyoruz 'SADECE İKİMİZ'. Eğer patron ararsa yarın ofisine uğrayacağımı söyleyin...''
Kimsenin cevap vermesine fırsat vermeden odalarına girip Luhan'ı dikkatlice yatağa oturtdu.
''Bir an beni düşüreceğini sandım Sehun''
''Aslında düşürecektim...''
''Sana güvenmemem gerektiğini biliyordum Hunnie~ Bir daha beni taşıyamazsın!''
''Şaka yaptım hyung abartma. Ama gerçekten seni taşırken kas yapmış olabilirim''
''Sanki hiç kasın yo-''
Luhan söylediği şeyle hemen ağzını kapadı. Sehun ise kıkırdadı.
''Haklısın hyung sen de görmüştün. Hem de yakından...''
''Öyle demek istemedim...''
''Evet, evet biliyorum hıhı...''
Sehun cama yaklaştı ve anında tekrar uzaklaştı.
''K-kar yağıyor...''
''Ne o yoksa kardan mı korkuyorsun?''
''Evet''
''B-bu kadar çabuk kabullenmeni beklemiştim''
''Sana her şeyi anlatacağım''
''Neyi anlatacaksın?''
''Hastanede söylemiştim onu...''
''Tamam haydi anlat Sehun''
''Bunu sadece Suho hyung biliyordu şimdi de sen öğreneceksin''
''Merak ettim haydi anlat''
''15 yaşındayken bir kız arkadaşım vardı... Cho Hee.... Bir kış gecesi saat 11 gibi dışarı çıkmıştık. Kar yağıyordu, yer kaygandı ve dışarısı neredeyse zifiri karanlıktı. Ama Cho Hee etrafını aydınlatıyor ve neşe saçıyordu. Bir süre oturduktan sonra Cho Hee benimle kartopu oynamak istedi-''
''Bana bunu niye anlatıyorsun?''
Sehun'un eski sevgilisini anlatması Luhan'ın moralini bozmuştu.
''Sadece dinle hyung''
''...''
''Her neyse ChoHee'yi reddettim. O ısrar etti. B-ben tekrar reddettim. *burnunu çeker* Bir süre ısrar ettikten sonra onu ikna ettim. Ona ne dedim biliyor musun? Senin bana söylediğin şeyi...''
''Ben sana ne söyledim?''
''Elimi tut ve benimle gel demiştin. B-bende Cho Hee'ye böyle söyleyip elimi uzatmıştım...''
Sehun kendini tutamayarak ağlamaya başlamıştı. Gözyaşlarını umursamadan devam etti
''O-o da gülümseyip bana elini uzattı. Elimizin arasında sadece santimler vardı. Aniden bir fren sesi duydum ve kafamı çevirdim. Cho Hee'yi tutmak istedim a-ma yapamadım. Ona b-baktığımda kanlar içinde yerde yatıyordu. Gözlerini kapamıştı. Ona yaklaş-tım. Elini tuttum ve ambulansı aradım. B-bana... Son kez gülümsedi... v-ve güzel sesiyle 'S-seni seviyorum ap-aptal' dedi. B-ben hiçbir şey yapamadım güzel saçları kar ve kan içindeyken ben s-sadece ağladım. Ben onu kurtaramadım h-hyung... O-onu benim hatam öldürdü.''
''S-sehun''
''S-seni de öyle kaybetmekten korktum... Senin de benim yüz-''
''Şşt...''
Luhan Sehun'un gözyaşlarını sildi.
''Ben hep yanında olacağım Sehun''
Sehun ise sadece ağladı. Hiç konuşmadan sadece ağladı. Gözyaşlarını silmesi bir işe yaramıyordu, sildiği an yeni bir tanesi geliyordu peşinden. Sonra gözyaşlarını silmeyi kesti. Luhan'ın omzu Sehun'un gözyaşlarıyla ıslandı. Sehun ağlarken zorla kafasını kaldırıp Luhan'a baktı
''Sen... Benim Cho Hee'm ile tanışmak ister misin?''
''Huh?''
''Yarın beraber onu ziyarete gidelim, beni özlemiş olmalı. Onunla k-konuşmak istiyorum''
''Eğer istiyorsan... Olur''
''Teşekkür e-ederim hyung*gözyaşlarını siler* Biliyor musun onu her ziyarete gittikten sonra rüyalarıma giriyor''
Luhan'da ağlamaya başlamıştı. Nedenini bilmeden bu olay onu çok etkilemişti
''...''
''Bana yine o günkü gibi beni sevdiğini söylüyor. A-ama ben tam on-u tut-tutacakken kayboluyor...''
''...''
''Sonra uyanıyorum. Tekrar uyuyup onu görmek istiyorum ama o gün asla uyuyamıyorum''
Luhan Sehun'un bazı günler neden çok yorgun gözüktüğünü şimdi anlamıştı.
''Gidip onu görelim Sehun, yarın...''
''Ona veda edeceğim''
''Huh?''
''Ona veda edeceğim ve her şeyi anlatacağım''
''Ne anlatacaksın?''
''Ona a-artık başka birini sevdiğimi söyleyeceğim...''
''Sehun ne dedin seni duyamadım?''
''Boş ver hyung boş ver sadece uyuyalım''
''Oh~''
Sehun Luhan'ın yatağından kalkıp ışığı kapattı.
''Yarın görüşürüz...Cho Hee...''
-dontouchmyxing
