Bölüm 5

91 7 1
                                    

Gözlerimi acıtan güneş ışınlarına beddua edip yavaşça gözlerimi açtım.
Kendimi yatakta buldum ama en son dün bayıldığımı hatırlıyordum.
Ne ara yatağa geldim diye düşünürken birden odamın kapısı açıldı. Ben o anki korkuyla çığlık atarken içeri giren Jungkook 'tu.
Bu da iyice evime gelmeye alıştı ha.

"Ooo Soo bin hanım sonunda güzellik uykusundan uyanmış fakat ben pek bir değişiklik göremiyorum"

Dur bir dakika ne?
Bu bana çirkinsin mi demek istedi?
Ya sabır ya sabır.
Gözlerimi devirip okula gitmek için ayağıya kalktım.

"Niye kalktın?"

"Okula gitmek için"

"Saate bak"

Hemen odamda asılı olan saate baktım ve şok oldum.
Saat 15.32 gösteriyordu.
Ben kaç saattir baygındım?

"Neyse ben gidiyorum"
Tam gidecekken kolundan tutup durdurdum çünkü sormam gerek şeyler var.
Bir elime bir bana bakıyordu.
Bende elimi çektim ve konuşmaya başladım.

"Sana sormam gereken şeyler var."

"Offf ne diyeceksen çabuk söyle"

"Dün akşam bayıldığımdan eminim fakat ben yerde bayılmıştım ama yatakta uy-"

"Ben seni yatağa bıraktım."

"Ha evime geldin yani"

"Yıllar sonra bunu fark etmen büyük başarı"
Dur ne?
Jungkook yıllardır evime mi geliyor?
Peki neden?

"Yıllardır neden evime geliyorsun?"

"Mecburum"

"Ne diyorsun sen ya?
Ne alaka?"

"Boşver"

"Peki. Başka soru soruyorum"

Uzatmak istemiyordum.
Jungkook'un gözlerine baktım ama Jungkook'un gözleri bu kadar güzel miydi? Dur bir dakika ne?
Jungkook bu kadar yakışıklı mıydı?
Ay dur neyse kendine gel Soo bin.
Ayıp.
Jungkook bana bakıp sırıttı, sanki içimi okuyor gibiydi.
Tekrar soracağım soruya odaklandım.

"Ben neden bayılıyorum?
Seninle tanıştığım günden beri hiçbirşey iyi gitmiyor."

"Aynı şekilde bende de"
Dedi ve gözlerini kaçırdı.
Bu çocuk birşeyler biliyordu adım gibi eminim.

"Sebebini biliyorsun"

"Yani?"

"Sebebini söyle"

"Hayır."

"Neden?"

"Sana hiçbirşey anlatmak, açıklamak zorunda değilim"

"Tamam git artık"
Sinir olmuştum.
Madem birşey anlatmayacak o zaman defolsun gitsin.

Derin bir nefes çekip bana baktı.

"Zamanı gelince anlatacam , şimdi zamanı değil"

"Ne zaman?
Ben artık dayanamıyorum."
Sırıttı ve gitti.
Bu da neydi şimdi?

Bende üzerime siyah eşofman ve siyah crop giyip aşağı indim.
Anne ve babamı görmemek bana fazlasıyla tuhaf gelmişti.
Ya evlendiğimde ne yapacam ben?

Kendi kendime gülüp mutfağa girdim fakat girer girmez  kafam kadar örümcekle romantik bir bakışmadan sonra çığlıklar eşliğinde kendimi mutfaktan fırlattım.
Ben bu evde kalamam!!!
Çok kötü bir şekilde böcek fobim var.
Böcek olduğu yerde ben yokum arkadaş.

Elime telefonumu ve cüzdanımı alıp koşarak evden çıktım.
Sonunda güvendeydim.
Peki nereye gidecektim?
Açım ama ben. Aklıma Eun'u aramak geldi.
Eun'u aradım ve bir kaç saniye sonra açtı ama keşke açmasaydı  çünkü beni soru yağmuruna boğdu.

"Niye okula gelmedin?
Niye haber vermedin bende gitmezdim.
Peki niye bu saate kadar arama-"

"Yeter lan , 2 saniyede başımı şişirdin.
Bak telefonu yüzüne kapatırım ha."

"Ama-"

"Ama mama yok , soru sormak da yok"

"Offf peki , ama bunun acısı çıkacak Soo bin hanım haberin olsun"

"Tamam neyse bak ben diyorum ki hadi dışarı çıkalım"

"Tamam 2 dakika da hazır olurum"

Bir kere de hayır derse şaşarım zaten ama bu benim için iyi birşey.

...

Eve gelirken resmen sürünüyordum.
Çünkü Eun beni çok yormuştu.
Hemen mutfağa gidip su içtim ve odama çıktım.
Aynadan kendime bakarken gözlerim kocaman oldu.
Çünkü ben mutfaktaki örümceği unutmuştum ve şu an o örümcek benim üzerimde yürüyordu.
Çığlık atmaya başladım.
Sonra birden bire Jungkook odamda belirdi.
Bu ne ara gelmişti?

Üzerimdeki örümceği yere atmaya çalışıyordum fakat olmuyordu bende bağırarak;

"JUNGKOOK AL BUNU ÜZERİMDEN!!"
Jungkook ellerini göğsünde birleştirmiş bana gülüyordu.

"JUNGKOOK LÜTFEN AL ŞUNU ÜZERİMDEN!!"

Ben çırpınırken birden Jungkook beni belimden tutup kendine çekti.
Yüzlerimiz çok yakındı.
Elini sırtıma götürüp örümceği aldı ve  açık olan pencereden dışarı fırlattı.
Gözlerimiz birbirine kenetlenmişti resmen. Buna bir son vermem gerektiğini düşündüm ve gözlerimi zor da olsa ondan çekip konuşmaya başladım.

"Teşekkür ederim."
Kendimi geri çekmeye çalıştım fakat Jungkook bu sefer daha sert bir şekilde beni kendine çekti.

"Jungkook"

"Hm?"
Şu an kendinde değildi resmen.
Bir gözlerime bir dudaklarıma bakıyordu.
Bu işin sonu iyi değil.

"Bırakır mısın?"

"İstemiyorum"
Ellerimle onu ittirdim fakat bu sefer beni alıp yatağa fırlattı ve üzerime çıktı.
Ben olayın şokundayken Jungkook ellerimi bileklerimden tutarak yatağa sabitledi.

"Ne yapıyorsun?"

"Yapmak istediğim şeyi"

"Ben istemiyorum"

"Ama ben istiyorum"
Deyip kafasını boynuma gömdü.
Çok tuhaf hissediyordum.
Kalbim yerinden fırlayacak sandım.
Birden bire kendini geri çekip ayağıya kalktı. Ve bir süre gözlerimin içine baktıktan sonra odanın kapısını sertçe kapatıp gitti.

Gerçekten bu çocuktan hiçbirşey anlamıyorum.
Bu neydi şimdi?
Delirecem artık.

YOU ARE ONLY MİNE ~VAMPİR JUNGKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin