breakfast

281 37 29
                                    

chifuyu her ne kadar uzun süre uyuyamasa da sabaha doğru uykuya dalmış yine sabahın ilk ışıklarıyla uyanmıştı. içerideki seslerden dolayı kalkıp içeriye gitti banyoyu bulup yüzünü yıkadı.
mutfaktan sesler geldiği için oraya gitti. baji kahvaltılıkları masaya koymuş tost yapıyordu. chifuyu gülümsedi. "günaydın baji-san!" dedi. heyecanlıydı ve gece yaptığı şeyden dolayı mutluydu. "günaydın" dedi baji. mutsuzluğu sesinden net bir şekilde anlaşılıyordu. chifuyu çok sorgulamadan masaya geçti. baji de tostları getirip masaya koymuş daha sonrasında chifuyu'nun karşısına oturmuştu.

ortam gergindi. chifuyu hemen yemeye koyuldu gerçekten acıkmıştı. baji ise ona bakıyordu. chifuyu bunu farketmeden yemeğe devam ederken baji'nin sesini duydu. "bana mı aşıksın?"

chifuyu duyduğu soruyla öksürmeye başlamış hemen bir bardak su içmişti. daha sonra baji'nin yüzüne baktı. ciddi görünüyordu. "ne? neden sordunuz?" dedi chifuyu daha itiraz etmemişti.
baji sinirlenmişti. "bir soru sordum chifuyu" dedi. chifuyu utanmıştı elindeki çatalı sıktı. "yani bunu size düşündüren ne?" dedi kekeleyerek. baji'nin duyguları anlaşılmasa da siniri gerçekten çok belliydi.

"beni öpmen" dedi baji. chifuyu elindeki çatalı bırakmıştı. sadece baji'nin yüzüne bakıp ne söyleyeceğini düşünüyordu. gözleri dolmuştu.

"evet" dedi chifuyu baji bunu beklese de şaşırmıştı. "sizi seviyorum, size aşığım bunca zamandır belli ediyorum anlayın ve karşılık verin diye ama hep onu düşünüyorsunuz ölmüş biri sonuçta diye duygularınızın gitmesini bekledim ama gitmedi ölü hali de yaşayan hali de engel oldu bana. sizi eskiden gördüğümü söylemiştim o zamanlar da sizi seviyordum, hep yanınıza gelip konuşmak istiyordum ama o geliyordu o olunca kimseyi görmediniz o olunca güldünüz bir kere olsun benim sizi güldürmeme izin vermediniz. şu an konuşmamızın ve bu yakınlığı kurabilmemin sebebi de o. aşığım size baji-san özür dilerim"

baji şok olmuş bir şekilde konuşmasını dinlemişti. chifuyu'nun gözyaşlarını silmek istemiş ama ona daha fazla umut verirse onu üzeceğini bildiğinden sustu ve yemek yemeye başladı. chifuyu ise sinirle masadan kalktı.

"kime ne anlatıyorum? ölü birine aşık olduğunun bile farkında değilsin ki sen"

dedi masada duran cüzdanını ve arabanın anahtarını alıp kapıya gitti buradan mutfağın masası görebilirdi. geri dönüp baktı.

gözyaşlarına boğulmuş olmasına rağmen yemek yemeye devam eden baji'yi gördü.

draw for me, bajifuyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin