baji 4 saatlik uykusu ile ayakta durmaya çalışıyor bir yandan ağzına attığı poğaçayı ısırıp diğer yandan chifuyu ile mesajlaşıyordu.
matsuno chifuyu
günaydın baji-san! (10.20)
baji-san? (10.25)
hâlâ uyuyor musunuz? (10.30)baji keisuke
uyandım ilk dersi ne zaman yapacağız? (10.55)matsuno chifuyu
akşam 8'e kadar boşum ben
size uygunsa bugün yapalımm (10.55)baji keisuke
tamam
nerede buluşacağız (11.00)matsuno chifuyu
ah..
bu sizin ilk çizim deneyiminiz mi? (11.00)baji keisuke
evet (11.02)matsuno chifuyu
anladım o zaman bir stüdyo kiralayana kadar bir tanıdığın mekanında yapalım.
konumu atayım saat 2'de orada olursunuz. (11.02)baji keisuke
tamam (11.10)baji oğlana bu yardımlarının karşılığını vermek istediğine emindi. birkaç dakika sonra chifuyu konumu atmış baji ise hazırlıklarını yapıp yola çıkmıştı.
konuma göre vardığı gösteriliyordu ama bir terzide ne yapabilirdiler ki? sonuçta resim çizmek istediğini söylemişti değil mi? baji etrafta göz gezdirdi. oğlanı göremeyince telefonunu alıp aramaya koyuldu. telefon ilk çalışta açılmıştı.
"chifuyu ben geldim attığın konuma neredesin?" baji insanlarla saygı ifadelerini kullanmadan konuşurdu. çoğu kişi bundan rahatsız olsa da o buna alışmıştı. "ah baji-san ben içerideyim siz de gelin" baji kısaca onaylamış ve telefonu kapatmıştı. dikkatli adımlarla içeri girmişti. içerisi çok temizdi bu baji'nin hoşuna gitmişti. tedirgince koridorun sonundaki kapıya yaklaştı ve kapıyı açtı. kapının açılmasıyla dikkat baji'nin üstündeydi. baji yanına gelen sarışına baktı. chifuyu yüzünde koca bir gülümseme ile baji'nin yanına geldi ve eğildi. baji öylece bakakaldı.
"geldiğiniz için teşekkür ederim baji-san" baji saçlarını karıştırdı ve kaba görünmemek için güldü. "teşekküre gerek yok chifuyu şimdi.. başlayalım mı?" dedi. acele ediyordu sergiye az kalmıştı. chifuyu acelesine saşırsa da umursamadı o kadar da. baji chifuyu'nun bir yere gitmesiyle içeride koltuğa oturmuş gelip geçeni izliyordu. pastel mor rengi saçlara sahip adamı tanıyordu. chifuyu'nun çizdiği adamdı. gerçekten yakındılar belki de sevgilisi kim bilebilirdi? onun yanında pervane olan birini daha gördü uzun saçlıydı ağzında düz çizgi şeklinde bir yara vardı. model gibiydi fiziği çok güzeldi. onların yanında ise bir kadın vardı. güzel dominant olduğu çok belliydi.
baji onlara dalıp gitmişken model gibi olan çocuk yanına geldi. "merhaba ben hakkai" dedi gülümseyerek. baji de tebessüm etti. bugün gereğinden fazla gülümsemeye çalışmıştı. "ben de baji keisuke" hakkai eliyle az önce yanından geldiği kişileri gösterdi. "bu mitsuya-san buranın sahibi yanındaki de ablam yuzuha" dedi. baji cevap vermedi yine gülümsedi. "sen chifuyu'nun bahsettiği kişi olmalısın" dedi. baji başını sallayarak onayladı. insanlarla konuşmakta çok da iyi değildi. o sırada chifuyu gelip baji'yi kurtardı.
"baji-san! hadi başlayalım" dedi gülümseyerek. baji de gülümsedi ama neden bu gülümsemelerin hiçbiri duygularını yansıtmıyordu?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
draw for me, bajifuyu
Fanfictionbaji gülüşünü kaybetmişti. chifuyu ise onun gülüşünü geri getireceğine dair söz vermişti.