Ateşle İmtihan

İlk dans

Yavaş adımlarla arabaya doğru ilerlediğimde bu elbisenin daha da rahatsız edici olduğunu anladım.
Sanki her tarafım açıktı ki zaten nerdeyse öyle.
Buğra tam yanımda pencereye bakıyodu.
Aramızda şuan ölüm sessizliği vardı.
Bu sessizliği ne ben ne o bozmama kararı almıştık sanki.
Şoför "Efendim geldik." diyerek o sessizliği bozdu.
Buğra "Tamamdır." diyerek arabanın kapısını açtı.
O kapıyı açınca aynı şekilde ben de kapıyı açtım.
Tabi beklediğim gibi kimse bana kapıyı açmadı ben açtım.
"Partide bi sorun çıkarmazsan sevinirim, yoksa sonucuna katlanırsın benden demesi."
Birşey demedim Kocaman bir balo salonunun önündeydik. Öyle ihtişamlı duruyodu ki.
Buğra yanıma gelip koluna girmemi sağladı.
Şuan ikimizin çok dikkat çekici olduğuna emindim.
Benim cesur kıyafetim ve Buğra'nın buğra olması gayet güzeldi.
Balo salonundan içeriye girince bir adam direk Buğra'nın yanına doğru geldi.
"Hoşgeldin kuzen"
Adam Buğra'nın kuzeni miydi şimdi?
Adam'ın kaslı vücudu olduğu 10 metreden belli olurdu.
Kumral özenle taranmış saçları ve yeşilimsi gözleri mükemmel bir uyum içindeydi.
Herkesin aşık olabileceği bir yakışıklılığa sahipti.
Adam gözlerini Buğradan çekip bakışlarını bana doğrulttu.
"Siz Buğra'nın nesi oluyosunuz?"
"Ben.. Şey-"
"O benim bi arkadaşım bugün yanımda olmasını ben istedim Doruk."
İsmi Doruktu.
"Ah merhaba o zaman ben Doruk."
Elimi uzatıp
"Bende senem memnun oldum." Diyip gülümsedim.
Doruk elimi sıkıp birşeyler içmemiz için bizi güzel bir masaya oturmamızı istedi.
Tabii o da bizim yanımıza geldi
Doruk benim yanıma doğru oturdu.
Bir dünya soru yağmuruna tuttu.
Tam kafa dengiydi.
"Numaranı ver istersen arada konuşuruz seninle kafa dengi kız bulmuşum kaçırır mıyım aslaa." diyip sırıttı.
Bu konuşmalarda Buğra bizi pür dikkat dinliyodu sanki.
"Tabii numaramı veririm."
Numaramı verip önümdeki içeceği bitirmeye koyuldum.
Bir anda müzik romantik bir hâl aldı.
Çiftler kalkıp dans etmeye başladı.
O kadar güzeldi ki.
Özenmemek elde değildi resmen.
Doruk bir anda ayağa kalkıp
"Bu güzellik benimle dans etmek istemez mi?"
Yanaklarımın kızardığını hissettim.
Elimi yavaşça eline bıraktığımda Buğra ile göz göze geldik.
Gözlerinde gizli bir hüzün vardı sanki yada hayal kırıklığı tam çözemedim.
Ayağa kalkıp Doruk ile piste doğru ilerledik.
Doruk belimden tutup kendine çektiğinde burunlarımız hafifçe birbirine değdi.
Doruk bana sanki prensesle dans ediyomuş gibi davrandı.
Aramızda güzel bir sessizlik vardı ki bu sessizliği Buğra bozdu.
"Müsade varsa biraz da benimle dans et." diyip cevabı bile vermemi beklemeden kolumdan tutup kendine çekti.
Doruk gibi elini belime koyup kendine çekti.
Bir süre sadece nefes alışlarımızı duydum.
Eli belimi daha sıkı kavrayınca tanıdık bir alev vücudumda dolanmaya başladı.
Sanki o an Alev beni dansa kaldırmıştı.
Bir süre dans ettikten sonra elleri belimi serbest bıraktı.