Saat 9:56 gibi kalktım. Saçlarım aynadan bakınca aslan yelesi gibi duruyodu.
Saçımı yapmak için banyoya ilerlediğimde birden kapı açıldı. İçeri Buğra girdi.
Artık adı ile hitap edicektim çünkü neden olmasın.
Banyo'ya doğru yavaş adımlarla ilerliyodu.
"Hazırsan" diye solukladı "gidiyoruz"
Banyodan taranmış bir saç ile çıktım.
Birşey demeden dolabıma yöneldim.
Küçük bir valiz vardı.
Zaten o kadar çok eşyam yoktu.
Birkaç parça üst ve alt vardı. Hepsi nerdeyse eşofman tarzıydı.
Eşyalarımı özensiz bir şekilde valize koydum.
Kalkıp montumu giydim. Bu mont bile çok eskimiş duruyodu.
Elime valizimi alıp kapıya doğru ilerlediğim sırada Buğra'nın nefesini boynumda hissettim.
Hiç arkamı bile dönmeden kapıyı açıp çıktım.
Arkamdan geliyodu ama bir kelime bile etmemişti. Aramızda ölüm sessizliği hüküm sürüyordu.
Çıkışa doğru ilerlediğimde kapının önünde lüks bir siyah jeep vardı.
Durdum. Buğra yanıma doğru gelerek "Arkaya binebilirsiniz." diyip 32 diş sırıttı.
Hiç tereddüt arka kapıyı açtım.
Valizimi de kucaklayıp oturdum.
Buğra en öne şoförün yanına oturdu.
Yol boyunca kimseden tık çıkmadı.
Çok acıkmıştım. Yanımda yiyebileceğim birşey dâhi yoktu.
Neyse ki en sonunda kocaman bir Konağın önünde durdu.
Kapıyı açıp valizimle beraber dışarı çıktım.
Buğra yanıma gelip. "Eminim acıkmışsındır içeride kahvaltı sofrası hazır geçelim istersen?"
Başımı onaylarcasına salladım.
Yavaş ve sakin adımlarla kocaman bir bahçeden içeri geçtik.
Kapı açılınca hizmetçiler bizi karşıladı.
Mutfağa doğru geçince daha da şaşırdım. Aşçılar ve garsonlar mı? Şaka gibiydi ama gerçekti.
"Buyrun madam"
Benden 2 yaş büyük bir garson masaya geçmem için işaret verdi.
Gülümseyip masaya doğru geçtim ki garson sandalyeyi oturmam için geri çekti.
Böyle şeylere alışık değildim bu yüzden biraz tuhaf geldi.
Buğra da tam karşıma oturdu.
Kahvaltı sofrasında bir tek kuş sütü eksikti. Garsonlar ve hizmetçiler bulunduğumuz ortamdan çıktılar.
"Umarım burayı seversin."
başımı salladım ve yumurtadan küçük bir lokma aldım.
"Senin için bir oda hazırlattı. İstediğin zaman geçebilirsin."
Ve o an hemen ayağa kalktım.
"Ben odama geçeyim o zaman."
Buğra anlam veremeyen bakışlarla bakarken yolu bilmediğim halde merdivenlerden çıktım ki arkamdan bir hizmetçi geliyodu.
"Size odanızı göstereyim." diyerek masum bir şekilde gülümsedi.
"Tabii" diyerek gülümsemesine karşılık verdim.
Bembeyaz bir kapının önünde durduk.
Kapı açılınca gözlerime inanamadım.
İçeriye her girdiğimde daha da şok oldum.
Bana Özel kocaman bir kütüphane, Ferah bir balkon, Çift kişilik kocaman bir yatak, Ağzına kadar kıyafetlerle doluydu. Kitaplar o kadar güzel görünüyordu ki hepsini okumak için sabırsızlanıyodum.
"Size iyi dinlenmeler." diyip hizmetçi de odamdan çıktı.
Yanlız başımaydım. Önce güzel bir duş aldım. Sonra ise dolapta bulduğum eşofman takımını giydim.
Güzel bir kitap okuyodum ki kapı çaldı.
"Efendim Buğra bey akşam bir parti için bunları giymenizi istiyor. Birazdan gelip sizi alıcak."
Diyip çıktı.
Mini siyah bir elbiseydi bu tam gece partisi için.
Derin bir göğüs dekoltesi vardı. Aynı şekilde derin bir sırt dekoltesi de vardı. Kumaş israfı için yapılan bir elbise olduğu çok belliydi. Sade şık bir çanta ve siyah ince topuklu ayakkabılar evet kesinlikle şık bir kombin.
Elbiseyi giyip aynanın karşısına geçtim. Üstüme tam uymuştu.
Yatağın üstündeki ayakkabıları da alırken şık ama sade olan takıları gördüm. biri bacak içindi bunları daha önce bir yerde görmüştüm.
takması kolaydı.
Küpeleri ve kolyeyi de taktıktan sonra
ayakkabıları giydim ve şimdi gerçekten kendimi tanıyamadım.
Saçımı sadece taramakla yetindim. zaten yeni banyoda yapmıştım gayet düzgündü.
sadece siyah bir tel toka alıp saçıma taktım. Böyle daha güzel olmuştu.
Kapı çalınca hizmetçi içeri girdi. Buğra bey sizi bekliyor efendim. Başımı salladım ve çantamı alıp çıktım.
Yavaş adımlarla merdivenden ilerledim.
Buğra ile göz göze gelince bi an düşücek gibi oldum. Saçları dağınık siyah bir gömlek giymişti. altına siyah pantolon mükemmel görünüyordu.
Yanına doğru ilerledim.
Gözleri gözlerime kenetlenmiş gibiydi.
Saat durdu sanki.
Zaman kavramı kalmadı o an.
Ta ki belimden kavrayıp yürümeye başladığı an'a kadar sihir bozulmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşle İmtihan
Fiksi RemajaYaşadığın herşey aslında bir hayal ürünü olsa..? Bazen kendimizi mutlu etmek için hayal ürünleri kurarız...Ama senem bunun sınırlarını aşmış bir hasta. Artık hayal dünyası onun yeni yuvası olmuştu. Kafanda kurulan bir kurgu bir düzen. Gerçek olmaya...