Oy ve yorum lütfen ✨
İyi okumalar...
🌕🌕🌕
"Jeon Jeongguk. 2000 Busan doğumlu, tek çocuk. Anne babası Busan sahilinde küçük bir balıkçı dükkanına sahipmiş, aynı zamanda balıkçılık da yapıyorlar. Anne babası 2003 baharında teknelerindeyken tekne bir kasırgada ters dönüyor. Onlar ölünce Jeongguk'u bir yetimhaneye veriyorlar, yedi yaşındayken Çinli bir aile onu sahipleniyor. On sekiz yaşına kadar onlarla birlikte Çin'de yaşamış, dört yıl önce onlar da trafik kazasında ölünce Jeongguk kendine kalan küçük mirası alıp Seoul'e gelmiş."
Jihyo'nun anlattıklarını pür dikkat dinleyen Taehyung önüne konan dosyalarda göz gezdiriyor, sahte olmadıklarını kendi gözleriyle teyit ediyordu. Odada en güvendiği adamları vardı; Jimin, Hoseok ve Yoongi'den oluşan çekirdek kadrosu. Bir nevi danışma grubuydu onun için bu üçlü.
Küçük Jungkook'un üvey ailesiyle çekindiği birkaç tane bebeklik fotoğrafını eline alıp inceledi. Jungkook iki elini de ebeveynlerininkine sarmış uzun ön dişlerini öne çıkararak gülümsüyordu. Çok tatlı dedi içinden Taehyung ama hemen kendisini toparlayarak boğazını temizledi.
"Başka?"
"Üniversiteye gitmemiş ama Seoul Üniveristesi dans kulübüne başvurmuş iki yıl önce. Burslu olarak kabul edilmiş, ondan ücret de istememişler ama gitmemiş kursa." Jihyo uzun siyah masaya yaklaşarak elindeki tableti alfanın önüne koydu. Bir video vardı, muhtemelen seçmelerden birindeydi. Jihyo oynatma tuşuna bastığında pop müzik odayı doldurdu, Jimin bunun birkaç yıl önceki hit parçalardan biri olduğunu hatırlıyordu, Jungkook'u bir kez daha gözü tutmuştu.
Taehyung ise müzikten tamamen habersiz şekilde elindeki tablette oynayan videoyu pür dikkat izliyor, Jungkook'un kıvrak ve esnek hareketlerini gözünü kırpmadan takip ediyordu. Daha genç Jungkook şu ana dek onu içinde gördüğü kıyafetlerden çok farklı giyinmişti, pürüzsüz ama güçlü baldırlarını açıkta bırakan yırtık ve bol olan açık renk bir kot giyiyordu, kotun belinin ona göre ayarlandığı gözler önündeydi. Fermuarın hemen üstüne bağlanan küçük kalp detayına sahip kemeri belini ikinci bir deri gibi sarıyordu, üzerinde ise göbeğini açıkta bırakan siyah bir crop vardı. Bileklerini ve boynunu süsleyen takılardan bahsetmek bile istemiyordu.
Kayıt durduğunda Jihyo tableti almak için uzanmıştı ki patronun havaya kalkan açık eliyle karşılaştığı gibi olduğu yerde durdu. "Bende kalsın, devam et."
"Haftada üç kez bir spor kulübüne gidiyor, Yugyeom denilen bir arkadaşı var, onunla kalıyor. İkisi birlikte Yoongi'nin barında çalışıyorlar."
Taehyung eline tekrar aldığı resimlerden gözünü çekmeden konuştu. "Ne zamandır çalışıyor?"
"İki ay olacak." Yoongi ona cevap verdi. Jimin tüm bu olanlara gülmek istese de kendini tutuyordu. Tabiki Jungkook'u araştırmaları garip değildi, garip olan şey Taehyung'un onun özel hayatını bu kadar ayrıntılı bilmek istemesiydi.
"Devam."
"Gruem diye Malta cinsi bir köpeği varmış ama geçen yıl ölmüş. Öyle çok geniş çevresi yok, arada Yugyeom'un ailesiyle görüşüyor. Onun haricinde Çin'de okuduğu liseyi de araştırdık. Bir dövüş sanatları lisesi, anlaşılan her zaman spora ilgisi varmış. Oradaki arkadaşlarına ulaşmaya çalıştık ama başarısız olduk. Aynı sınıfta okuyan ulaşabildiğimiz birkaç kişi asosyal biri olduğunu söyledi, zaten okula da çok fazla gitmiyormuş."
"Olası bağlantıları?"
"Patron, işten eve evden spora giden biri. Spor salonunun kameralarını ve son altı ayda gezdiği tüm yerleri araştırdık. Gangnam'ın arka sokaklarının yakınından bile geçmemiş. Telefon kayıtlarına da baktık, birkaç yakın arkadaşı dışında kimseyle konuşmamış. Gerçekten asosyal."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shoot Love - Taekook
Fanfiction"Tek bir geceyle sınırlı kalması gerekiyordu." Kurt adamlar ve insanlar arasında tesis edilen barıştan yıllar sonra, Kim sürüsünün baş alfası Taehyung'un yolu, daha önce soylarının kesildiğine inanılan kutsal bir kurtla kesişir. Modern omegaverse ...