Shoot Love - Taekook

7. Tavşan Kapanı

Uçarı Jungkook ile karşınızdayız.

Bir oy verirseniz mutlu olurum ✨

İyi okumalar

🌕🌕🌕

Jungkook vücudunu sıkı sıkıya esir alan ağırlığın altında ezilirken huzursuzca kıpırdandı. Hareket edemiyordu, kolları ve bacakları iplerle iki yana gerilmişti sanki. Onları hareket ettirmek istese de bunu başaramıyordu. Sırtına dayanan büyük bir dinginlikle inip kalkan göğüs de bunun cabasıydı.

Fark ettiği detayla anında gözlerini açtı, karşılaştığı manzarayı anlayabilmek için birkaç saniye olanları hatırlamaya çalıştı. Yatak odasının açık kapısına gözlerini sık sık kırpıştırarak baktıktan sonra dün akşam Taehyung'un yatağında uyuduğunu hatırladığında kalkmak için aniden hareket etti ama üzerindeki ağırlık buna izin vermemişti. Bakışları yavaş yavaş belindeki uzva kadar indi, aynı anda ensesine değen sıcak nefeslerin kaynağını da anlayabilmişti.

Kim Taehyung kaçıp gidecekmiş gibi onu sıkı sıkıya tutuyor ve bundan rahatsız olmak bir yana oldukça memnunmuş gibi öyle derin soluklar alıyordu ki Jungkook hissettiği huzur kokan feromonlarla ne yapacağını şaşırmıştı. Tek kolu belini sarıyor, diğeri başının altından vücudunu destekliyordu, bacaklarından biri kendisininkilerin arasına girmişken diğeri kalçasının hemen üzerinden atılmış, Jungkook'u kıstırmıştı.

Sırtında hissettiği kalp atışları o denli dingindi ki Jungkook az kalsın gözlerini tekrar kapatıp uykuya dalacaktı.

Neyse ki kral dairesi büyüklüğündeki evin salonundan gelen konuşma sesleri ile kendine gelebildi. İlk önce sessiz sedasız bu odadan sıvışmayı düşündü ama vücudunu kısıtlayan uzuvlar buna izin vermiyordu. "Taehyung!" Ona seslenmeyi denedi, sesi yeni uyanmasından dolayı kırıldığı için boğazını temizleyip tekrar konuştu. "Taehyung!" dirseğiyle arkasındaki bedeni dürttü birazcık, eh yerinde kıpırdanan bedenle bunu başardığını da anlayabilmişti.

"Taehyung! Birileri var!"

Arkasındaki alfa duyduğu cümleyle anında doğrularak vücudunu serbest bırakıp yastığın altından ağır metali çıkardı. Jungkook ilk başta oyununa geldiği için onunla alay edecekti ki yüzünü ona döndüğünde elinde gördüğü tabancayla olduğu yerde donakaldı.

"Siktir oradan! Gece boyunca bir bombanın üzerinde mi uyudum?"

Taehyung omeganın ağzına avucunu kapatarak salondan gelen konuşmaları dinledi. Duyduğu seslerin kime ait olduğunu anladığında silahı tutuşunu gevşeterek sırt üstü yatağına geri düştü.

"Beğenmiyorsan kapı orada."

Jungkook ağzındaki baskının da kalkmasıyla yatakta doğrulup etrafına baktı. Beyaz mobilyalar ve altın kaplamalı metallerden başka bir şey yoktu. Bakışları yanında boylu boyunca yatan adama döndüğünde nefesleri duraksadı.

Taehyung sabah mahmurluğuyla bile ilahi görünmeyi başarabilen tek insan olabilirdi. Üzerinde iç çamaşırından başka hiçbir şey yoktu, kalın uylukları ve kaslı gövdesi beyaz çarşafların arasında ben buradayım diye bağırıyordu. Gözlerinin üzerine yasladığı kolunun devamında gevşekçe silah tutan bir ele sahipti.

Jungkook şimdi omegaların hep neden tehlikeli ve kötü işlere burnunu sokmuş alfalara ilgi duyduğunu daha iyi anlayabiliyordu. Onu tehlikeli ama çekici kılan bir aura vardı ve bu sabahın o saatlerinde bile bir anlığına kalbini tekletmişti. İlk defa fark ettiği dövmesi de cabasıydı, sol omzundan başlayıp arkasına doğru uzanan siyah mürekkebin ne olduğunu çözemedi. Yattıkları gece onu doğru düzgün çıplak görememişti ki, gecenin çoğunluğu yüz üstü uzanmasıyla geçmişti zaten. Yüz üstü olmadığı vakitlerde de gözleri çoğunlukla kapalıydı.