Shoot Love - Taekook

32. Lost Facts

Biz geldik ✨ yorum bırakıp oy verirseniz çok sevinirim.

İyi okumalar olsun 💞

🌕🌕🌕

Taehyung'un itiraflarından ve kur yapma isteğini Jungkook'a bildirdikten sonraki hafta lunar için baş döndürücüydü. Taehyung her gün hediyelerle kapısına geliyor, ondan bir öpücük çalabilmek için uğraş veriyor ve nihayet eğer şanslıysa yanağına koyduğu bir öpücükle yanından ayrılıyordu.

Jungkook Taehyung tarafından kendisine verilen hediyelerle geçirdiği bir hafta boyunca bir hayalin içinde yaşıyormuş gibi hissetmişti. Mutluluğu tüm hücrelerinde hissediyordu. Aldığı hediyeler değildi elbette mutluluğunun sebebi.

Mutluluğu sevildiğini bilmektendi.

Taehyung her daim ona güzel olduğunu ve değerli olduğunu hissettiren ilk alfaydı.

Jungkook son olmasını diliyordu.

Bu ikisi için de son olmalıydı. Başkasını hayatına alabileceğini düşünmüyordu. Zaten Taehyung da Jungkook'un istemli olarak hayatına aldığı bir alfa değildi. Yolları kesişmişti, hem de birden çok kez.

Kader miydi onları bir araya getiren yoksa tesadüfler miydi? Jungkook buna kesin bir cevap verebileceğini sanmıyordu. Bildiği bir şey varsa o da ikisini bir araya getiren şey her neyse ona minnettar olduğuydu.

Karşısında oturan alfa masanın üzerine dirseğini yaslamış kendisini izliyorken bunları düşünüyordu. Bir yandan hyunglarına lunar olması dolayısıyla kendisiyle ilgili bilgiler veriyordu. Ama zihninin arka planında bunlar çalışıyordu.

Taehyung'un sevgi dolu bakışlarını görmezden gelemezdi. Öyle güzel bakıyordu ki Jungkook bir anda ayaklanıp yüzünü ellerinin arasına almak istiyordu. Yüzünü tutmak ve dudaklarına alfanın artık bağımlısı olduğu o öpücüklerden koymak istiyordu.

Bu işin sonunun nereye gideceğinden emin değildi. Bir kumar oynuyordu ve bu kumarın sonunda mutlu olabilmeyi umuyordu. Her geçen gün içinde bulunduğu sarhoş mutlulukla bu kumarı kazanacağına dair ümidi ise gitgide daha da artıyordu.

Bir diğer yandan hala Mino'nun yapay bir lunar elde edip edemediğini bilmiyorlardı. Spartanlar için bile onun kanına ihtiyaçları varken Amerika dışında birçok ülkeye nasıl merkez kurabildiklerinden emin değildi. O merkezlerin kendi güçlerini taklit eden spartanlarla dolu olması gerekiyordu. Yoksa ülkülerini başka ülkelere yaymalarının bir mantığı da olmazdı.

Jungkook bir kumar oynuyordu.

Üzerinden bir hayli zaman geçmiş olmasına rağmen televizyonda hala Taehyung ve Jungkook'un isimlerinin geçtiği haberler yayınlanıyordu. Yoongi'nin barının önünde sabaha doğru çekilen o fotoğraflar yakınlıklarını gözler önüne serse de herkes resmi bir açıklama bekliyordu ikiliden.

Ayrıca omega hakkındaki sınırlı bilgi de halkın dikkatini çekmişti. Seoul'ün alfasının gönülçeleni Jungkook'tan daha fazlasını istiyorlardı. Birden çok kez televizyon programlarına katılma teklifi almıştı ama omega hiçbirini kabul etmemişti. Zaten yeterince dikkat çekmişti, daha fazla bilgiyi onlara vermek istemiyordu.

Jungkook bir lunardı ve hayatı boyunca bunu gizlemek için savaş vermişti. Hep birilerinin çıkarları uğruna kullanılmıştı. Sürekli saf seçmesi istenmişti ondan. Bir kez kendini açığa vurdu mu devamının geleceğini biliyordu. Bırakın lunar olduğunu birilerine açıklamayı kendisiyle ilgili ufacık bir bilgiyi vermeyi dahi istemiyordu.

Merkez artık onun nerede olduğunu ve hangi safta yer aldığını çok iyi biliyordu. Kendisi üzerinden çıkar çalışması yürüten Emily, Mino ve diğerleri...