"Olmaz dedim! Seni o saraya göndermem!" Akira Aslan ırkının kraliyet mıntıkasına gideceğimi duyduğu an çığlıklar içinde her şeyi reddetti."Hadi ama... Alt tarafı bir kaç gün. En fazla ne olabilir ki?" Akira öfke dolu gözlerini devirdi.
"Sana olucak şeyleri söyleyeyim benim aptal kardeşim : Tikli ırkındansın diye seninle alay edecekler. Ve sende onlardan birinin üstüne atlayıp kavga çıkaracaksın daha sonra seni ya idam edecekler ya da hapse atıcaklar ve sonra ne olacak biliyor musun? Bu mıntıkadaki insanlar göt gibi kalıcak!" Akira öfkeyle iç çekti ve sandalyeden kaltktı.
"Öyle bir şey olmayacak... Ben çocuk değilim. Ben safkan bir tilki şefiyim! Nerede nasıl davranacağımı bilirim. Ve halkımında arkasında dururum. Hiç endişelenme!" Gururlu bir tavırla sandalyeden kalkıp Akira'nın yanına gittim. Ve onun endişesini gidermek için hafifçe ona sarıldım. Akira şaşırmış olucakki aniden irkildi.
Şimdi düşününce ona sarılmayalı çok uzun zaman olmuş. Şaşırması normal.
"Off! Çok ısrarcısın! Peki, ama sana bir şey olursa o sarayı yakarım!" Sarılmam işe yaradı. Akira'yı yumuşattım haha!
"Söz veriyorum kötü bir şey yapmayacağım. Ama bana bir laf atarlarsa hiçbir şey yapmadan durmayacağım bil." Akira sonumda sarılmayı bırakıp. Kaşlarını çattı.
"Tam bir baş belasısın... sanırım ne desemde seni vazgeçiremeyeceğim." Evet anlamımda hızlıca kafamı salladım. Ve konuyu değiştirdim.
"Hemen kafanda planlar kurama abi. Çünkü Alex'te benimle gelicek." Akira hafifçe gülümsedi.
"Aslında aklımdan öyle bir şey geçmemişti. Ama yinede sen yokken Alex'e yakınlaşmak iyi planmış doğrusu." Ufak bir kahkaha atarsak kapının yanına gittim.
"Hahah! Şaka maka ben ciddiyim. Alex'ten uzak dur. O çocuğuda sana harcatmam." Akira ciddi bir ifade ile bana baktı.
"Bende ciddiyim..." Bir süre boş boş bakıştıktan sonra ikimizde aynı anda kahkaha attık.
Kısa bir kahkahadan sonra derin bir iç çekip kapıyı açıp dışarı çıktım.
Neden böyle bir durumda güldüğümüzü bilmiyorum. Sanırım abim üstüme çok gelmek istemiyor. Haha beni cidden iyi tanıyor.
Koridorda ilerlerken karşıdan gelen Alex'i gördüm.Elindeki dosyayı incelediği için beni fark etmedi. Elimi sallayarak ona seslendim.
"Sekreter Alex!" Alex elindeki dosyayı kapattı ve adımlarını hızlandırarak yanıma geldi.
"Bir şey mi oldu, şef ?" Alex'in sesi nedense endişeli çıkmıştı.
"Kötü bir şey yok, endişelenme. Sadece 2 gün sonraki toplantıya katılacak mısın diye sormak istedim. Aslına bakarsan katılmanı çok isterim. Yalnız gitmek biraz rahatsız edici. Gelirsen çok mutlu olurum." Alex sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi.
"Tabii ki gelicem! Sizinle gelmekten onur duyarım." Alex'in bu heyecanlı tavrı çok hoşuma gitti.
"Gerçekten mi teşekkür ederim. Bu arada bana şef demene gerek yok. Adımla hitap edebilirsin." Alex kızarmış yanaklarını gizlemek için dosya ile yüzünü kapattı. Neden yanakları kızardı? hasta mı?
"İyi misin? Ateşin var gibi." Ateşi var mı kontrol etmek için elimi alnına uzattım ama Alex irkilerek geri çekildi.
"Y-yok bir şeyim! Umm... benim işlerim var. Gitmeliyim, görüşürüz!" Alex hızlı adımlarla uzaklaştı. Bende şaşkın bir şekilde ona el salladım.
![](https://img.wattpad.com/cover/310901598-288-k343738.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sukuna X Reader | Kiss Me Liar
Fanfiction"Memnun oldum Şef! Umarım iyi anlaşırız." Coşku dolu gözlerle elimi Sukuna'ya uzattım. Sukuna gülümseyerek gözlerini devirdi. "Siz tilkilerin aklından neler geçtiğini asla bilemem ama umarım iyi anlaşırız, Şef Y/N." Sukuna uzattığım elime uzanıp haf...