᯽10᯽

296 34 128
                                    

Ben ne olduğunu anlamadan Sukuna kollarımı kafamın üstünde birleştirdi. Tam bir küfür savuracakken diğer eli ile ağzımı kapadı.

"Y/N, sana bir teklifim var." Ben Sukuna'nın elinden kurtulmak için debelenirken Sukuna'nın dedikleri ilgimi çekti ve duraksadım.

"Noymoş o?" Sukuna yavaşça elini ağzımdan çekti.

"Ses çıkarma." Hızlı hızlı kafamı salladım.

"Size teklifim şu: Benim bir melez olduğumu biliyorsunuz. Bir Aslan ve kurt melezi... size bunları anlatırken bir yalan söyledim. Ben aslında gerçek babam kim biliyorum." Şaşkın gözlerle ona baktım.

"Nasıl? Her neyse babanız kim? Bir soylu olduğunu söylemiştiniz." Sukuna sıkıntı ile iç çekti.

"Hah, evet o bir soylu. Ama düşündüğünüzden daha soylu biri. Benim babam ölen kralın küçük kardeşi Komutan Jamie." (Laura, Dave ve Andrew'un babalarının küçük kardeşi. Yani kuzenler.)

"Ne? Bunu bana neden söylemedin?!" Sukuna çenesini sıkmaya başladı. Bir süre sessiz kaldıktan sonra gürledi.

"Bunun şu an bir önemi yok!! Size demeye çalıştığım şey şu... bende kraliyet soyundanım. Yani tahtta benimde hakkım var! Sizinle beraber tüm kardeşlerden kurtulalım ve tahta ben geçeyim... ve sizde-" Alaycı bir sesle Sukuna'nın sözünü kestim.

"Ve ben? Hahah sizin kraliçeniz falan mı olacağım. Hah lütfen kollarımı artık bırakın ve iki normal insan gibi bu konuyu istişare edelim." Sukuna sessizce kollarımı bıraktı.

Sakinmiş gibi davranarak üstüme bulaşan tozları silkeledim. Birinin bu aptala gerçekleri anlatması lazım.

Ellerimdeki tozlarında silktikten sonra Sukuna'ya döndüm. Sukuna'nın suratına bir süre baktım ve ufakça sırıttım. Elimi sertçe sıkıp yumruk haline getirdim. Ve Sukuna'nın suratına sağlam bir yumruk attım. Yumruğum onun yere devrilmesine yol açmıştı. Sukuna yanağını ovuşturarak atağa kalkmaya çalıştığı sırada karnına ışık hızında bir tekme geçirdim.

"Tahta geçicekmiş beyefendi!!! GÖTÜM!!!! İster tüm veliahtları öldür istersende tüm konseyi öldür ne ala!!! Halkın komutanın piçini kral olarak kabul edebileceğini mi sanıyorsun!! Sana söyleyeyim, tahta geçtiğinin 2. Günü seni darağacına asıverirler!!! Hahahaha hadi biraz olumlu olduk diyelim... halk sizi kabul etse bile öyle kanlı bir tahtta oturmak sizin vicdanınızı rahat ettirecek mi? Sizi bilmem ama... benim vicdanım bunu kaldırmaz." Yerde Kıvranan Sukuna'ya bir süre baktım. Ama midem bu iğrenç adamı daha fazla çekmedi. Tam gidecekken Sukuna'nın Yüzüne doğru okkalı bir şekilde tükürdüm.

Sukuna'ya bakmadan hızlıca koridorda ilerledim. Öfkeden kudurmuştum. Nasıl olurda böyle adice bir şeyi aklından geçirdi. Bana nasıl yalan söyler?! Düşündüğüm kadar iyi biri değilmiş.

Öfkeyle ilerlerken hızımı alamamıştım biri gelip bana çarptığında kendime gelebilmiştim. Kafamı bana çarpan kişiye çevirdiğimde karşımda Abim Akira'yı buldum. Her zamanki havalı yüz ifadesi ile bana bakıyordu.

"Abi? Sen burada ne yapıyorsun?!" Akira saçını savurarak modellere yakışır bir poz verdi.

"Sana buraya gelirim demiştim, değil mi?!" Kendimi beğenmiş hmp!

"Ama biz seninle sabah konuştuk. Sabah yola çıktıysan bile şimdiye varman imkansız. Daha önceden mi yola çıktım?" Akira neşeli bir gülümseme ile kafasını salladı.

"Bingo! Aferim küçük kardeşim doğru bildin. Eee sen koridorun ortasında ne yapıyorsun?" Bahane üretmek istemiyorum.

"Adam dövüyordum, abi." Akira kahkaha atmaya başladı. Pffft şaka yaptım sanıyor...

Sukuna X Reader | Kiss Me LiarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin