Zevahir ♧Gay♤ Tamamlandı

♣️14♠️+16

Gençler sınır geçilmeden paylaştım. Sizde gayret edip satırlara yorum yapın. Aksi taktirde yaptığınız yorumu hangi paragrafa ve hangi olaya yaptığınızı anlamıyorum.

"Sen nasıl?.." susmama karşılık sırıttı. Benden bir şey kaçar mı dermiş gibi bakıyordu. Mermerde yanıma oturup yeniden gözlerime baktı.

"O herifi görünce gerilmenden, düvüştüğümüz gün adamın gelip bizzat seninle ilgilenmesinden ve tabiki Ömer'den bir şeyler öğrendim. Bütün parçaları birleştirincede sonuç ortaya çıktı. " benim gay olma durumum onun beklemediği bir durum olduğu için kafasını iki yana salladı. "Ne yaptı? Şu otuzlarındaki kadının bana yaptığı gibi senin tecrübesizliğinden yararlanıp kapının önüne mi koydu?" Kendi kendine gülen adama dayanamayıp benden isterik bir şekilde güldüm. Aklımın küçük bir kısmını Ömer'le ilgili olan mevzu kaplasada aklımda olan ilk durum, şu halimizi çözüme kavuşturmak.

"Kızmayacak mısın? Belki bana sırtını dönersin. " esas korktuğum mevzu bu olduğu için istemsiz direkt söyledim. Bir süre arkamdaki fayansı izleyip sonunda gözlerini bana çevirdi.

"Açık konuşmak gerekirse iki gündür bu konuyla ilgili kendimle tartışıyorum. Biliyorsun bu tarz şeyler hep bana ters oldu. " nefesimi tutup başımı olumlu anlamda salladım. Selim kimseye tercihleri yüzünden ses etmesede ona ters olduğu için hayatına da sokmuyordu. "Ama oğlum sen mevzu bahis olunca silip atamadım. " gözlerini kaçırıp lifi elinde çevirdi. Bu durumun onu ne kadar zorladığı belli oluyordu. "Hep arkamda durduğun için seninle ilgili istisna yapmaya karar verdim. Hala bana garip gelsede kararlarına ses etmeyeceğim. Yani bunun için çabalayacağım en azından. " sonlara doğru sesi kısıldı. Bu hali rahatlatmıştı beni. Kubilay'dan sonra Selim'de beni bıraksaydı kafayı yerdim herhalde.

"Ahan ağlim. " titrek sesimi duyan adam dönüp bana ters bir bakış attı. Ağlayan insanları sevmediği için böyle davranıyordu. Eliyle omzuma vurup konuş dermiş gibi bakınca pes edip nefesimi seslice verdim. Belli bu işten kurtuluşum yoktu. "Benimle oynamış. " ne kadarını anlatmam gerektiğini bilmesemde birine anlatmak beni rahatlatacağını bildiğim için bütün taşlarımı döktüm. "Ne ara sevdim ne ara ortada galdım inan bilmim. Teh bildiğem onunla olmaya hazırdım. Bi bahtım baan diyi ki ben seninle oynadım. Seni istemim. Sana mı baharım?" Yine boğazıma yumru oturunca kafamı önüme eğip gözlerimi yumdum.

"Seviyor musun?" Sesinden sinirli olduğu belliydi. Beni böyle görmek onuda üzüyor biliyorum. Elini omzuma koyup sıktı. Bu bile bana iyi gelmişti.

"Bilmim. Siniliyem. Sevisem bile şu an bilmim. " sinirime rağmen pişman olduğunu söylese yine ona gidecekmişim gibi hissediyorum. Bu daha çok canımı sıkıyor. Bir süre sessiz kalınca bende sustum. "Yav madem sevmisin niye oynisin?" İç çekmemle eş zamanlı olarak yaş gözümden akıp gitti.

"Gardaşım. " dönüp yüzüne baktım. Kaşları çatılmış olmasına rağmen benimle sakince konuşuyordu. "Emin misin seninle oynadığına? Daha üç gün önce seni yerde yarı baygın bulunca nasıl telaş yaptı gördüm. " deme işte öyle. Zaten ufak bir şeyi bile beni seviyora yoracak durumdayım. Yinede kanmayacağım ona. Kesin oyununa devam ediyordur. Yoksa insan sevdiğine kıyar mı?

"Selim, canımı yahtı. Yemin edim hala gendime gelmemişim. " soracak soruları olsada hala durumu hazmedemediği için susmuştu. Belkide alacağı cevaplardan korkuyordu. Her ne kadar beni gay olarak kabul etsede bu durum onu zorluyordu belli.

"Döveyim mi? Askerlik felan umrumda değil. Diyorsan çekeyim köşeye kemiklerini kırayım. Başkasınada yaptırabilirim. " bir yanım ondan intikam al derken diğer yanım kıyamadı. Onun dayak yemesi yine benim canımı yakacakmış gibi hissettim. Başımı olumsuz anlamda salladım. Bu da bizim son konuşmamız olmuştu.