5. Bölüm (part 2)

26 2 8
                                    

Rezil olduktan sonra sadece bir buçuk, iki saat geçmişti.
Çok utanmıştım hatta hayatımda bu kadar utanmamıştım. İçtiğim mojito'nun içinde sadece bir yada iki damla alkol vardı o alkol vurmak için bu zamanı bulmuştu.

Adamın resmen dudaklarını elledim. Kafasını eğmeseydi daha az utanırdım. Takma kafana olan olmuş ne olan olmuşu ya. O kadar insanın içinde dans ederken adamın dudağını parmakladım.

O an elim dudaklarına değince ve de yutkunmasıyla utanıp kollarından ayrılıp masaya ilerlemiştim. Masadakilerden uzak, göze batmayan bir yere geçip saçma sapan anlayamadığım sohbetler dinledim.

Utancım yüzünden birazdan kafayı yiyecektim. Masada erva ve asya dışında herkes vardı hatta o da vardı. Göz göze gelmemek için herşeyi yapıyordum.

Kafamı dağıtmam lazımdı, bunu yapabilmem için de en yakın alkol vardı. Belki sarhoş olursam daha iyi olurdu. Hem ağzıma geleni de söylesem kimse takmazdı sonuçta sarhoşum.

Yerimde doğrulup onunla göz göze gelmemeye çalışarak etrafa baktım. İnsanlardan uzak bir köşede açık bar vardı ve önünde oturan iki kişi. Yerimden kalkıp bara ilerledim, sandalyelerin birine oturup barmene döndüm.

"Karamelli ya da tarçınlı viski varsa alabilirmiyim"

"Özel üretim karemel, bal ve tarçınlı viskimiz var isterseniz verebilirim?"

Kafamla onaylayıp elime telefonumu aldım. Biraz instagram'a girip dolaştım. Sonra birşey bulamadığım için telefonu kapatıyordum ki mesaj geldi. Gelen mesajın üstüne tıklayıp baktım.

Alparslan: Eskiye mi dönüyoruz?

Alparslan: Magazin seni konuşuyor

Basının bu kadar hızlı olduğunu unutmuşum 🤦🏻‍♀️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Basının bu kadar hızlı olduğunu unutmuşum
🤦🏻‍♀️

Mesajı ilettikten sonra telefon çalmaya başladı, aslı arıyor.

"Efendim aslı?"

"Dilay hanım, alparslan bey basın ile toplantı yapacağınızı söyledi."

"Evet, uygun bir vakitte yapmayı düşünüyorum."

"Bende sizin böyle diyeceğinizi düşünerek takvime baktım 5 ila 9 Nisan arası boşsunuz" barmen önüme gelip bardağı bıraktı "eğer sizin için uygunsa o tarihler arası bir toplantı hazırlayabilirim."

"ee tamam, benim için uygundur. Senden tek isteğim gelen muhabir sayısı 10'u aşmasın."

"Tamamdır dilay hanım, başka bir isteğiniz var mı?" Kulağımdan telefonu uzaklaştırıp saate baktım, 22.25

"Aslı sen hâla şirekettemisin?"

"Evet dilay hanım biraz işler uzadı da" demesiyle kaşlarımı çattım, mesai altı da bitmişti ve saat on buçuğa geliyordu.

Geçmişin Tozlu Sayfaları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin