❝𝐒𝐨𝐧𝐮𝐧𝐚 𝐤𝐚𝐝𝐚𝐫 𝐬𝐢𝐳𝐢𝐧𝐥𝐞𝐲𝐢𝐦. 𝐀𝐢𝐥𝐞 𝐬𝐨𝐧𝐬𝐮𝐳𝐝𝐮𝐫 𝐬𝐞𝐯𝐠𝐢𝐥𝐢𝐦❞ nefes aldığı her an, yüreği bunun inancı ve umudu ile attı. Violet Dixon, kaybetmenin yaşatacağı acıdan her seferinde kaçtı. Bir başkasının ölümünün onu da...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Daha sonra ellerimi tuttun Sevgilim. Sen, beni hiç hatırlamayacak olan sen ellerimi tuttun ve ellerim senin oldu. O an senindim..."
🕯️
Violet Dixon, sırlardan ve yalanlardan nefret ederdi. Güveni çok kez sarsılmış olan zavallı kız, gözlerini bir sahteliğin içinde açtığından habersizdi. Kendisine sunulan koca yalanın beşinci haftasında, o kesinlikle iyi hissediyordu. Çünkü yalandan ne kadar nefret etse de bazen sahtelik, gerçeklerden daha fazla huzur veriyordu.
"Sevdiklerinize zaman ayırın..."Alex'in rahatlatıcı sesini dinlemesi bir yana, ilk gününe kıyasla şimdi rahatlıkla konuşabiliyordu da. Alex ile de araları yeterince iyiydi. Belki yettiği kadarından bile fazla.
"Yoksa zaman sizi bir gün sevdiklerinizden ayırabilir" diye ekledi Alex. Violet gülümseyerek karşılık verdi. Bir şey demesine gerek yoktu. Bu gülüş, kesinlikle yetiyordu.
"Bu filminde var" dedi Alex onun gibi gülümseyerek. "Çok üzücü... Ayrıca bu kitabı bana kaç kez okudun?" dedi Violet alayla. Yaşadığı kazaya rağmen çok daha iyiydi. Uzunca bir süre daha hastanede kalmıştı ve bu sırada Alex, ona hiçbir şeyi tam olarak doğruluğu ile anlatamamıştı. Belki de bu yüzden iyiydi zavallı kız.
"Çok fazla okudum. Ama işe yaradı. Herkes Küçük Prens sever" bir kahkaha attı Violet. Daha sonra biraz düşündü ve sessizliği sağladı. "Ailemi ne zaman görebileceğim Alex?" Şanslıydı ki, Violet ona bu soruyu sorduğunda Alex'in sırtı ona dönüktü. Ne söyleyeceğini düşünürken, yüzünden endişesi belli oluyordu. Violet bunu görmediği için biraz olsun daha rahat hissetti.
Derin bir nefes aldı. "Yakın zamanda. Ailenin durumu senden daha kötüydü. Ama az kaldı." Violet "Daha Kötü"' kelimeleri ile endişelendi. "Daha kötü mü?" Dedi endişesini belli ederek. "Ne kadar kötü?" Alex durumu nasıl toplayacağını bilemedi.
"Violet..." ne zaman daha önemli bir cümle kuracak olsa, ona yaklaşır ve endişesini azaltmak için saçlarını şevkat ile okşardı. Yine yaklaştı ve yine aynısını yaptı. Bu işe yarıyordu. "Endişelenecek bir şey yok. Yarın akşam hastaneden ayrılıp..." duraksadı. Ama ellerini saçlar arasında daha nazikçe gezdirmeye başladı. "Ailen ile olacaksın." Violet, Alex'in gözlerinde doğruluğu aradı. Ona güvenmekten başka şansı yoktu. "Onları çok özledim" Alex anlayış ile gülümsedi.
"Onlar da seni Dixon..."
Söylediği yalan , daha sonrasında toparlayamayacağı kadar büyük ve ağırdı. Violet Dixon, o kazadan canlı olarak çıktığı için çok şanslıydı. Ama henüz bunu bilmiyordu.