Doğu ve Batı (Töre/Berdel+18)

KIRILMAK

Kalp tekrar kırıldımı asla eskisi gibi olmazmış bunu en acı şekilde ogretiyormuş hayat....
Konak a girdikten sonra Mustafa ile tanıştım 18 yaşında pırıl pırıl bir genç hayalleri olan ona bakarken İrem aklıma geldi içim daha çok yandı.
Elvan ın babasının söylediği seyle herkes ayağa kalkıp çıkıp gidince adının Ezra olduğunu öğrendiğim benim yaslarimdaki kadın yanıma gelip.
-Hosgeldin gelin hanım seni müstakbel kocanla tanıştırayım dedikten sonra bana Mustafa'yı gösterince şok olmuştum.
Yüzüme baktığında ise onunda en az benim kadar üzgün olduğunu gözlerinde görmüştüm.Ayrica gözlerinin kızarıklığı agladiginin en büyük göstergesiydi.
Ben sadece onun daha çocuk olduğunu düşünürken
-Ezra.diye bir kadının sert uyarısıyla başımı çevirip kadına baktığımda kadının Melek ve Elvan ın bu kadının gençlik hali olduğunu gördüm.
Kadın oturduğu yerden kalkıp bana doğru gelirken daha dikkatli baktığımda 50 yaşında olduğunu tahmin ettiğim kadın önümde durup bana içten ve sıcak bakarak,
-Hosgeldin, ben Zehra Ana Elvan, Mustafa ve Mirzan imin ablasiyim dedi.sonrada bana sıkıca sarılıp tekrar -Hosgeldin, dedi.

Zehra Ana ile tanıştıktan sonra Resule dönüp Asya kızım ve Kemal bey i otele götür dinlensinler dedi.
Babam Zehra Ana nın yanına gelip,
-burak ile Elvan ne olacak dedi.
Zehra Ana bize bakıp,
-Merak etmeyin,burda bizimle kalacaklar, düğünden sonra sizinle gelecekler deyip babamı rahatlatmaya çalıştı.
Bir saatlik yolculuktan sonra otele geldik.otel e girince bir görevli koşarak yanımıza geldi.
-Hosgeldin ağam,odalar hazır dedi.Resul tamam diyerek beraber asonsere bindik.Ben babama bakarken oda hissetmiş gibi gözümün içine bakarak gülümsedi.
Asonser kalacağımız katta durunca önce Resul çıkıp önümüzde yürümeye başladı.Bir odanın önünde durdu sonra resepsiyon dan aldığı anahtar la kapıyı açtı.Bana dönüp,
-Burası senin odan yenge, dedi.Daha sonra babam a dönüp senin odanda yan tarafta deyip bir iki adım atıp kapıyı açtı.Anahtarı babama verip,
-Ben birkaç saat sonra dönerim sizde dinlenin deyip,bana baş selamı verip gitti.Babamla birbirimize baktık sonra babamın yanına gidip ona sarıldım.Cimen yeşili gözlerine bakarak.
-İkimizde yorgunuz,simdi odalarımıza girip dinlenelim dedim.
Babam bana sımsıkı sarılıp,
-Asyam, dedi sadece.sonrada babamın güvenli kollarından çıkıp odama geçtim.Kapiyi kapatır kapatmazda kapıya dayanıp yere oturup, iki gün dür tuttuğum göz yaslarimin akmasına izin verdim.

Kapının kırılır gibi çalınması dan korkup oturduğum yerde sıçradım.Oturup agladigim kapının önünde uyuyup kalmıştım . Odanın karanlık olmasından anladığım kadarıyla akşam olmuştu.Belliki uzun süredir uyuyordum.Kapı yine çalınca yavaşça ayağa kalkıp,
-kimo,dedim.
-Benim yenge Resul, dedi.yavasca kapıyı açtığımda Rasul telaşlı bir şekilde bana bakıyordu.
-Birseymi oldu,dedim.Resul kaşlarını çattı,
-Yenge 6 saattir uyuyormusun ,diye sorunca ona,
-Evet, diyerek tersledim.Resul ,
-Kusura bakma yenge,ama seninle konuşmam gerekiyor müsaade varmı, dedi.Babam nerde dedim hemen,birazda telaslanmistim,
-Korkma aşağıda, Zehra Ana ile yemek yiyorlar, değince rahatlamıştım.Resul e bakıp gerçekten önemli birşey olduğunu anlayınca kapıyı açıp.
-Gelebilirsin,dedim.
Resul içeri girince yerdeki kartı alıp,kart okuyucu ya takınca odanın içinde ışıklar açılmıştı.Isıklar açılınca odaya hayran olmuştum.Cok geniş ferah bir olaydı herşey beyaz dı,duvardaki dev camdan bütün Mardin görünüyor su.Ayrıca camdan bakınca balkon görünüyordu.Ama güzel olan balkon değil oradaki havuzdu.Ben odayı incelerken Resul kapıyı kapatıp yatağın karşısındaki tekli koltuk a oturdu.Ben yine camdan Mardin e bakıyordum.İkimizde konuşmadan ne kadar durduk bilmiyorum ama sessizliği bozan Resul oldu.
- Bu oda Mirzan Ağa'nın, dedi.Vu otelde onun ama bu oda sadece ona ait.Yavasca arkamı dönüp karşısındaki tekli koltuk a oturdum
-Mirzan ağa kim,dedim.Sonra Zehra Ana nın söylediği şey aklıma geldi.
-Elvan ın kardeşi mi,dedim Resul,
-Elvan ile Mustafa nın abisi, Zehra Ana nın da küçüğü olur.Ayricada Mirzanoglu aşiretinden ağası olur dedi.
-Mirzan oğlu aşireti siz oluyorsunuz galiba, deyince Resul hafifçe gülerek,
-Aynen yenge biz oluyoruz.dedi
-Peki söylesene çok sevgili, Mirzan ağa neden bu işe engel olmuyor,dedim.Resul kaşlarını çattı,
-Cunku ,su anda hapiste dedi.
-Neden?
-10 yıl önce birini öldürdü, deyince kızarak
- Sizin için adam öldürmek çok kolay degilmi,dedim
-Bilmedigin şey hakkında konuşma yenge, çünkü kalbini kırmak istemem, dedi.Daha da sinirlenmeye başlayınca ayağa kalkıp ,
- Hiç mi vicdan yok sizde, kardeşim çocuk diye ben kabul ettim evlenmeyi ama siz benim karşıma başka bir çocuk çıkardınız dedim bağırarak,
-Sen  Mustafa ile evlenmiyceksin dedi ayağa kalkarak.
-Ne ,dedim
-Haklısın oda senin kardeşin gibi daha çocuk oyuzden onunla evlenmiyceksin, dedi.Cok sasirsamda kendimi hızla toplayıp,
-Peki kiminle evlenecek misim ben dedim sinirle,Resul bana bir adım atıp gözlerimin içine bakarak gülümsedi sonrada,
-sen Mirzanoglu aşiretinin ağası Mirzan ağa ile evlenecek sın, dedi.