0.4

1.7K 129 181
                                    


***

Reina'nın uyumasından sonra tekrar yatak odasına gidip oturdum. Vücudum hala arada titriyordu. Aşağı içmekten korkuyordum açıkçası. İstemiyorum, bay Ran'ın yanına gitmek istemiyorum. Tekrar aynı bakışlara maruz kalkmak istemiyorum. Titreyen bacaklarımı indirdim yataktan fakat kapının açılmasıyla kalkmadım. Genç bir hizmetçi kızdı. Elinde tepsi vardı.

Hafifçe eğilerek selam verdikten sonra doğrulup odadaki masaya koydu. "Bay Ran bunları yemeniz gerektiğini söyledi, sonra da ilaçlarınızı içecekmişsiniz." Kibar konuşması mesafeliydi. Üstünde kısa bir elbise ve önlük vardı. Saçları topuzdu. Güzel bir kızdı.

Başımı sallayıp gülümsedim. "Teşekkürler, çekilebilirsin."  Gözlerim kapı kapanana kadar kızı izledi. Ardından yatağa tekrar girip sırtımı yatak başlığına yasladım. Tepsiyi kucağıma aldığımda kapı tekrar açıldı.

Bay Ran bu sefer içeri giren kişiydi. Gözlerim ona kaydığında bedenimi tedirginlik ele geçirdi. " Bay Ran?" Yutkunup ayağa kalkmak için tepsiyi komidine bırakmaya yönelmiştim ki kollarımdan tutup durdu beni. Ayağa kalkmama izin vermedi.

Yatağın kenarındaki boşluğa oturup kucağımdan tepsiyi aldı. Üstündeki saçlarının rengine yakın takım elbise onu olduğundan yakışıklı gösteriyordu. Kaşığın içindeki çorbayı dudaklarıma uzattığında gözleri bana bakmıyordu. "Az önce söylediğim sözleri yok say. Sadece ilk defa bir kadına önem vermeye çalışıyorum ve senin sözlerin beni sinirlendirdi." Kaşığı geri tabağa bırakıp kenara koydu. Biraz daha bana yaklaşıp ellerimi tuttu.

"Kanata ben biliyorsun ki otuzlu yaşlarda bir adamım. Gerçekten bir aile kurmak istiyorum ve bunun seninle olmasını istiyorum. Beni gerçekten kızımla kabul eden tek ve ilk kişisin. Lütfen seni sevmeme izin ver. Ben gerçekten seninle evlenmek istiyorum. Sana aşık değilim evet ama bu önemli değil çünkü seni araştırırken sana çok saygı duydum. Ben seninle olmak istiyorum."

Nefesim kesilirken gözlerim doldu. Elini sıkıp titreyen dudaklarımı araladım. "Özür dilerim." Yanlış olduğunubiliyorum. Onun haksız olduğunu biliyorum ama neden ona karşı çıkamıyorum. Ben neden suçlu hissediyorum?

Ran yanaklarımı kavrayıp dudaklarıma dudaklarını bastırdığında üstündeki yatak örtüsünü kavradı ellerim. Yumuşak öpücüğüne karşı verirken elleri belime yavaş yavaş sürtünerek indi. Nasıl olduğunu bilemedim fakat dudaklarımız ayrıldığında yatakta üstümdeki tişört olmadan uzandığımı fark ettim. Ran'ın büyüsünde kaybolmuştum.

Nefesim düzensiz bir şekilde dudaklarımı terk ederken Ran'ın boynuma bıraktığı ısırık izleri iyice nefesimi düzensizleştirmişti. "Bay Ran!" Omuzlarına batırdığım tırnaklarımla durdu.

Gözlerini bana çevirip gülümsedi. Sütyenimin açık kısımlarını dilini devreye sokarak emdi. Bağırmamak için kendimi sıkarken belime yay gibi gerilmişti. Ran'ın kemikli ve damarlı elleri belimi sabitledi tekrar. "Şşt! İyi bir kız olup yerinde dur." Sütyenimi arkadan açtığında göğüslerim ortaya çıkmıştı. Ran sütyeni çıkarıp köşeye fırlattı. Tırnaklarımı sırtına bastırıp iz kalacak şekilde çizikler bıraktım.

Bay Ran göğüslerimi ağzına alıp emerken bedenim altında ihtiyaçla kıvranıyordu. Göz yaşlarım yyanaklarımdan akarken Ran üstündeki gömleği ve pantolonu çıkarmıştı. Nefes nefese onu izlerken yataktan kalktı. Gözlerim sırtındaki izlere kaydığında kıkırdadım. Başını yana çevirip oyuncu bir tavırla gözlerime baktı. "Birazdan da bu şekilde gül prenses."

Dudaklarımı dilimle ıslatıp istekle bacaklarımı araladım. "Lütfen güldürün beni bay Ran." Bunun beni bir sürtük gibi gösterdiğini biliyordum ama Ran'ın önünde bunu yapmaktan utanmıyordum. Sadece onu istiyordum.

Bay Ran çekmecelerden birisinden bir çanta çıkarıp yanıma geldiğinde yerden kravatını alıp ellerimi bağladı. İçimde garip bir heyecan olurken karnım kasıldı. Çantadan seks oyuncağı olduğunu düşündüğüm şeyleri çıkarırken nefesim kesildi. İşte şimdi sıçmıştım.

Bay Ran altımdaki pantolonu çıkarıp suratıma oyuncu bir bakış attı. "Benim küçük prensesim. O tatlı deliğini seviyorum." Elindeki vibatörü yavaş moda ayarlayıp bacaklarımın iç taraflarında gezdirdiğin de heyecanlandım. Dudakları bacağım ve vajinam arasında ki kısmı öptüğünde karnım içeri göçtü.

"Bay Ran!" Vücudum arzuyla titriyordu. "Lütfen-" sözlerin bir anda iç çamaşırımın üstünden vajinama baskı yapan vibratörle kesildi. Çığlığımı tutamazken bay Ran vajinama daha da bastırıp kulağıma eğildi. "Sana ilk gecemizde yalan söyledim prenses. Evin her odası yalıtımlı ama susmak için kendini zorlayıp altımda kıvranman çok zevkli."

Dudaklarımı aralasamda bir şey söyleyemedim. İnleyip kıvranmaya başladım. Ran'ın parmağı iç çamaşırımı çıkardıktan sonra Ran beni tek eliyle ters çevirdi. Ucunda metal top olan beyaz kedi kuyruğunu deliğime sokarken sesim artık çıkmıyordu. Boğazım tahriş oluyordu. Başımı çevirip sulu gözlerle baktım. "Bay Ran?"

Penisine vazelin sürerken gülüyordu. "Şimdi sana bana 'Bay Ran' demenin cezasını vereceğim."

Dediğini yaptı. Ertesi gün vajinam morarana ve her ayağa kalktığımda bacaklarım ağrıyana kadar uyumama izin vermedi.

𝙻𝚒𝚝𝚝𝚕𝚎 𝙰𝚗𝚐𝚎𝚕|| 𝙷. 𝚁𝚊𝚗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin