1.6

683 73 87
                                    


***

"Aç ağzını kadın!" Bağırıp yanaklarımı eliyle sıkan adama dik dik bakıp dişlerimi sıktım. Dudaklarımı birbirine bastırıp sokmaya çalıştığı ilacı içmemek için direndim. En sonunda vazgeçti öfkeyle. Sert bir tokat yediğimde başım yana kaydı, dudağımda aktığını hissettiğim kanla ağlamak istedim.

Dönüp ağzımdaki kanı suratına tükürdüm. İkinci kere tokat yediğimde gözümden bir yaş düştü fakat kendimi toparlamaya çalıştım. Ran'ın gelmediği her an kalbim daha çok ağrıyordu fakat belli etmek istemiyorum. Bu piçler asla istediklerini alamayacak benden...

***

Ran öfkeyle herşeyi yıkıp bağırdı. "Ulan kaç adam bulamadınız mı bir piçi?!" Bağırtısı bütün herkesi korkuttu. Kan çanağına dönmüş gözleri odağını kaybetmiş gibi etrafta gezdi. "Sikeyim!"

"Abi yeter!" Rindou sertçe bağırdığında Ran ona da bağırmak için arkasını döndü fakat gözleri küçük kızına kaydığında bütün sinirleri boşaldı.  Dolu gözleriyle kızını kucağına alıp sarıldı. Kanata kaybolduğundan beri kızının yüzüne bile doğru düzgün bakamamıştı. "Biliyorum öfkelisin ama yeter. Hem kendine hem kızına zarar veriyorsun."

Ran kızının sırtını okşayıp yanağını öptü. "Biliyorum, biliyorum ama olmuyor. Karımı bulmadan yapamıyorum. Sikeyim kendimi daha önce hiç bu kadar çaresiz hissetmemiştim." Arkasındaki sandalyeye oturup gözlerini kapattı. "Bulmam lazım onu."

İçeri çat kapı giren Sanzu'nun gözleri vahşetle parlıyordu. "Hadi gidip biraz mekan basalım."

Ran ayağa kalkıp öfkenin yer edindiği gözleriyle Sanzu'ya baktı. "İpucu mu var?"

Sanzu gülüp küçümser gibi baktı. "Olmasa neden geleyim?" O gece toplam yedi gece klübünde katliam yaptılar fakat hiçbiri pişman değildi. Özellikle Ran...

***

İki hafta boyunca genç kadının yediği dayaklar yüzünden yüzü mosmor olmuştu, tek gözü nerdeyse açılmıyordu. Neyse ki kadının vücuduna hiçbir şekilde dokunmamışlardı. Burda öğrendiğine göre bir aylık hamileydi.

Elleri karnına gittiğinde acıyan suratına rağmen gülümsedi. Hamileydi, onun ve Ran'ın bir parçası içindeydi. Mutlulukla iç çekti fakat aynı anda içeri giren iri yarı bir adamla mutluluğu yarım kaldı. Adam elinde bir Kanata'ya doğru ilerledi ve tepsiyi önüne bıraktı. Kadının hamile olduğunu öğrendikten sonra burdaki adamların da tavırları değişmişti. Mesela artık bir evde kalıyordu. Kaldığı oda çok lükstü, Kanata için bir kadın doğum doktoru getirmişlerdi, daha düzgün yemek veriyorlardı ve artık dövmüyorlardı. Bu üç günde olmuştu.

Adam tepsiyi komidine koyup koltuğa oturdu. Kanata gerildi ve yatakta gerilemeye çalıştı, aynı zamanda iç güdüsel olarak ellerini karnına sardı çünkü adam ilk defa yemek getirmek haricinde bir şey yapmıştı. Gözleri Kanata'nın karnına kaydığında kısıldı. "Doktor'un verdiği listede bugün bunlar var. Umarım deniz ürünlerine alerjin yoktur."

Kanata başını iki yana salladı. "Hayır, yok."

Adam güldü. "Güzel çünkü benim karımın vardı. Eğer Haitani Ran onu öldürmeseydi bugün doğumdan önceki son kontrolümüze gidecektik." Kanata'nın içi parçalandı. Kocası hamile bir kadını mı öldürmüştü? İtiraz etmek için ağzını açacaktı fakat adam tekrar konuştu. "Eğer o ihaleye katılmamam için beni tehdit etseydi yemin ederim düşünmeden çekilirdim ama yapmadı." Adamın gözleri doldu. "Onun yerine karıma ve doğmamış çocuğuma kıydı. Ben senin kocan değilim Haitani Kanata. Hamile bir kadına vurmam, onu ihmal etmem." Gözünden bir yaş düşerken Kanata'nın gözlerine dik bir şekilde baktı. "Çünkü benim karım da hamileydi."

Kanata ayağa kalkıp masadan aldığı peçeteyi uzattı. Kendisine dokunsalar ortalığı yıkacak gibi ağlardı fakat o kendinden önce yaralı adamı düşünüyordu. "Özür dilerim." Sesi yaprak gibi titriyordu.

Adam peçeteyi alıp gözlerini sildikten sonra ayağa kalktı. Kanata ise daha fazla dayanamayıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Karşısındaki, kocasının düşmanı onu sıkıca sarıp sırtını sıvadı kadın ağlarken. "Şşt, ağlama daha fazla. Kendine zarar veriyorsun sadece ve ona."

"Özür dilerim!" Bağıra bağıra ağlaması yaklaşık iki saat sürdü. Sustuğunda kadın aynı zamanda uyuya kalmıştı. Adam, hamile kadını yatağa bırakıp üstünü örttü. "Bunu ona yapamam..."

𝙻𝚒𝚝𝚝𝚕𝚎 𝙰𝚗𝚐𝚎𝚕|| 𝙷. 𝚁𝚊𝚗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin