1.1

957 85 85
                                    


***

3 Ay Sonra

"İşte böyle bebeğim. Yavaşça yürü." Duvara tutunarak yürürken Ran belimi tutuyor ve bana yardım ediyordu. Daha fazla yürüyemeyeceğimi fark edince kendimi bıraktım fakat kendimi anında Ran'ın kucağında buldum.

Başımı omzuna yaslayıp iç çektim. "Plan nasıl gidiyor?" O konuşmadan sonra sadece bir kaç kez planın çok iyi gittiğini duymuştum ve son bir aydır etraftaki korumalar artmıştı.

Ran gülümseyip başını bana çevirdi. "Her şey iyi gidiyor. Sen düşünme aşkım." Ardından kulağıma eğilip nefesini üfledi. "Sen Reina'yı ve beni düşün ama en çok benim."

Ay bir sıcak mı oldu ne? Başımı uzaklaştırıp kaşlarımı çattım. "Düşünmeme gerek yok teşekkürler." Yatağa bıraktığında sırtımı yatak başlığına yasladım. Gözlerim cama kaydığında güzel havayı fark ettim.

Yanıma uzanan Ran beni kendisine çektiğinde omzuna yaslandım rahatça. "Çok huzurluyum, yine bozulmasından korkuyorum Ran." İçimdeki korkuyu dile getirdiğimde sessiz kaldı. O da biliyordu, beni teselli etmesi boşuna olacaktı.

"Özür dilerim." Fısıltısını duysam da cevap vermedim. Ayağa kalkıp kapıdan çıkarken bana dönüp buruk bir gülümseme verdi. "Hepsi benim suçum bebeğim."

Ayağa kalkmak istedim fakat diz üstü düşmemle sonuçlandı çabam. Başımı yatağa yaslayıp iç çektim. "Keşke normal bir aile olsaydık sevgilim." Fısıltım duvarlara çarpıp bana geldiğinde sıkıntıyla inledim.

Ertesi sabah yanağıma ve boynuma konan öpücüklerle uyandım. Keyifle güldüğümde Ran başını kaldırıp gözlerime baktı. "Günaydın karıcığım."

"Günaydın kocacığım." Boynuna kollarımı dolayıp gülümsedim. "Böyle uyanmaya çok alıştım, her sabah isterim ama."

Şımarıkça tavırlarımı izleyen Ran sırıtıp boynumu dudaklarıyla esir aldı. "İstediğin her zaman bebeğim." Kahkaha atmamı sağlayarak boynuma işkence etti. En sonunda Reina'nın yan odadan çığlığı gelince gitmek zorunda kaldı.

Yüzümü yelleyip sırtımı yatak başlığına yasladım. Reina'nın mutlu çığlığını duyunca gülümseyip bana uzatan Ran'dan aldım onu. Güzel bebeğimin heyecanla yüzümü tutup dudaklarını büzmesiyle eğilip yüzümün her yerini öpmesine izin verdim. "Ben karımı böyle öpmüyorum be."

Ran'ın sitemiyle kıkırdayıp bende Reina'nın her yerini öptüm. "Ama o daha bebek aşkım!"

Ran somurtup dudak büzdü. "Bende senin bebeğinim." Uzanıp onun da dudağından öptüm. "Bu sana yeter. Geceleri zaten istediğin kadar alıyorsun."

Reina'nın göğsümü ısırmasıyla inleyip uzaklaştırdım. "Bende süt yok ufaklık, boşuna uğraşma." Bana bakıp çığlık atarak devam etti küçük cadı işine.

Ran kızımızı kucağına alıp yanağını öptü. "Ben karnını doyurup, kahvaltı hazırlayıp geliyorum bebeğim. Bekle beni burda."

O çıktığında ayağa kalktım yavaşça. Yutkunup dolaba kadar zar zor yürüdüm. Dolaptan kendime beyaz sıfır kollu yarım tişört çıkardım, altına kısa dar siyah etek ve üstüne siyah blazer ceket çıkarıp giyindim. Ayakkabı topuklu giyersem yürüyemeyeceğimi bilsem de kalın topuklu şık siyah ayakkabı giyindim.

Saçımı toplayıp duvara tutunarak çıktım odadan. Aşağıya ilerlerken gelen bazı seslerle yerimde durdum.

"Onu bırakman gerekiyor!" diyordu Sanzu. Beynimden vurulmuşa döndüm. Ben değilim o değil mi? Ran beni bırakamaz değil mi?

"Aptal aptal konuşma Sanzu! Yengemi bırakamaz abim!" Rindou öfkeyle çıkıştığında merdivene oturdum. Benden bahsediyorlardı.

"Sanzu haklı, yoksa kadına da zarar gelir." Takeomi-san'ın sesiyle boğulduğumu hissettim. Dinleme onları Ran! Ben sensiz daha çok zarar görürüm. Dolan gözlerimi sildiğim de Ran'ın konuşmasını ölesiye istiyordum. Hayır derdi o değil mi? Yani bırakamazdı beni.

"Haklı onlar Rindou. Ben ona zarar veriyorum." Ran'ın acı sesi sessizce göz yaşlarımı dökmemeli sebep oldu. Ben sensiz yaşayamam ama.

"Ödleksin abi!" Rindou'nun öfkeyle konuşmasıyla ayağa kalkıp odaya girdim sessizce. Koltuğa oturup hıçkırdım. Her şey bitmiş miydi?

***



𝙻𝚒𝚝𝚝𝚕𝚎 𝙰𝚗𝚐𝚎𝚕|| 𝙷. 𝚁𝚊𝚗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin