Hastanedeki üçüncü gün
Sabah rutinimi ve kahvaltımı yaptıktan sonra biriken işlerim aklıma geliyor. Hemen çalışmaya başlıyorum. Her ne kadar patronum benim düştüğümü duyduğunda iyileşene kadar hiçbir şey yapmam gerektiğini söylese de işini çok seven biri olarak hastaneden yapabileceklerimi yapıyorum. Sıralama, düzenleme gibi işler (tek kolla biraz zorlasa da) online olarak yapılabiliyor en azından.
Ben çalışırken günlük kontrolüm için gelen personeller bu halime alışkın olmadıkları için (genelde bir sorun çıkarıyor oluyorum.) bu sefer bana övgüler yağdırıp yanımdan ayrılıyorlar. Onlar çıkar çıkmaz bende dün Ecel'le karşılaştığım koridora doğru yol alıyorum.Kim demiş akıllandım diye?
Ecel'i göremesem de o gün bana deli ve gariban diyen çocuğu görüyorum.
"Pişşştt" diye sesleniyorum ama cevap vermiyor. Bu yüzden bende yanına gidiyorum. Bu sefer dibine girip "Pişttt" dediğimde korkudan birden sıçrayıp bana dönüyor. Kahkahalarla haline gülerken bir yandan da "Selam!" diyorum.
"Aleyküm selam. Ödümü kopardın değişik" diyor o da. Bir dakika bu ses dünkü tartışan erkek sesine neden çok benziyor?Yoksaa???
"Ne bileyim oğlum öyle tepki vereceğini. Bu arada dün hiç bir kızla konuştuğun oldu mu buralarda?" direk soruyorum. Dünyanın en zor sorusunu sormuşum gibi yüzüme bön bön baktıktan sonra "Abi senin civatalarda harbi bir sorun var galiba hazır hastanedesin bir psikiyatriste görün istersen." diye konudan alakasız bir şekilde bana sataşıyor. O çocuk sen değilsen benim adım da Hayat değil lan. Ben bu olayı nasıl olsa çözerim diyorum içimden. Ama şu an daha önemli şeyler var. Mesela Ecel Bey hakkındaki bilgileri öğrenmek gibi. Bunun için de etrafındaki insanlara yaklaşmam gerekiyor. Seni seçtim pikaçu."Ben Hayat bu arada, senin adın ne?" Sevimli bir şekilde konuşuyorum amacıma ulaşmak için.
"Aslan bende"
"Memnun oldum. Sizi hep buralarda görüyorum ciddi bir şey yoktur umarım."
"Yok yok çok şükür az kaldı gideceğiz artık" diyip rahatlamış bir ifade yapıyor. Bende laf alabilmek için taktiklerime devam ediyorum bu arada.
"Dün Ecel'le konuştuk zaten iyi görünüyordu." diyorum. Onu tanıdığımı belli etmek için.
"Abi senle mi konuştu?" diyor gözlerini şaşkınca açarak.
"Ne var oğlum sanki çok kötü biriyim de..." diyince direk sözümü kesiyor.
"Yok estağfurullah öyle manada demedim abi pek konuşmaz kimseyle. Seni gibi insanları da kafası hiç almaz diye düşünüyordum."
"Alt tarafı bir hata yaptık ha" diye gülüp devam ediyorum "Gerçi haklısın normalde de böyleyim ben kimseyi kandırmayayım şimdi" diyorum.
"Seninle alakası yok alınma hemen bak Abi sevmez sesi çok çıkıp, fazla konuşan insanları. Katlanamaz. Abi bak sırf senin iyi biri olarak düşündüğüm ve neşeli halinin hatrına sana bir tavsiye vermemi ister misin?" diye gizemli bir ses tonuyla bana yaklaşıyor. Bende evet anlamında hızlı hızlı kafamı sallıyorum.
"Ecel abiye bulaşmasan iyi olur, o şaka yapmaya,bu gibi hatalara, gevşekliğe gelemez. Bir gün işin ucunu kaçırırsan acımaz canını fena yakar." diyince beynimde çan sesleri duymaya başlıyorum. Sesler kafamda çığ gibi büyüyüp kulaklarıma tekrar tekrar çarpıyor sanki. Gevşeklik. Hata. Şaka. Bunlar beni tarif eden şeyler oysa. Gerçi normal insanlar bile benim tuhaflıklarıma katlanamıyorlar daha.Bozulan suratımı toparlamaya çalışıp "Sende hemen Ecel'le bizi dost bildin. Muhabbeti iyi insanlarsınız benim de burda canım sıkılıyordu diye düşünmüştüm ben" diyorum. "O zaman sorun yok abi. Ama şaşırdım aslında biliyor musun? Normalde hiç bir şeye tahammülü olmayan biri gibi davranır Ecel abi. O gün yaptıkları çok tuhaftı. Nasıl seni saldı ki öyle? Neyse.. Şeytan tüyü var sende. İyi kurtardın diyelim. Hadi bana müsade" diyip uzaklaşıyor. Beni de fikirlerimle öylece yalnız bırakıyor. Şimdi bu adam sadece bana karşı mı müsamaha gösterdi yani? Ah canım! diye içimden geçirirken bir süredir ortalarda görünmeyen iç sesim çocuk sana adam tehlikeli, canını seviyorsan uzaklaş dedi kısaca, gerizekalı yemin ederim mal diye bütün güzel düşüncelerimin içine etmeyi başarıyor. Cidden korkak biriyim ve böyle ne olduğu belli olmayan insanlara bulaşmak istemiyorum. Evet. Ama Ecel'i de daha yakından tanımak istiyorum. Bir şeyler belki de düşündüğüm gibi değildir diyerek kendimi kandırmaya devam ediyorum. Şimdilik sadece her zamanki gibi canım ne isterse onu yapacağım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tuhaflar da Sever (Gay) -Tamamlandı
Teen FictionGay bir kurgudur! (+18) (Tamamlandı) Yani klasik kötü adam, iyi çocuk muhabbeti tadında bir kitap. Bir şans verip ilk 3 bölümü okuyun en az lütfen :) (Feminen karakter uyarısı.) Yazdığım ilk eşcinsel roman. İyi okumalar.