1. Bölüm: SURET

19.9K 588 62
                                    

İlk bölümü yayınlamanın büyük heyecanını üzerimde taşıyorum. Bu yolculuğa benimle birlikte başladığınız için teşekkür ederim.🤍

Cem Karaca-Bu Son Olsun

Bir defa salladım,

Birbirine karıştı.

İkinci defa salladım,

Havaya karıştı.

Üçüncü defa salladım,

Kapalı gözlerimi araladım kadehi kendime yaklaştırdım, karakteristik buke artık hissedilirdi.

Kanıma karıştı.

Kanıma karışma yolculuğunda tenimin altından usulca yol alan şaraba tenimin üzerinden de ılık rüzgar eşlik ediyordu. Saçlarım cam korkuluklardan özgürce dökülüyordu.

Zihnimin içindekilerin aktığını hayal ettim... Dışarı sarkıttığım başımdan bütün düşüncelerin birbiri ardına dolanıp döküldüğünü gözümün önüne getirdim. Derin bir nefes alarak doğruldum. Kadehi dudaklarımın arasına aldım ve kalan son yudumumu da bu yolculuğa dahil ettim.

Boş kadehi terastaki masaya emanet edip içeri geçtim. Telefonumu bulduğumda ekranımdaki bildirim hiçbir şaşkınlık uyandırmamasına inat büyük ölçüde iyi hissettirmişti. "22.00, Lacivert." Utkan Dirin'in zevki hiç şaşırtmadı.

Işıkları birer birer açarak giyinme odama doğru ilerliyordum. Hazırlanmak için 1 saatim vardı. Gayet yeterli diyebilirdim. Üzerimdeki siyah balon kol büstiyerden ve siyah dar eteğimden ayrılarak askılara ilerledim.

Asılı elbiselere dokundum. Parmağımı, aradığım laciverte ulaşana kadar askılarda ilerlettim. Gözlerimin içine onu almam için yalvarır gibi bakan kadife kumaşa gelince durdum. Söz konusu lacivert olduğu için zor olmamıştı. Severdim. Serinlemeye başlayan havalara güvenerek ince kadife kumaşı seçebilmiştim, düşük omuz mini bir elbiseydi. Memnuniyetle üzerime geçirip makyaj aynama yöneldim.

Saçlarımı omuzlarımdan arkaya doğru bırakarak bakışlarımı yüzüme kaldırdım. Göz makyajım için yoğun renkler değil ışıltılı bir şeyler istediğime karar verdim. Gözüme kestirdiğim palete uzanıp kapağını kaldırdım.

14 Eylül'ü 15 Eylül'e bağlayan 26. gecem.

Seçtiğim rengi fırçayla buluşturdum.

Bugün laciverttik ve bu bizim 8. rengimizdi.

Gözlerimde istediğim görüntüye ulaşmam uzun sürmedi. Ten makyajı yapmaya ihtiyaç duymayarak allığa uzandım.

Utkan Dirin'in gelmesinden ölesiye kaçtığı ama geldiğinde kucak açtığı iki geceden birindeydik.

Allık yüzümü çok daha sıcak gösterdiğinde yansımama gülümsedim. Kırmızı ruja fırsat tanıyabilmek için dikkati gözlerimde toplamamıştım.

Utkan Dirin'in aksine ben kaçmak yerine bütün mutluluğumu ertesi güne saklardım.

Kırmızıyı dudaklarıma mühürledim.

Telefonun titreşim sesi kulaklarıma dolduğunda eksiksiz tamamdım. Hazır olduğum için aramayı meşgule attım. Krem rengi ince bantlı ve bileklerimi iplerle saran topuklu ayakkabıları da giyerek kapıya yöneldim. Rom gideceğimi anlayıp ayaklarıma dolandığında yere eğilip onu kucaklayarak başına güçlü bir öpücük kondurdum, havlama ile karşılık verdiğinde istemsiz gülmüştüm. "Ben gelene kadar uslu dur oğlum." dediğimde tekrar havladı. Sanırım bu onayladığının belirtisiydi.

HECATEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin