Bölüm/8

14 5 4
                                    

Kaç gün geçmişti o gecenin üzerinden?
Bir mi?  Yoksa iki mi?
Hayır hayır tam tamına  bir hafta.
O geceden sonra bir daha yanıma gelmemişti Than gelir miydi onu da bilmiyorum.
Ne söylemişti en son üzgün olduğunu mu?

"küçük kardeşinin neyi var böyle ?"

Paul'un soruduğu soruya abim yerine ben cevap vermiştim.

"Sadece düşünüyordum. "

Başını onaylamaz bir şekilde hareket ettirmişti.

"Korkuyorsan gelmek zorunda değilsin."

Bu kez benim yerime abim cevaplamıştı.

"Korkmak mı ? Emin ol benim kardeşim senden çok daha fazla cesurdur."

Yüzüme ulaşan tebessümle abime öpücük atmıştım.

"Planın üzerinden bir kez daha geçelim."

Diyen kişi Simra olmuştu bu kez.
Paul abartılı bir şekilde gözlerini devirmişti.

"Bu üçüncü ve son anlatışım iyi dinleyin."

Hepimiz onu onaylarken o da anlatmaya başlamıştı.

"Bu akşam 10 gibi ormanın çıkışında gruplar halinde buluşalım. "

Abim ve beni işaret etmişti.

"Siz buraya yabancı olduğunuz için Laura benimle ve William'da Simra ile olacak. İki farklı gruba ayrılıyoruz çünkü olası bir tehlike karşısında hep beraber kalmayalım. "

Simra'ya dönmüştü

"Sana bahsettiğim yeri iyice anladın bulabilirsin değil mi ? "

Simra başıyla onaylamış ardından baş parmağını havaya kaldırarak birde öyle onaylamıştı.

"Oraya önce varan grup kitabı alsın muhtemelen korunuyordur orman elfleri tarafından bu yüzdende William sana büyük bir iş düşüyor."

Abim başıyla onaylamış ardından önünde duran birkaç kitaba bakmıştı.

"Ormanın o bölgesini Simra için kontrol etmen yeterli zaten siz kitaba dokunmadan bizde orada olmuş oluruz."

Bir süre düşünür gibi olmuş ardından dudağının kenarına küçük bir ısırık bırakmıştı.

"Olurda size yetişemezsek kitabı aldığınız gibi bu tarafa geçin ve kütüphane de bizi beklemeye başlayın."

Abime dönmüştü bakışlarım kaslarını çatmıştı itiraz edeceğini anladığım an ondan önce davranarak konuşmuştum.

"Kitap önemli o yüzden Paul haklı geride kalırsak bizi beklemeyin ve güvenli tarafa geçin. Okulun olduğu bölgeye giremezler. Sansa gelecek olsalar bile ulumasıyla herkesi uyandırmış olur."

Abim oturduğu sandalyeden biraz daha bana dönerken elini kaldırmış elinin tersini  önce alnıma ardından yanaklarıma ve son olarak boynuma bastırmıştı.

"Ne yapıyorsun?"

Sorumla ellerini boynumdan çekerken konuşmuştu.

"Hasta olup olmadığını kontrol ediyordum ve galiba hastasın aksi takdirde seni değil geride bırakmak tehlikenin içinde yalnız bırakacağımı düşünmezdin."

"Abi"

  Diyebilmiştim sadece. Benim için olan endişesini anlayabiliyordum bırakın bana bir şey olmasını zarar görecek olma ihtimalim bile abimi delirtirdi.  Fakat bilmesi gerekiyordu o kitap bizim için önemliydi bu yüzden de risk almamız gerekiyorsa alacaktık.

VEYLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin