sakura_cicegii sizin için bölüm şarkıları seçti ...🎧🎶🎧
▪︎The chainsmokers & coldplay | something just like this
▪︎ Serhat Durmuş | Stay
▪︎Taylor Swift | All of the girls you loved before
Bölümleri okurken sizin de dinlediğiniz şarkılar var mı? önerilere hatta istek parçalara açığım
bırakın buraya gelecek bölümlere ekleriz ...🌺🌺İyi okumalar
🗡️🗝️🗡️
Bir avcı değil de büyücü olsaydım zamana hükmeden bir büyücü olmak isterdim. Böylece zamanı tam şu an durdurabilir, birkaç dakika öncesi hatta bir ay öncesine kadar olan tüm zamanı siler ne bu dünyaya adımımı atar ne de o sabah anne ve babamı evde yalnız bırakırdım. Böylece, ne inandığım her şey ne de dünyam başıma yıkılmamış olurdu. Duyduğum o sözleri de duymamış olurdum belki, bilmiyorum. Babamla ilgili bir çok düşüncem olmuştu. Bir hata yaptığını düşünmüştüm. Bu yüzden extraordinary 'den ayrıldığını ya da gerçekten abim ve beni bu dünyanın düzeninden uzakta büyütmek için buradan ayrıldığını düşünmüştüm. Ne bileyim buradan nefret ettiği gibi bir çok şeyi düşünmüştüm ama bir katil olacağı ihtimalini asla düşünmemiştim. Bırakın düşünmeyi aklımın ucundan bile geçirmemiştim çünkü biliyordum ki babam öyle biri değildi. Gözünü kırpmadan bir çok kişiyi öldürebilirdi ama değer verdiği birini öldürmek bir yana kılına dahi zarar gelmesine izin vermezdi. Babama inanıyor, çok güveniyorum. Ve bu güveninin sebebi bu sözleri annemin babam için kurmuş olması değil, benim babamı tanıyor olmamdı.
Annem abimi, babamsa beni eğitirken ortak olarak ikimize öğretilen iki şey vardı; bunlardan biri samimiyet, diğeriyse güvendi. Babamın bu konuyla ilgili kurduğu ilk cümle:
"Sadakat çok güç bulunur ve bedeli asla ödenmez."
Ardından devam eden annem olmuştu. "Güven varsa sadakatte vardır."
Babam, tüm bunları bize öğretirken kendi geçmişinde böyle bir sadakatsizlik yapmış olamazdı. Buna inanmıyordum. Şayet yapmışsa bile muhakkak bir nedeni olmalıydı. Bu düşünceyle duraksadım. Eğer babam gerçekten suçsuz bir adamı öldürmüşse, bir nedeninin olması onu haklı çıkarır mıydı?
Gözlerimi kapatmıştım. Haklı çıkarmalıydı. Ne olursa olsun, sonuç babamı haklı çıkarmalıydı.
Ellerim, içine düştüğüm karmaşanın yarattığı belirsizlikle bir kez daha saçlarımı bulurken bu kez bileğimdeki toka ile saçlarımı toplamıştım. Bir saattir yaptığım gibi tekrar sessizce oturduğum sandalye de, yatağımda mışıl mışıl uyuyan abimi izliyordum. Encantado'dan karma karışık bir kafayla çıkmıştım. Daniel tüm o zaman boyunca benden özür dilemişti, muhtemelen beni sarsan şeyin davranışı olduğunu düşünüyordu. Hâlbuki durum bambaşkaydı, yine de ona bir şey söylemeyip düşündüğü gibi, bu halime sebep olanın kendi davranışı olduğuna inanmasına izin vermiştim.
Nihayet bakışlarımı abimden çekerek masamın üzerinde ki dijital saate çevirmiştim. Saat gece yarısını geceli bir saat olmuştu, halbuki bana bu saatler asır gibi gelmişti. Sessizce ayağa kalkmış ardından üzerimi değiştirmek için dolabıma yönelmiştim. Beyaz bir eşofman altı ile bir tişört alarak banyoda üzerimi değiştirmiş ardından abimin yanına kıvrılmıştım.
"Saat kaç?"
Abim bana biraz daha yer açarken gözlerini de hafifçe aralamıştı, kolları arasına girmiştim.
"Gece 1, uyumaya devam et."
Zorla açık tutmaya çalıştığı gözleri kapanırken gittikçe fısıltıyla dönüşen sesiyle konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEYL
FantasyGeçmişin izleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor. Yalanların sakladığı sırlar, sırların getirdiği yalanlar... Kurulu düzenin piyonları, ölümün çocukları! Kılıcın sahibi yazgınızı belirleyecek, ona itaat edin! Edin ki, kurduğunuz düzeni yerle yek...