Kolumun uyuşukluğuyla sızlanarak yatağımda doğruldum. Üzerine mi yatmıştım? Şu an çok garip hissediyordum.Ağzımdan memnunsuz homurtular dökülürken banyoya geçerek elimi yüzümü güzelce yıkadıktan sonra dişlerimi fırçaladım. Neyse ki dün gece banyo yapmıştım çünkü şu an hiç halim yoktu. Geceden kalma gibi hissediyordum, öyleydi de sanırım.
Komidinin üzerinde ki telefonumu gördüğümde yatağa tekrar uzanarak elime alıp oyalanmaya başladım. Aslında şu an kalkıp hazırlanmam gerekiyordu fakat gerçekten kendimi yorgun hissediyordum ve yatakta yatmak daha cazip geliyordu.
Ana sayfamı aşağıya doğru kaydırırken yukarıdan gelen bir bildirim gözüme çarptı.
Jungkook.. Jungkook beni takip etmeye başlamıştı. Dudaklarımı ısırdım içim kasılırken. Ona istek atmış olduğum gerçeği yüzüme şimdi çarpmıştı ve o beni geri takip etmişti.
Aslında neden bu kadar garipsediğimi bilmiyordum. Ama Jungkook'la daha çok yakınlaştığımı da düşünüyordum. Düne ait her şeyi hatırlıyordum ve 'sarhoş oldum aklımdan silindi' olayı olmamıştı bende, maalesef.
Çünkü dün yaptığım rezillikleri bir bir hatırlıyordum. Jungkook'un benimle ilgilenmesi beni her ne kadar mutlu etse de başına bela olmuştum ve resmen beni arabaya kucağında taşımak zorunda kalmıştı. Utançla inlerken kafamı yastığa bastırdım.
Pekala bunu olumsuz yönde yüzüme vuracağını sanmıyordum ama ima yapabilirdi ve ben hatırlamıyor numarası yapabilirdim. Nereden bilecekti?
Her ne kadar üşensem de sorumluluklarım vardı, hazırlanmak için yatağımdan güçlükle kalktım.
##
Derste ki hocamızın söylediği şeyleri önümde ki kağıda bir bir not alırken esnedim. Her ne kadar aklımı derse vermeye çalışsam da uykusuz hissediyordum kendimi. Alnıma düşen saçımı geriye ittirdim beceriksizce.
Evdekilerin dersi sabah olduğu için uyandığımda hepsi çoktan çıkmıştı bu yüzden öğlen başlayan dersime tek başıma gelmiştim. Hyunglar muhtemelen okuldaydı fakat onları hala görememiştim. Dün gördüğümüz ve kavgaya girdiğimiz o üç uğursuzu da görmemiştim ve biraz olsun şansım varsa görmezdim.
Biten dersle kitaplarımı siyah çantama yerleştirdikten sonra sınıf çıkışına yürüdüm. Okulun duvar motifleri ve iç dekoru hoşuma gidiyordu. Güzel bir ambiyansı vardı ve bunu hissettiriyordu.
Okulun bahçeye camı bulunmayan kısımları aydınlık olma açısından biraz daha kısık kaldığı için duvar üstlerine küçük ışık motifleri yerleştirilmişti ve yapay yapraklarla süslenmişti. Açıkçası kore de okuduğum okul bundan çok daha düşük bütçeli olduğundan bu okul garibime gidiyordu. Ama olumlu bir gariplikti bu. Tabii lise ve üniversite bir olmuyordu.
Beni durduran şeyle kafamı önüme çevirdim. Jungkook'u görmemle kaşlarımı havaya kaldırmıştım bile. "Önüne bakmıyorsun." derken eliyle de hafifçe beni geriye ittirdi. Evet, gerçekten de elini göğsüme koymamış olsaydı çocuğa bodoslama dalabilirmişim. Dudağımı büzdüm üzgünlükle.
"Güzel olabilirdi, tekrar çekelim mi?" diye yaramazca konuştuğumda dudaklarını birbirine bastırdı. Güldüm. "Tamam, seni utandırmayacağım." derken bir adım geriye çekilmiştim. Kaşları meydan okurcasına çok hafifçe kalktı. "Utanması gereken ben miyim?" diye dün geceye gönderme yaptığında tedirgince sırıttım. Aferim Jimin. Kendi ayağıma sıkmak bu olsa gerekti. Ne diye çocukla uğraşıyorsun?
"Neden ben olacakmışım?" derken hala tedirgince gülümsüyordum. Dün geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordum tabii ki!
Başını hafifçe sağa yatırıp yüzümü izlediğinde yerimde rahatsızca kıpırdandım. Ne diye dikkatli bakıyordu?
![](https://img.wattpad.com/cover/294007688-288-k469130.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rosy cheeks
Hayran KurguJimin, alanında daha iyi bir eğitim almak için Erasmus programı sayesinde bulunduğu ülkeden ayrılmak zorundaydı ve bu onu fena halde zorlayacaktı, belki yıpratacaktı. Bunun farkındaydı. Belki ilk defa ailesinden uzak kalacaktı ama böyle bir şans eld...