3."SEN..."

13.6K 694 34
                                    

"Buse" Annemin adımı söylemesiyle başımı ona çevirip cevap verdim.

"Efendim anne?"

"Kızım yengene eve çıkmasında yardım et"

Annemin konuşmasının ardından hemen yengemin yanına doğrulup kolunu omzuma atıp merdivenlerden çıkartmaya başladım. Bir kaç saat önce hastaneden çıkıp yengemin evine gelmiştik.

Bizle birlikte üç kuzenim daha cenaze için buraya gelmişlerdi ve onlarda bizimle kalacaktı.

Yengemin Evi cadde de deniz kenarına baktığı için çok güzel bir manzarası vardı, yengemi merdivenlerden çıkartıp yatağına yatırdım ve annemin yanına mutfağa yöneldim 

"Kızım hiç birimiz bir kaç gündür doğru dürüst yemek yiyemedik senle bir kaç bir şey hazırlayalım da üç saat sonra komşular gelecek helva yapacağız onun için elimizi çabuk tutalım" deyince annem ben de kafamı aşağı yukarı salladım

Buzdolabına yönelmemle dolabın tamamen boş olduğunu farkettim

"Anne bu dolap bomboş en iyisi ben bir markete gidip makarna felan alayım"

"Tamam kızım sen markete git ben de ocağa su koyayım oyalanma ama" anneme kafamı sallayıp odama yöneldim kaç gündür aynı kıyafetlerle kokmuştum hem saçlarım da yağlanmıştı sanırım ufak bir duş alsam fazla geç kalmış olmazdım.

Banyoya gidip kısa bir duş aldıktan sonra altıma dar paça kot pantolonumu üstüme beyaz bir tişört ve de pantolonumun renginde kot bir ceket alıp evden çıktım.

Marketten gelirken biraz geç kaldığımı anlayıp adımlarımı hızlandırdım koşa koşa merdivenleri çıkıp zile bastım, annem kapıyı açtığın da hesap sorar gibi bakınca ben de anneme en masum bakışımı atıp mutfağa yöneldim. Makarnayı suya koyup pişmesini beklerken o sırada sosu yaptım, makarnayı güzel yapmama rağmen canım bir şey yemek istemiyordum.

İçeriden  sesler gelince bakışlarımı mutfağın girişine çevirdim, sanırım kuzenlerim gelmişti üçüde erkekti ve üçüyle de anlaşmak biraz zor oluyordu, ama yinede onları çok seviyordum her ne kadar beni sinir etselerde.

"Oo kuzen zehirlenmeyiz değil mi?" Ayazın sesini duymamla ona döndüm kahve tonunda ki gözleri ve yüzünde ki muzip ifadesi benimle dalga geçtiğini açıkça belli ediyordu.

"Ben sağlık sigortası istiyorum" o sırada diğer kuzenim Araz konuşunca kaşlarımı olabildiğince çattım

"Ben sizin yerken göreceğim sizin yüzünüzden iki tencere makarna yapıyorum bir de buraya gelmiş makarnama laf ediyorsunuz" dedim suratımı asarak.

Aksun'a döndüğümde sessizliğini koruduğunu farkettim, kapıya yaslanmış bir şekilde gözleri boş ve anlamsızca bakıyordu, her ne kadar belli etmemeye çalışsada siyah gözlerinin arkasında acı çeken bir çocuk olduğunu çok iyi biliyordum.

Ayaz ve Arazın aksine Aksun daha sessizdi çünkü oda benim gibi Arasa çok yakındı ve yine dalıp gitmişti, Ayrıca tüm kuzenlerime benzer isimler konumuştu, bu isim işi bana her ne kadar saçma gelsede onlar halinden son derece memnundu.

"Hey! buradamısın?" dedim elimi yüzünün önünde sallayarak

"Yine döktürmüşsün" deyip beni geçiştirip  sandalyeyi çekip oturdu, onun bu hali beni daha da kötü yapıyordu, o Ayaz ve Arazın aksine bu gibi konular da daha hassastı, Ayaz ve Arazsa üzüldüklerini belli etmemeye hiç bir şey olmamış gibi davranarak acılarını yaşıyorlardı ama biliyordum ki onlarda fazlasıyla üzülüyorlardı, bu umursamaz tavırları kendileriyle insanlar arasına aldıkları bir duvardı aslında.

SADECE TESADÜFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin