Olayın üstünden yaklaşık olarak 1,5 ay geçmişti ve her şey şaşırtıcı derece sıradan ve normal gidiyordu. Cenk ile daha sık görüşmeye başlamıştık ilk başta iki yakın arkadaş gibi olmuştuk ve o sırada ona yaşadığım olayları anlatmıştım çünkü gerçekten onu arkadaş olarak görüyordum ama bu gitgide değişmeye başlamış ve ondan sanırım ne kadar korksam da korktuğum başıma gelmiş ve bir şeyler hissetmeye başlamıştım.
Artık sürekli gittiğim kafe onun çalıştığı yer olmuştu aynı zamanda kendimi onun yanında olduğumdan daha güvenli hissetmeye başlamıştım ve bu yüzden sürekli onunlaydım. Nisalarda onunla tanışmış ve iyi anlaşmışlardı. Özellikle Ata ikisinin o kadar çok ortak yönü vardı ki bunları öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Hatta Cenk gittiği spor salonunu değiştirip Ata ile aynı yere gitmeye başlamıştı.
İlk başlarda Cenk'e karşı bir şeyler hissetmeye başladığımda ikisinin bu yakınlığı sonucu Su ile yaşadığım olayları tekrar yaşamak istememiştim ve Cenk'e soğuk bile yapmıştım günlerce ama daha sonra Ata, Batu ve benim içtiğimiz bir gün Ata'nın ona bakışları ve ilgisini görünce sadece paranoyaklaştığımın farkına vardım ve kimseye bir şey belli etmeden bu olayı da böyle kapamıştım.
Ata yanıma taşınmıştı ve birlikte yaşamaya başlamıştık güzelce anlaşıyorduk. O yanıma taşınana kadar geceleri uyuyamamıştım ve uzun süre boyunca sabahları Nisa geldiğinde ya da Batu geldiğinde kendimi güvende hissediyor ve o zaman iki, üç saat boyunca uyuyabiliyordum ama rüyama kadar girdiği için çoğu zaman kabus görüyor ve o uyuduğum iki, üç saat burnumdan geliyordu. Bu yüzden uyku ilacı kullanmaya başlamıştım.
Balkona aldığımız tekli pofuduk koltuğun üzerinde oturmuş güneşin doğuşunu seyrederken tüm bunları düşünüyordum. Kulağımda çalan şarkının sözleri beni bunları düşünmeye daha da itiyordu.
Uyku acıyı dindiren bi' illüzyonmuş
Sanmıştım ki kalbime bir neşe konmuş
Çocukken asla düşünmezdim
Yaşamak ne kadar da zormuşElimdeki kahveden bir yudum alıp gözlerimi kapadım. Bugün uyku ilacımı erken aldığım için akşama kadar uyumuştum ve şimdi uyanınca gram uykum kalmamıştı. Masanın üzerindeki telefonumun ışığının yanması ve Cenk'e özel yaptığım zil sesi kulağımda çalmasıyla kaşlarımı çatıp telefonu elime aldım.
O normalde asla bu saatte ayakta olmazdı. Kilit ekranını açıp mesajına tıkladım.
Cenk: Günaydın bayım! Umarım biran önce uyanırsınız çünkü siz olmadan burası çok sıkıcı.
Efe: Günaydınlar efendim! Bu saatte uyanık olmanızı neye borçluyuz zira siz asla bu saatte uyanmazsınız?
Mesajım anında görüldü oldu fakat birkaç dakika hiçbir şey yazmadan öylece bekledi. Sanırım bu saatte uyanık olduğum için tekrar kabus görmeye başladığımı ya da evde tek olduğu mu falan düşünmüştü.
Cenk: Asıl sen neden bu saatte uyanıksın onu söyle bana? Kötü bir şey mi oldu kabus mu gördün yoksa evde tek misin?
Onun bu endişeli tavrına gülümseyip ekranda parmaklarımı gezdirdim.
Efe: Hayır hiçbir sorun yok ne kabus gördüm nede evde tekim. İkisi de değil.
Cenk: O zaman beni meraklandırma söyle işte neden uyanıksın?
Efe: Çünkü dün kafe yoğun olduğu için biz seninle konuşamadık söyleyemedim. İlacımı erken alınca erkenden uyudum ve şimdi bu saatlerde uyandım.
Cenk: Offff efe baştan söylesene şunu ne merak ettiriyorsun insana.
Efe: Bu duyguyu özlemişim o yüzden. :)
Cenk: :)
Efe: Konuyu dağıtma neden uyandın sen? Daha uyanmana 2 saat falan var.
Cenk: Sorma ya bugün kafeye malzemeler gelecek sabahtan ve onların yerleştirilmesi gerekiyor çünkü bugün kullanmak için hiç malzeme kalmamış. O yüzden hazırlanıp kafeyi açmam gerek emir büyük yerden.
Efe: Sen kahvaltı etmeden çıkmaktan nefret edersin. Ettin mi kahvaltını?
Cenk: Hayır şuan bile sana yazarak oyalanıyorum biran önce kafeye gitmem gerek.
Efe: Tamam o zaman hadi sen çabucak git kafeye bana orada yazarsın.
Cenk: Tamam o halde bayım bekleyin beni lütfen.
Efe: Bekliyor olacağım.
Oturduğum yerden kalkıp hızla odama geçtim. Ona güzel bir sürpriz yapmak istiyordum. Belki patronu kızabilirdi ama yine de bazı şeylerin tekrar yaşanacak korkusuyla yaşamaktansa akışına bırakıp hiçbir şey yaşamamış gibi yaşamaya devam etmek daha iyi.
Üzerimi giyinip Atanın odasına daldım. Aklımdaki plana göre bana yardım edecek en büyük kişi oydu. Yarı çıplak uyuyan bir Ata beklemiyordum ama umursamadan başına gidip onu dürtmeye başladım.
Hızlı bir şekilde beni yatağa yüz üstü yatırıp tek kolumu arkamdan bağladığında çırpındım. "Amına koduğum ne yapıyorsun bırak sana lan beni." Uyku sersemliğini üzerinden attığında kim olduğumu anlamıştı. Üzerimden kalkıp beni rahat bıraktı.
"Ya efe siktir git ya manyak mısın nesin oğlum ne istiyorsun bu saatte?"
Yatakta oturur pozisyona gelip baktım ona. "Seninle işimiz var hem de güzel bir iş kalk hazırlan hadi."
***
Beeen geldim.. Yaklaşık 1 ay oldu özür dilerim ama asla yazma perilerim yoktu ve ne yazacağımı bilmiyordum. O yüzden zorlama bir şeyler yazıp saçmalayacağıma isteğimi ve perilerimi bekledim ve öyle yazmak istedim. Hala benimle olan varsa öpüyorum sizi
Vee bu arada bakın kitabımızın adında bir şarkı buldum Medyada dinlemelisiniz acilll
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZ [bxb]
RandomDefalarca aldatılmış bir genç yeni bir ilişkiye adım atar ama hesaba katmadığı takıntılı bir eski aşığı vardır. +18 içerir rahatsız olanlar uzak dursun lütfen