Doğukan'ın Ağzından
Fotoğrafımı görmüştü. Acaba nasıl düşünmüştü?, merak ediyordum. Yüzüne bakmak istiyordum, kokusunu, gözlerini,ellerini görmek, duymak onunla konuşmak istiyorum. Seviyordum ama bilmesini istemiyordum. Babam sevmemi istemiyordu. Eger o da beni severse babam zarar verirdi ona. O yüzden sevmedigimi soyledim geç olmuştu biraz. Şuan ise ona soğuk davranmalıydım. Ben sevmezdim, herkes öyle bilir, kendime bile inanmıyordum.
Erken kalkmıştım, annem kahvaltı yapıyor olmalıydı, ne kadar erken kalksam da annem uyanmış olurdu. Telefonu elime kaptım, ilk işim meleğime günaydın mesajı atacaktım, Ancak mesajı yollamaktan vazgeçtim. Yakın olmamam lazımdı. Arkadaş olmayı kabul etmişti sonuçta.
Hazal'ın Ağzından
Dün ablama telefonumu vermemişim, daha dogrusu unutturmuştum. Konuyu değiştirip almamasını sağlamıştım, çok zekiydim zaten sonra eve gelmiştik.
Annem soğuk davranıyordu, daha çok bana. Kahvaltıda hiç konuşmamıştık.Yine odamdan bana bağırıyordu. Ama sesi daha sakindi. "Hazal, gelir misin?" bende cevap vermeden yanına gittim. Soran gözlerle bakıyordum. Bana "Sabah ablanla konuştuk. Bilmiyorum dün ne dedi ama ben seni kötü etkilediğini düşünüyorum" dedi. " Anne o benim ablam, nasıl böyle düşünüyorsun, o da senin kızın" dediğimde duymamış gibi, kendi konuşmasını devam ettirdi, " Bu yüzden Kayseri'ye dönmesini istiyorum" dediğinde gözümden bir damla yaş akmıştı, hemen elimin tersiyle yüzümü silip " Sen nasıl bir annesin ya, sana inanmıyorum, babama benziyorsun." deyip çekip gittim. Düşünecek zamanım yoktu. Ablamı bulmalıydım. Çok üzülmüştür.
Ablam aranıyor....
-Abla nerdesin?
-Gidiyorum
-Dur gitme
-Merak etme, Kayseriye gitmiyeceğim, burada kalıcam, anneme söyleme.
-Adresi ver
-Yolluyorum
yüzüne kapatmıştım. Hemen eve çıkıp bir kaç eşyamı getirdiğim sırt çantama atıp anneme görünmeden çıktım.
Taksi durdurup ablamın yolladığı adresi taksiciye söyledim. Yanımda çok fazla para yoktu. Umarım yeterdi. Yol boyunca dışarı izliyordum, arada bir ne kadar tuttuğuna bakıyordum şuan da 25,70kr. tu.41,30kr ta durmuştuk.
Ücreti ödeyip aşağı indiğimde, oha çok güzeldi burası. Yani Sinemlerin ordan daha güzel, adrese tekrar baktığımda taksimdi. Burası taksimdi. Etrafıma bakındığımda, ablamın sesiyle doğruldum, "hazaaal, yukardayım" hemen yukarıya baktığımda beni izliyordu. "Kapıyı açıyorum." dedi. Hemen apartmana girdim. Güzel bir apartmandı. 10.katta oturuyorlardı. 12 katlıydı. Asansöre binip 10.kata çıktığımda ablamın yüzünü görmüştüm. Gülüyordu."Hadi içeri gir"dedi ve beraber içeri girdik. Hiç kimse yoktu. :/ arkadaşlarının olucağını sanmıştım. "Tek misin" diye soru yönelttim. "Evet, burası aslında benim evim." dediğinde şaşırmıştım."Nerden buldun parayı? Nasıl " dedim. "Var ya babam... annemden daha düşünceli. Bu evi bize bırakmıştı. Anneme söylemedim. Tek ben biliyordum" dediğinde ablama hak vermiştim.
***Biraz oturup muhabbet ettikten sonra ablam tost yapmak için mutfağa gitmişti. Bende telefonumu çıkarttım. Oha oha annem 28 defa aramış. Merak etmiş olmalı. Ve mesajlar vardı. Çoğu annemdendi. Annemin mesajlarının arasında Dogukan'ın mesajı kaynamıştı.
Mal: Unuttun.
Ben: Yok, ablamla biraz vakit geçiriyordu.
Evden gittiğimi söylemiyecektim, üşeniyordum.
Mal: İlk senin mesaj atman gerekiyordu.
Ben: Böyle bir kuralın olduğunu düşünmüyorum.
Mal: Var.
ÇOK SAÇMAYDI