Sonbahar Adamı

31 7 0
                                    

Soğuk bir eylül gecesiydi.
Açık penceremden içeri giren sessiz rüzgar ve sis insanın tüylerini ürpertiyordu.
İliklerime kadar işlemiş bu rüzgar elimin altındaki defterin sayfalarını uçurmaya başlamıştı, bundan huzursuz olmam üzerine pencereyi kapatmak için oraya doğru yöneldim. 
Pencereyi kapattım, gözüm kara sisler içindeki köye ve etrafındaki ağaçlara takıldı. 
Bu manzara beni hem heyecana hem de korkuya düşürüyordu. 
Buna rağmen pencerenin önünde dikilip dışarıyı izlemeye devam ediyordum. 
Şiddetli bir gök gürültüsü duyuldu. 
Evimin kalasları titrer gibi oldu, birkaç tahta oynadı yerinden, o kadar kuvvetliydi.
Pencereden ayrıldım, solgun mumların etrafını zor aydınlattığı, tozlu masamdan defterimi aldım ve odamdan çıktım. 
Aşağı inmek üzere düzgün aydınlatılmış, her adım başı duvarlarında tablolar bulunan o uzun koridordan yürüyerek merdivenlere yöneldim. Aşağı hızlıca indim ve oturma odasına geçip şömineyi yaktım. 

Odanın ısınmasını beklerken yağmur yağmaya başlamıştı bile; belli ki bu gece yine burada uyuyacaktım, soğuk gecelerden kaptığım üşütmelerle baş edicek ne vaktim ne de param vardı..
Oda yavaş yavaş ısınmaya başladığı gibi şöminenin daha da yanına giriyordum, defterime bu ay sonuna kadar geçinmemi sağlayacak hikayenin devamını karalamaya kaldığım yerden devam etmeye başladım. 
Saatler geçti, hikaye bitti, düzenlemesi yapıldı ve kontrol edildi. Şimdi geriye kalan tek şey çoğaltmaktı bunu. 
Onu da sabah yaparım diye düşündüm şimdi benim için dinlenme vakti gelmişti..
Saat çok geçti sonuçta bu saatte kim mesaide olabilirdi ki?

Şiirler ve Diğer HikayelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin