|10| bölüm

922 52 21
                                    


"O çorbayı bitir" dedim saçlarımı arkamda birleştirirken.

Merdivenlerden çıkarken olanları düşünüyordum ne de çok şey olmuştu öyle?

Telefonum çalınca Ülkü'yle konuştum.
Ders notlarından bahsetti ama geçen olan olaylardan sonra çekingen davranıyordum.

Telefonu kapatıp Çağan'ın dolabından sweatshirt kaptım ve aşağıya indim.

Çağan üfleyerek yeşil mercimek çorbasını içerken yanına oturdum ve pikeyi iyice örttüm üstüne.

Elindeki çorba kasesini alıp sehpaya koyduktan sonra kollarını kaldırdım Çağan'ın.

Göz teması kurmamaya çalışıyordum ama o sürekli suratımı süzüyordu.

Tişörtünü çıkarttığımda bu sefer vücuduna bakmamaya çalıştım.

Buna hafifçe gülümsesede umursamıyormuş gibi yaptım.

Sweati üzerine geçireceğim sırada belimden tutup kendine çektiğinde omzuna tutunmak zorunda kaldım.

"N'apıyorsun?" Dedim tepki koymaya çalışırken.

"Utanışların çok ayrı.." mideme gergedan oturunca derin bir nefes alıp kendimi geri çekmeye çalıştım.

Kabullenemediğim şeyler vardı.
E bi zahmet olsundu.

O beni daha sıkı sardığında gözlerinin içine baktım.
Onun gözleri dudaklarıma kaydı.

Yaklaştıkça ben ürküyordum.
O kız ya da kadınla yaptığı şeyler aklıma gelince yutkunmam 10 saniyemi aldı.

Çenemi kaldırıp dudağımın kenarına buse kondurdu.
Sonra hafifçe dudaklarıma eğildi.
Kalbimde korku ve heyecan karışmıştı yine.

Dudaklarımız buluştuğunda içimde birşeyler değişti yine.

Yıllarca aşık olduğunuz insandan kolayca vazgeçemiyordunuz.
Kendinizi denizin içine atıp boğmaya kalksanız mesela?
Tekrar suyun üzerine çıkabilmek için çırpınırsınız.
Çağan'da benim okyanusum gibi.
İçine girdikçe boğuluyorum ama çıkınca üşüyorum.
Dengesinde ısınmaya çalışıyordum.

Geri çekildiğinde tekrar küçük bir buse kondurdu dudağıma ve bu sefer tamamıyla geriye çekildi.

En azından ona bu kadar yakın olamayacağımı bilecek kadar tanıyordu beni.

Aklıma Oğuz gelince kaşlarımı çattım.
Hiçbirşey gerçek değil.
Zeynep abla,gerçek değil.

"Çağan?" dedim olduğum yerde dikleştim.

"Naz.."

"Sakladığın birşeyler var değilmi?" Dediğimde duraksadı.
Hafifçe yutkundu.
"Ne gibi?"

"Herşey Çağan, sanki koca bir yalanın içindeyim sanki herkes bana iyilik yapmaya mecburmuş ama normalde istemiyormuş gibi" yere çevirdi bakışlarını.

"Naz.." diyip durdu. Sanki söyleyeceği şey hiç kolay değilmişte zorlanıyormuş gibi.

"İnan hayatımız buraya nasıl sürüklendi bilmiyorum ama seninle alakalı birşeyin peşimize düştüğünü hissediyorum" dediğinde duraksadım.

"Benimle alakalımı?" Dediğimde başıyla onayladı istemsizce.

"Evet seninle alakalı, fark etmiyormusun herşey biz bir olay yaşadıktan sonra aniden gerçekleşiyor ve hep aynı zamanda oluyor bu normal değil, olamaz" kafamda kurmaya başladım.

"İyide neden? Ben ne yaptım"

"Sen birşey yapmadın, birkaç ay öncesine kadar herşey normaldi sonra bir anda herşey birbirine girmiş gibi birşeyler değişti Naz ve ben ne olduğunu anlamıyorum" haklıydı.

Hak veriyordum yaşadığımız şeyler normal değildi.
Kafamı karıştırıyordu bu olanlar.
Bu kadar oyuna ne gerek vardı?

"Kokusu ortaya çıkacak" dedi cümlesini devam ettirerek.

"Ve umarım yere düşen biz olmayız.." bir sayfanın son cümlesi gibiydi bu.

***
E öyle.
Ölmedim gencolarr
Yazmayı unutuyorum dlsucşslşso
Öpüldünüz<3💜

Vişne 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin