/3/

573 58 137
                                    

Selamünaleyküm💜

Nasılsınız efenim?💜

Arka arkaya bölüm atıyorum bu ne hız yaw cgkfşfmfş neyse ilerleyen zamanlarda tıkanmam inşallah🥲💜

Multimedya: Davut Güloğlu/ Vurdi vurdi vuruldi 💃

Keyifli okumalar ponçiklerim💜

✨✨✨

Asansörün kata geldiğini belirten sesini duyduğumda elimde ki çay tepsisinden başımı kaldırdım. Kapılar açılınca asansörden inip koridorun sonunda bulunan odaya doğru adımladım. Kapının önünde bizimkiler oturuyordu. Sırasıyla halama, kızına, amcama, yengeme ve kızı Berfin'e çaylarını verdim.

Babamlar üç kardeşler; en büyükleri babam sonra Mihrivan Halam ve Mehmet amcamdı. Bugün Trabzon'a gelişimizin ikinci günüydü. İki günden beri hastaneden ayrılmıyorlardı. Dün yoğun bakımdan normal odaya aldıkları zaman dedemi görmüş ardından kuzenlerle eve gönderilmiştik.

Bu sabah tekrardan hastaneye gelmiştik. Yarın sabah değerleri iyi giderse taburcu edebileceğini söylemişti doktor. Çok şükür bunu da atlatmıştı. Halamın kızı Aleyna'nın yanına oturdum. Babam amcamla; annem, halam ve yengemle konuşuyordu. Bakışlarımı Aleyna ile amcamın kızı olan Berfin'e çevirdim. Tam konuşacakken babamın seslenmesiyle hepimiz ona döndük.

"Hanımlar siz bu akşam eve gidin. Yarın sabah şöyle güzel bir sofra kurun. Babamın çıkışına tüm aile kahvaltı yapalım."

"Benimde aklımda bu vardı abi güzel olur." Halamın konuşmasıyla ona baktım. Annemlerde başını sallayınca bizde onayladık.

"Akşamdan hep beraber bir temizlik yaparız. Sabahta güzel bir sofrayla karşılarız babamı" yengemin dedikleriyle üç kuzen bakıştık. Arkadaşlar hep beraber dediğine bakmayın, biz kızlar daha çok iş yapıyoruz. Akşam temizlik zamanında anlarsınız.

Babamlarda yengemi onayladığında tekrar eski hallerine döndüler. Kızlarla muhabbet ederken ileriden gelen hemşireyi görünce ayağa kalktım. Az ileride bulunan geri dönüşüm kutusuna elimdeki bardağı attım. Bu sırada yanımıza gelen hemşire dedemin odasına girmişti.

Birkaç dakika içerisinde dışarı çıktı. Bakışlarını hepimizde gezdirdi ve kapıya yakın olan bende durdu. "Hastamız uyanmış, görmek isterseniz içeri girebilirsiniz. Geçmiş olsun." Gülümseyerek söylediklerinden sonra yanımızdan uzaklaştı.

Hep beraber içeri girdik. Dedem başını cama çevirmiş gökyüzünü izliyordu. Kapı sesiyle bakışları bize döndü. Gülümsediğinde bende gülümseyerek yanına ilerledim. Elini tutup öptükten sonra yüzünü inceledim.

"Ağrın sızın yok değil mi dedem?" sorduğum soruyla tuttuğum elimi sıkarak cevapladı.

"Yok, yok kızım iyiyim çok şükür." Derin bir nefes alıp yanından kalkmadan önce yanağını öptüm. Annemin yanında durunca sırasıyla herkes dedemin elini öptü.

On beş dakika sonra Armanç abim geldi. Dedemin yanında on dakika daha durduktan sonra vedalaşarak hastaneden ayrıldık. Bizi eve bırakacaktı. Saat üç buçuktu. Eve gidip daha temizlik yapacaktık. Neyse bunun da üstesinden geliriz evelAllah!

"E cimcime anlat bakalım nasıl gidiyor işler?" Armanç abimin sorusuyla bakışlarımı dikiz aynasından ona çevirdim. "İyi abi çok şükür" dedikten sonra Aleyna bana döndü.

"Yeni şallar geldi mi?" gözlerinden kalpler çıkıyordu resmen!

"Kızım ağzını sil ağzını." Armanç abimin dedikleriyle kahkaha attım. Yavru kuşum benim nasılda heyecanlanıyordu. Aleyna, abisinin esprisine göz devirdi.

DildâdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin