İnanmıyorum ya anne ne yaptın bizim sarılacağımız anı buldun.
-Aa sen miydin anne. Bende annem ne zaman beni aramaya gelecek diyorum. Bir dakika seni anlarında Cüneyt ne ayak ya. Onun ne işi var burada?
-Melek konu şuan Cüneyt değil. Konu senin benden habersiz arabayı kullanan ve yatağında dinlenmen gerekirken ayakta olman.
-Anne yapma iyiyim ben.
Annemle konuşurken bir şey farkettim. Deniz sinirliydi. Yumruğunu çıkıyordu. Deniz adım attı onu elinden tuttum. Anneme sinirli bir şekilde dönerek:
-Anne sen git ben gelcem.
-Peki şoför seni getirsin.
Deniz anneme dönerek:-Ben getiririm siz zahmet etmeyin.
Annem kafa sallayarak dışarı çıktı.Yarım kalan sıcak sarılmayı gerçekleştirdik. Ona özlemiş bakışı attım.
-Yüzümdeki saçma gülüşümün, seninle konuşurken kalbimin yerinden çıkacakmış gibi atmsının sebebi sensin. Ben kendimde bilmediğim şeyleri keşfettim. Ben seninle döndüm hayata. Kendimi sende buldum
Gözleri ondan alamıyordum. Oda benden. Bir annemin dedikleri aklıma gelmişti ve gitme zamanı gelmişti. Bisikleti olduğundan bahsetmişti. Hala varmıydı acaba.
-Deniz senin bir bisikletin varmıydı.
-Evet. Seni onunla götürücem. Ama biraz paslanmış olabilir.
-Olsun sorun değil. Tamir ederiz
Beraber garaja inmiştik. Bisiklet bir ötüyle kaplıydı. Bisikletin üzeri çok tozlanmıştı. Ama gerçekten çok güzeldi. İki kişilik harika bir bisikleti bu.
-Sanırim zinciri atmış Deniz bunun .
-Evet haklısın. Onun için biraz yağ gerekli. Ben getiriyim yapalım.
Deniz yağ getirirken bende etrafda geziniyordum. Değişik oyuncaklar vardı. Bunları hala Deniz oyuyor olamazdı herhalde. Bir çuvalın içinde Denize benzeyen fotoğrafların içinde biri. İki çocuk. Biri Denizdi. Ona benziyordu. Ozaman diğeri kimdi. Çuvalın içinden tam oyuncağı alıcaktım ki:
-Sakın dokanma ona
Diye bir ses geldi arkadan. Korkmuştum. Elimdeki fotoğrafı elimden düşurmüstüm. Ne diyeceğini bilmiyordum. Gözlerinden aşağı bir damla süzüldü.-Neden baktım onlara. Neden buraları karıştırdın.
-Deniz sakin ol bu kadar sinirlenecek olan durum ne.
Deniz çok sinirliydi. Elleriyle saçrarını geriye düzeltti. Ben daha fazla buna katlanamazdım. Gitmelimiydim yoksa ona neden bu kadar sert çıktığını mı sormalıydım. Adımlarını büyük büyük atarak kapıyı hızla açıp çıktım. Arkamdan Denizin Melek demesini ve ayak seslerini duymuştum. Ön kapıyı açıp çıkıcaktım ki Deniz beni kolundan yakalayıp kendine çekti. İnce bedenine ellerini sarıp sıkıca sardı. Onu her ne kadar itip gitmek istesemde beni her seferinde dahada sardı.Gözlerimden dölülen yaşlar sanki ilk baharda ağaçların yapraklarını döküyor gibiydi. Deniz bana"Affet beni Melek beni bırakma. Sana biraz fazla çıkıştım.'' dediBen ise hala ona karşı tavrımı koruyordum. Onu kendimden uzaklaştırmayı başarmıştm. Kapıyı açıp çıkmayı başarmıştım. Bütün duyguları yaşıyor gibiydim. Utanıyor üzülüyor ve kızıyordum. Deniz beni yakalayıp omzuna attı ve sallanan koltuğun üzerine oturttu. Ellerimi göz yaşlarımla ıslanan yüzümü kapatıyordum .Deniz ellerimi yavaşça indirdi peçeteyle yorgun gözleri ve rüzgarın ılık ılık esen esintisinin yüzüme getiren saçlarımı çekti.
-Melek Seden sadece benim beni sözümü kesmeden dinlemedi istiyorum.
Ben ise ona kafamı kaldırıp kafa sakladım.
-Ben küçükken benden bir veya iki yaş küçük kardeşım dünyaya gelmişti. Her geçen gün dahada büyüyordu. Ben ise ona olan ilgiyi çok kıskanmıştım. Arabalar her on oyuncaklar dan alınıyordu. Bir gün ikimiz oyuncak kavgası yapmıştık. Bana oyuncağı vermeyinceoyuncağı ona fırlattım ve dengesini kaybedip kafasını yere vurdu. Herşey bir anda gerçekleşmişti.
Deniz anlatırken onun ilk defa böyle görüyordum. Gözlerinden göz yaşları süzülüyordu. Daha fazla devam etmesin ve daha fazla üzülüp ağlamasın diye onun ağızını kapatıp boynuna sarıldım. Denizin üzüntüsü hala içinde konuştukça yarayı dahada açıyordu. Deniz böyleyse annesini düşünmek bile istemiyordum.
Annesi yanımıza gözü yaşlı gelip ortamıza oturdu. Sanırım bizi dinlemişti .İkimizide kollarının altına alıp sıkıca sardı. Gözlerimizın yaşlarını sildi. Ben duygusallığı biraz olsun üstümüzden atmak istedim. Pelin teyzeyi evimize davet ettim. Onlarla konuşurken annemi arayıp ona haber verdim. Pelin teyze üzerini giyinirken bizden onu dışarda bekledim.
-Drniz sana bu acıyı tekrar yaşattırdığim acıdan dolayı çok özür dilerim
-Hayır hayır sakın Melek. Benim birine sarılıp ağlamam gerikiyordu. Göz yaşlarımın yere akmadığı bir omuza ihtiyacım vardı.Teşekkür ederim. Tam sarılıcaktık ki ki annesi ''hadi hazırım gidelim'' diyerek böldü. Arabaya binip. Evin yolunu tuttuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben yaşıyor muyum? (Düzenlenecek)
Teen FictionBen irem bu benim ilk deneyimin . Deniz Meleğin aşkından bahsedicem. Bu hikayede Yaz tatilinin sonunda okulun ilk günü merdivenlerde tanışan iki aşık.Hayatın onlara sunduğu çeşitli engelleri aşarak ilişkilerini her geçen daha da güçlendiriyorlar.Ook...