Koskoca bir yaz tatilinden çıktık .Uç ay geride kaldı bitsin mi gitmesin mi diye çok düşündüm.Ama tatil bir yana okulu ve arkadaşlerımı çok özledim.Neyse o beklenen gün geldi ve yatağımdan kalkmak gerekiyodu .Zor güç tağımdan kalkıp bir duş aldım Duş en sevdiğim şey ve insanı rahatlatan tek şey.Saçıma fön çekip üzerime diz üstü kaprimi giyip atlet seklinde bir beyaz tişört giyip yola koyuldum. Arkadaşlarımla o uç ayın hasretini giderdikten sonra sınıfa koyulduk.Merdivenlerden inerken bir meteor bana doğru baka baka indi . İkimizden biri o merdivenleri önce çıkıcaktı .O bana "bayanlar önden" diyerek bana yol verdi.Buda benim hoşuma gitti ister istemez.Bana öyle bir bakışi var anlatamam. Merdivenlerden sırıta sırıta çıkarken sınıfa vardık
Öğretmen sınıfa girince normal ve klasik soruları sormaya bağlamıştı ki merdivende karşılaştığımız meteor içeri girmesin mi?Kalbim öyle çarpmaya başladı ki vücudundaki organlar yer değiştirmeye balamıştı adeta. İçeri girince '' Özür dilerim benim sınıfım bura galiba'' dedi
Öğretmen ona''tamam içeri gel istediğin bir sıraya otur ''demedi mi ? Yanımdaki arkadaşım hemen bir ön sıraya geçerek ''burası boş'' diyerek yanımdan kalkıp yerini ona verdi .Ben sanki yere düşüp bayılacaktım ya la. Yanıma oturdu ve bana bakıp güldü.Öğretmen onu biraz kendini tanıtmasını söyledi.O uzun boyuyla ayağa kalkıp ''Deniz ateş '' demesiyle beni aldı götürdü.
Dar gömlek ve bir mavi kot pantolonu vardi üzerinde.İstanbuldan gelmiş.Kendini tanıttıktan sonra yerine oturdu . Bana bakıp bir gülümseme attı. Ben galiba bu taşa hasta oldum. Neyse tenefüs çaldı ve dışarı çıktıysa.Nereye gittiğini bilmiyordum.Onunla en fazla yakınlaşmamız tebbesüm etmesi ve yanımda oturmasıydı.Biz dışarı çıkmadık. Zil çaldı ve o da geldi.Tekrar yanıma oturdu. Ben yerime geçmedim ve kızlarla ayakta konuşuyoduk .Arkadaşım Burcu bana ''Sen şu çocukla göz göze geldin.Birbirinize gülümsediniz ,gidip bir tanışsana.''dedi
Ben utancımdan yanaklarım kıpkırmızı olmuştu
Heyecandan ne diyeceğini bilemedim.Ona''Bilmemki.Benimle konuşucak mı.''dedim.Bana''Hadi hadi hadi !!!" dedi.Tam gidecekken o zaten yanıma geldi .Bana elini uzatarak ''selam ben Deniz''dedi.Ben yaşıyomuyum ya nerdeyse okulun en taş çocogu bana ''selam'' dedi.Bende elim ve sesim titreyerek karşılık verdim ve bende ona elimi uzattım''Selam bende Melek tanıştığıma memnun oldum''dedim-Bana okulu gezdirirmisin .Biliyorsun ben buraların yabancısıyım.Hem seni tanıma zamanım da olur ne dersin
-Bilmem ki nasıl ol--
Derken arkadaşım Burcu beni rakamda dürtükleyek'' ne demek zaten birinin sana yardım etmesi gerekiyordu'' dediBende mecbur kabul ettim.Beraber sınıftan çıktık.Bana dönerek
''Eeeee bana biraz kendinden bahsetsene seni tanımak isterim.''
Ben bu soruyu tekrar kendime soruyorum''Ben yaşıyomuyum?''Otuz iki dişimi gösterek
-Dediğim gibi adım melek.18yaşındayım .Yaaa ben tanıtmalardan ve vedalaşmalardan hiç hoşlanmam.
-yaa ben de hiç hoşlanmak.
Ona okulun çeşitli faliyetleririni ve odalarını analtıp gezdirdimOnu daha tanıma fırsatı buldum ve onun konuşma tarzını öğrendim . O biraz daha benim gibi fresh takılıyo. Severim böle tipleri ben.Yine bir okuldan çıkarken kızlara yetişmem gerekiyordu.Çünkü beraber etüde kalıyoduk.
Ben koşa koşa giderken bana Deniz arakamdan seslendi:
-Melek Melek.Bir bakarmısın?
-Efendim Deniz?
-Şey ben be-- ben- san bir şey diyecektim de .
-Biraz çabuk söylersen iyi olacak kızlara yetişmek gerek de.
-Neyse tamam. Önemli değildi zaten. Kendine dikkat et ve iyi bak tamam mı.
-Tama sen de olur mu hadi gitmem gerek haşçakal.
-Hoşçakal.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ben yaşıyor muyum? (Düzenlenecek)
Teen FictionBen irem bu benim ilk deneyimin . Deniz Meleğin aşkından bahsedicem. Bu hikayede Yaz tatilinin sonunda okulun ilk günü merdivenlerde tanışan iki aşık.Hayatın onlara sunduğu çeşitli engelleri aşarak ilişkilerini her geçen daha da güçlendiriyorlar.Ook...