1.BÖLÜM "KARANLIK GECE"

230 18 16
                                    

Gece kuşlarının sesleriyle uyandım.
Gözlerim bulanık görüyor,hafifte başım ağrıyordu .
Etraf karanlık ve zifiri bir geceydi anlaşılan gecenin bitmesine çok vardı .Dilim damağım kurumuştu. Bir bardak su içsem iyi olur diye iç geçirdim.Komidinin üzerinde elimi gezdirdim su şişem yoktu. Yavaşca yataktan doğruldum ,doğrulmamla birlikte başımın ağrısı dahada bir arttı .
Yataktan kalkar kalkmaz uykulu halim ile bir o tarafa bir bu tarafa fırlatığım terliklerimi aradım.Allah'ın cezaları nerdesiniz diye bir taraftan'da söyleniyordum .Terliklerimi araken odanın ışığını yakmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Karşı yoldaki sokak lambası odamı aydınlatmaya yetiyordu'da artıyordu bile.
Sonunda buldum bu pembiş beyaz benekli terliklerimi .
Her uyku bastırdığında onları bir o tarafa bir bu tarafa fırlatmış olsam da yerleri hep ayrıydı bende nede olsa iki gözümün bebeği annem almıştı onları bana babam'dan sakladığı paralarla.
Aslında babam cimri biri değildi ama annem zor günler için babam'dan gizli kıyıya köşeye para koyuyordu.Perdesi yarıya kadar çekilmiş oda'mın penceresi çarptı gözüme .
Allah'Allah bir gariplik var bu işte! Annem odamın perdelerini ben uyuduktan sonra gelir kapatır yatağı'mın yanındaki kahve rengi komidine bir şişe su koyardı.Ama bu gece her ikiside yapılmamıştı ,unutmuş olamazdı çünkü bu davranışını alışkanlık haline getirmiş odama dair son işleri yapmadan hayat'ta uyumaya gitmezdi.

Perdemi çekmek için pencereye doğru yürüdüm tam perdemi kapatmak üzere iken dışarıdaki ateş böcekleri'nin hızlı hızlı bir o tarafa bir bu tarafa doğru uçuşları dikatimi çekti.
Hızlı oldukları yetmiyormuş gibi bir'de heycanlılardı ,bu heycanlarını tüm kalbim ile hisedebiliyor'dum.Bu açık serin havada kim özgürce uçmak istemezdiki ?
Biraz durup onları izledim o kadar hızlılardı'ki arada bir birlerine çarpıyorlardı ,daha sonra seslerini duymak için pencereyi actım .Kulağıma gelen vızıltılar huzur veriyordu dışarıdaki temiz havayı içime çektim ,sokaklar bom boş insanlar uykuda sadece bir kaç bina'nın ışıkları yanıyordu birbirlerine havlayan köpekler sokakta koşuşturan kediler hepsi bir filim şeridi gibi gözlerimin önündeydi .Hayvanlar sanki özgür olmak için hep geceleri bekliyormuş gibiydi .
İçim huzur doluydu işte bu dedim insana huzur veren tek şey bu sessizlik ve temiz hava.Hava her ne kadar temiz olsada soğuk yüzünü gösteriyordu .kafamı cevirip yarıya kadar açık olan koluma baktım tüğlerim diken diken olmuştu .O an aklıma annem geldi sabah hasta olarak uyanırsam eğer annem beni fena yapar dedim .Kendi kendime güldüm evin tek çocuğu olmak el üstünde tutulmak kadar daha güzel ne olabilirki şu hayat'ta diye mırıldandım. Yeter bu kadar macera pencereyi kapattım perdeyi sonuna kadar çektim ,odayı aydınlatan sokak lambası benim perdeleri çekmem ile son buldu.
Işığı yakmak için kapı'nın olduğu yere doğru bu karanlık oda'da ilerlemeye çalışırken gözüme köşedeki sandık ilişti.O sandığın orada ne işi vardı.

ışığını yaktım ,kapıyı sessizce açtım gürültüden nefret ediyordum .Gözlerimi ovalaya ovalaya mutfağa doğru yürümeye başladım ,salondan gelen televizyon sesinden dolayı uyuyamadığım için oda'mı kolidorun bi ucuna taşıtmıştım ,bir bardak su almak bana bu gece çok zor geliyordu .

Bu Sersem halimle sanki uzun bir yolda yürüyor gibiydim ,sonunda mutfağa ulaştım alel acele masa'nın üzerinde duran kırmızı kapaklı sürahiden bir bardak su doldurdum .Küçük bir yudumcuk su içtim o an sanki kuruyan dudaklarım serinlemiş sanki bayram etmişti.Bir yudum daha içtim soğuk su o kadar lezzetli geliyorduki kuruyan boğazıma doğru iniyordu , son yudum daha alıp vakit kaybetmeden sıcak yatağıma doğru koştum. Bu huzurlu geceyi o tatlı uykum ile bitirmek için sabırsızlanıyordum .

Hızlıca yatağıma geçtim yorganımı kafama kadar çektim kısa süre sonra kısılan gözlerim kapandı uyku delisi olan ben bir geceyi daha uyuyarak bitiriyordum .Sabah kapı ziliyle uyandım ard, arda basılan zil beynim'de yankılanıyordu of kim bu sabah'ın köründe diye söylendim üzerimdeki yorganı kenara attım o tatlı uykum kaçmıştı .Karşı duvardaki saat 'e baktım saat 11:00 olmuş ne kadar çok uyumuşum .?

Annem'demi uyuya kalmış saat kaç olmuş diye iç geçirdim .Bir an önce kapıyı açıp şu zil sesini susturmak istiyordum , bu zil sesi güne kötü başlamama sebep olmuştu kapıyı açar açmaz yan komşumuz Hatice teyzeyi gördüm.

_Günaydın güzel kızım.
_Günaydın Hatice teyze

_Bu gün binayı temizleme sırası annen 'de hala gelmedi yönetici söyleniyor.

_Kusura bakma Hatice teyze biz bu gün uyuya kalmışız ben onu şimdi uyandır senin çağırdığını söylerim

Tamam güzel kızım diyip yanağımı sıktı sakat bacağıyla demirlere tutunarak merdivenlerden inerek gözden kayboldu.
Kapıyı kapatır kapatmaz annem ile baba'mın yatak odasına doğru yürüdüm ,birkaç kez kapıyı çaldım .Ses seda yoktu kapıyı açtım yatak düzenlenmişti demeki annem çoktan uyanmış diyip tekrar kapıyı kapattım .
Mutfağa geldim mutfak dün geceki bıraktığım gibiydi hiçbir kahvaltı hazırlığı yoktu.
Annem hiç böyle yapmazdı her sabah benim için en güzel kahvaltıları hazırlardı .Mutfağı öyle görmek moralimi bozmadı dersem yalan olurdu ,daha sonra tabi ya bu gün benim doğum günüm herhalde bana hediye almak için babam'la çarşıya gitmişlerdir belkide çoktan almıştır annem evde yokken odasını karıştırayım belki bulurum .
Tekrar yatak odasına koştum hemen dolabın kapılarını açtım el cabukluğuyla karıştırmaya başladım .
Karıştırırken kıyafetlerin arasından hediye paketinin gıcırtısını duydum ,elimi biraz daha ileriye doğru ittim hediye paketini buldum çektim aldım hemen kendimi yatağın üzerine attım elimi çabuk tutmam lazımdı.

Annem her an gelebilirdi paketi açtım paketin içinden bir adet siyah defter siyah dolma kalem bir'de defterin ön yüzüne yapıştırılmış küçük bir not çıktı. Bu öyle sıradan bir defter değildi güzel deri kılıflıydı içi cizgili değildi beyaz boş sayfalıydı bu küçük not'da annem'in kendi el yazısıyla yazılmış cümleler vardı not'da şöyle yazıyordu

Güzel kızım
Sen zaten benim gözümde dünya'nın en güzel yazarısın
Senin kadar olmasada sana bu defteri aldım
Sayfaları senin kalbin kadar temiz ve boş
Sen önce kalbini duyguların ile dolduracaksın sonra bu boş defteri hayallerin ile dolduracaksın
Sen yaz ki ben mutlu olayım
sen oku ki ben dinleyeyim
Sen iyi yerlere gel ki ben göreyim
Doğum günün kutlu olsun
Bu sana ilk hediyem güle güle kullan güzel kızım seni sonsuza kadar çok seven annennn ..
Bu not beni çok duygulandırmıştı gözlerim doldu kendimi tutmasam oracıkta ağlayacaktım bu annem den aldığım Dünya'nın en güzel hediyesiydi tekrar hediye paketine koydum hiç açılmamış gibi kapattım aynı yerine yerleştirdim bir an önce odadan çıktım salona doğru yürüdüm..

İlk bölüm umarım beğenirsiniz
Bir sonraki bölümde
Tekrar görüşmek üzere
Hoşca kalınnn❤

KARANLIK GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin