4 . BÖLÜM "KAÇIŞ PLANI".

72 13 10
                                    

Heycanla beklediğim okul artık bana hiçbirşey ifade etmiyordu.
Hayal kırıklığına uğramıştım eve kaçmak için yaptığım planlar alt üst olmuştu .
Annem ile babam gelmedi ama ben onların yanına gidecektim .
Okul açılalı tam 3 gün olmuştu ama ben gitmedim yine bir sabah odada otururken odaya yurt müdürü Fikret hanım girdi.
Kapıyı o kadar sert çarptıki odanın sessizliği bu gürültüyle bozuldu .
Hemen ellerimle kulaklarımı kapattım .Sinirli olduğu bu davranışından beliydi .Hemen yataktan kalktım karşıma dikildi işaret parmağını bana doğru sallayarak
_ Bak Meltem kaç gündür okula gitmiyorsun eğer yarın okula başlamazsan çok fena olur .

Konuşması biter bitmez hızla odadan çıktı .Kalın sesi kolidoru inletiyordu .
_ Hepsi ayrı bir dert iki dakika huzur vermiyorlar.
Koşma çocuğum düşeceksin

Diye bağırıyordu . Ertesi sabah köpek sesleriyle uyandım .
Annem in notundaki cümle aklıma geldi .
_ Bu defteri duygularınla ve hayallerinle doldur .

Ben hayvanları çok seviyordum en büyük hayalim barınak kurmak tüm sokak hayvanlarını sahiplenmekti.
Hemen bu hayalimi defterin ilk sayfasına yazıp kapattım .
Okul saati yaklaşıyordu bana verilen formaları giyinip okula gittim .Daha sınıfa girmeden tedirgin olmuştum bu kalabalık sürekli beni bunaltıyordu .
2 /A sınıfını görür görmez girdim herhangi bir sıraya oturdum sınıfa göz gezdirdim . Birsürü pano vardı , panonun biri bayraklarla doluydu bayrak resimlerinin yarısı güzel boyanmış yarısı rastgele karalanmıştı .
Diğer panoda ilk bahar ,yaz , sonbahar kış resimleri vardı.
Kısa süre sonra sınıf doldu göbekli kumral saçlı çocuk tebeşiri alıp tahtaya birşeyler yazıyordu ,gözlerimi kısarak ne yazdığını okumaya çalıştım ama çok karışık yazısı vardı okunmuyordu.
Kimse bir biriyle konuşmuyor kimisi benim gibi yazıyor kimiside kaş göz işareti yapıyor beni işaret ediyorlardı .
Ders boyuncada kimse konuşmadı öğretmen birşeyler anlatıp duruyor zil çalınca koşarcasına sınıftan çıkıyordu .
Daha sonra öğrendim ki bizim sınıfį benim gibi konuşamayan çocuklar için ayırmışlar .
Tüm derslerde başımı masaya koyup uyuyordum bazen dinlediklerimi anlamıyor verilen ödevleri yapamıyor her defasında eksi alıyordum .
Günlerim okulda böyle geçiyordu derslerim pek iyi değildi .
İki güne bir Kader öğretmenim bize konuşabilme dersi veriyordu birtek onun dersini can kulağıyla dinliyordum . Konuşmaya çalıştıkca bogazım acıyor bazen nefes alamıyor gibi oluyordum .
Eskisi gibi konuşmayı çok istiyordum

" Konuşamadığımı annem öğrense kim bilir ne çok üzülürdü . O gece yine bu düşüncelerle uyuyamadım sabaha kadar düşündüm bir yolunu bulup buradan kaçmak istiyordum aklıma birşeyler geliyordu ama yalnız yapmaktan korkuyordum.
Kafama koymuştum gitmek istiyordum buradan sabah erkenden hazırlandım. sandığımı ve defterimi çantama koydum yanıma başka hiçbir şey almadım kalabalığa karışıp okula gittim. Herkes derse girdikten sonra arka demir kapıdan kaçıp gidecektim . Saklana saklana arka kapının oraya geldim kapı zincirlerle kilitliydi zincirleri çözmeye boyum yetmiyordu kimseden yardım da alamazdım kapıya doğru tırmandım .
İlk tırmanışta düştüm beyaz kilotlu çorabım yırtıldı sonra dizim kanamaya başladı tıpkı annem in üzerindeki kan gibi akıyordu ama durmak istemiyordum biraz daha tırmandım tam zincire ulaşmak üzere iken okulun hademesi kemal amca bana bağırdı .

_ Dur napıyorsun düşeceksin , ne işin var orda .

Onun bağırmasıyla birlikte tüm öğrenciler okulun penceresine yığıldı beni o halde gören herkes gülmeye başladı buradan kaçmayı başaramamıştım .
Kemal amca beni kucağına alıp okul müdürünün yanına götürüyordu.
Okul müdürünün odasına tam girmek üzere iken o kapıdan çıktı .
_ Kemal ben durumu fikret hanıma bildirdim Meltem i yurtta bekliyor onun odasına bırak gel .

Bu korkunç kadının yanına götürülüyordum daha ismini duyar duymaz korkum iki kat artmıştı .
Odasına gelir gelmez bana siyah gözleriyle sert bakış attı .
Gözlüğünü çıkarıp masaya attı .

_ Bak Meltem bu yaptığın ikinci hata eğer bu davranışını tekrar edersen olacaklara hazı ol.
Odanın kapısını sonuna kadar açtı kulağımdan tutup beni dışarıya doğru itti . Sert bakışları hala ûzerimdeydi .

_ Doğru odana gözükme gözüme .

Hem onun öfkeli ses tonuyla hemde kulağımın acısıyla nasıl odama geldiğimi hatırlamıyorum kendimi yatağa atıp hüngür ,hüngür ağladım .
Fikret müdürün taş gibi bir kalbi vardı içi kötülük öfke ile dolmuştu .

Ertesi gün Kader öğretmenin ile olan konuşma dersine katılacaktım yataktan kalkıp hazırlandım günler sonra onu görecektim.
Kader öğretmenim sürekli bana sevdiğim yemekleri ağaçları çiceklerin rengini soruyordu .
Onun sayesinde kelimeleri kekeleyerek söylemeye başlıyordum bir kelime bile olsa sesli konuşabilmiştim sadece uzun cümleleri yazabiliyordum .
Onları söylerken çok yoruluyordum bu yüzden Kader öğretmenim uzun cümleri yazmamı söylemişti bende öyle yapıyordum .
Dersten sonra yurdun hademesi olan Ömer amcam bize sayısız pamuk şekeri getirdi tüm sınıfa dağıtı .
En son elinde iki iki tane pamuk şeker ile Kader öğretmenim ile benim oturduğum sıranın yanına geldi .
Ömer amcam çok güler yüzlü iyi kalpli biriydi tebessüm edip bize şekerleri verdi ardından konuşmaya başladı.

_ Çocuklar sizin sayenizde çok mutlu oldular .
_ Benim içinde önemli olan onların mutluluğu.

Ömer amca bu cevabı alır almaz oradan uzaklaştı .
Kader öğretmenim pamuk şekerden biraz yedikten sonra .

_ Biliyormusun Meltem bende küçükken konuşamıyormuşum annem ile babam beni sürekli doktora götürüyorlarmış Doktorlar bir türlü neden konuşamadığımı anlayamamışlar bir gün sahil kenarında yürürken pamuk şeker görmüşüm aaaa çok güzel diye bağırmışım ilk kelimem çok güzel olmuş bu yüzden pamuk şekerin yeri bende hep ayrı .

Gözlerinin içi gülüyordu bana bunları anlatırken ilk defa onu bu kadar mutlu görmüştüm .

Her geçen gün konuşmam dahada iyiye gidiyordu artık uzun cümleleri söyleyebiliyor bu küçük not defterimide sürekli yanımda taşımaktan kurtulmuştum .
Günler ve aylar bir birini kovalarken 1 yılı artık geride bırakıyordum .
Buradan çıkınca annem ve babamla konuşmayacaktım onlara çok kızgındım onlarsız geçen her günün hesabını soracaktım .
Bu gün 9 yaşıma giriyordum bu yurda geldiğim gün bu gündü bu sabah Kader öğretmenim bana küçük bir pasta almıştı bu pastayı görünce cok mutlu oldum geçen yıl annem ile babam kutlayamamıştı.

_ Mumları üflemeden önce dilek tut Meltem

Heycanlanmıştım dilek tutarken her ne kadar annem ile babama kızgın olsamda tek dileğim onlara kavuşmaktı . Beraber bu güzel pastayı yedik beni öptü sıkı sıkıya sarıldı hadi bakalım yeni sınıfına dedi .
Yurttan beraber çıktık artık konuşabildiğim için sınıfım değişmişti .

KARANLIK GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin