Aden / Texting

elma şekeri

Yektaya ne cevap vereceğimi bilmiyorum. şuan yapacağım hareketi saçma olacak ama ne yapacağımı bilmiyorum en iyisi kaçmak. Ayağa kalktım ve hemen koşmaya başladım.

iki üç adım koşmuştum ki Yekta belimden tuttu ve kendine çekti. sertçe göğsüne çarptım. 

'' yakaladım seni '' hay yakalamaz olaydın! Yekta kolumdan tutarak onun yüzüne dönmemi sağladı. ''konuşmadan nereye ? '' sesinde sinir aradım ama yoktu. tam tersi yumuşak ses tonu vardı. hatta tebessüm ediyordu. yine o gamzesi ortaya çıkmıştı. bir insanın gülümsemesi nasıl bu kadar güzel olabilir. gülünce kısılan gözü onu daha sevimli ve çekici yapıyordu . ben öyle düşünüyorum başka kızlar öyle düşünmesin ama! bazen gamzesini ısırasım sonra da öpesim geliyordu  ama kendimi dizginliyordum.

'' nereye daldın ? '' Yektanın sesiyle kendime geldim. '' hiç '' dedim i uzatarak. '' telefonumu neden karıştırdın Sare ? '' sorduğu soruyla kafamı yere eğdim. çok utanç verici bir durumdu.

'' özür dilerim Yekta '' Yekta çenemden tuttu ve kafamı kaldırdı. gözlerimin içine bakıyordu bende onun. '' konuşalım '' dediğine kafa salladım. spor salonuna boştu oraya oturduk.

'' dinliyorum Sare '' 

'' Ada yanıma geldi . senin ona mesaj attığını ve ona yürüdüğünü dedi. ben inanmadım ama mesajları gösterdi Yekta. ben de mesajlara bakmak için telefonunu karıştırdım. özür dilerim ''

'' Sare böyle bir şey yok. Adaya kesinlikle mesaj atmadım. Ne işim var onunla! inanma dediklerine '' yüz ifadesi dediğini doğruluyordu ama o mesaj neydi ?

'' peki mesaj ? ne olursa olsun telefonunu karıştırmamam lazımdı senin özelin sonuçta kusura bakma '' 

'' Sare kızla bir ilişkim yok gerçekten yazmadım. bilinmeyen numara mesaj atamaz . engelli bilinmeyenler . büyük ihtimalle photoshop yapmışlardır '' Yekta cebinden telefonunu çıkarttı. benim numaramı sildi. '' bana mesaj at '' dediğini yaptım. Mesaj Yektada yoktu. doğru söylüyordu. 

yüzüm de mutluluk ifadesi vardı. yaşasın ! diye çığlık atmak istiyordum resmen

'' doğruyu söylüyorsun. büyük ihtimalle öyle yaptılar '' dedim . '' bana sorsan söylerdim bu kadar oyuna gerek yoktu '' dedi

'' ne oyunu canım ? '' en iyisi bilmezliğe vurmak. bir günde bir insan bu kadar rezil olur mu!? Yekta gülüyordu. '' gülme! '' diye çemkirdim ama gülmeye devam ediyordu. sinirimi bozuyor bu çocuk.

elimle ağızını kapattım bu daha hoşuna gitmiş olacak ki daha da gülüyordu '' bak ısırırım Yekta gülme '' gülmeyi bıraktı. yüzünü yüzüme yaklaştırdı ''ısırsana '' 

birden yanağını ısırdım. bunu beklemiyordu. şimdi gülme sırası bendeydi. yüz ifadesi o kadar komikti ki . Yekta ısırdığım yanağını yaklaştırdı yüzüme ''öpte geçsin '' 

'' yoo öpmeyeceğim '' dedim sırıtarak. Yektanın birden suratı düştü ve gözleri doldu. ayağa kalktı gidiyordu. kolundan tuttum.

'' gitme '' cevap vermedi. '' Yekta acıttım mı ? özür dilerim '' hala cevap yok. parmak uçlarıma basarak yükseldim ve Yektanın yanağından öptüm. Yektanın yüzü gülüyordu. 

'' o yanağım değildi . diğerini öp '' neyse öpeyim de geçsin yoksa başka amacım yok

diğer yanağını öperken kapı açıldı. Gelen kişi Ada ve arkadaşlarıydı. Yektayı daha uzun süre öptüm. geri çekilip Adaya baktığım da yüzü kıpkırmızıydı. 

Ada yanımıza gelmeye başladı. '' bu kaçıncı Sare ? '' Adanın demek istediğini anlamıştım. kendisiyle beni karıştırıyordu. ben kendisi gibi önüme gelen herkesi öpmezdim.