Medya - Arın
Gözlerimi araladığımda burnuma değen o tanıdık ve rahatsız edici kokuyla yüzümü buruşturdum. Yine mi hastane? Etrafıma baktığımda odada yalnız olduğumu fark ettim. Annem nerdeydi?
Belimin ağrısından dolayı doğrulmam gerektiğini düşünüp harekete geçerken kısa boylu bir hemşire odadan içeri girdi.
''Nasıl hissediyorsun canım?'' yüzüme bakmadan elinde tuttuğu şeylere rapor yazıyordu.
''İyiyim.'' dedim gözlerimi devirerek. Çok kısa bir süreliğine bana baktı ve tekrar elindeki rapor kağıtlarına bir şey yazmaya devam etti.
''Buraya nasıl geldim? Annem nerde?''
''Babanları aradık, yoldalar. Senide buraya bir erkek getirdi.''
''Kim dedin?''
''Senin yaşlarında bir oğlan getirdi. Getirdiğinde burnun hala kanıyordu. Bizden ona bilgi vermemizi istedi ve gitti. Neyse şimdi işime dönmeliyim. Bir şey olursa buraya gelirim.'' Dedi ve küçücük hastane odamda beni tek başıma bıraktı.
Beni buraya kim getirmiş olabilirdi ki? Şuana kadar muhabbetini kurduğum tek erkek tiki topluluğundakilerdi. Belki de beni buraya getiren kişi acıdığından yapmıştı. Savunmasız halimi gördüğünden yardım etmek istemişti.
Düşüncelerimle boğuşmayı kesip kendimi uykunun kollarına attım. Hastane odalarının görevi buydu işte. İnsanın hep uykusunu getiriyorlardı. Uykusu olmasa bile..
-
Kapının sesini duyduğumda gözlerimi açmaya çalıştım. Çok uykum vardı ve gözlerimi açmam zorlaşmıştı. Ben gözlerimi açmaya çalıştığımda bir ses beni engelledi.
''Uyu.''
Gözlerimi açmaya çalışmayı bıraktığımda kapının kapanma sesini duydum ve kalan uykuma devam ettim.
-
''Uyandı. İyi misin kızım? Başın ağrıyor mu? Uykun var mı? Uykun varsa uyu. Kendini nasıl hissediyorsun. Yorgun mus..''
Yorgun bakışlarımı anneme çevirdim ve sözünü keserek yanıtladım. ''Anne iyiyim ben. Eve gitmek istiyorum.''
''Önemli bir şeyin yokmuş sadece sarsılmışsın biraz. Ayakkabı mağzasına giderken oldu sanırım. Ben babana diyeyim işlemleri yapsın eve gideriz.''
''Hı hı.''
Boğazım kurumuştu. Suya bakmak için kafamı masaya çevirdiğimde ufak bir not gördüm. Notu elime aldığım ve okumaya başladım.
'Bunu kimseye bahsetmesen iyi olur. Geçmiş olsun. Önemli değil.'
--
''Birşeyler atıştırmalısın. İstersen bu gün seni baban bırakabilir.''
''Kendim gidebilirim.''
''Bundan emin misin? Gerçekten eğer istersen..''
''Ben çıkıyorum anne.''
Evden çıkmadan önce son kez aynaya baktım. Saçlarım iyi gözüküyordu. Pardon, saçlarım mı dedim? Peruğum demek istemiştim. Evin kapısını açtım ve temiz havayı içime çektim. Ardımdan kapıyı kapatarak yeni gelen okul servisine doğru yürüdüm. Tercihim arka ve cam kenarıydı. Ama isteklerime uygun bir yer bulamadığımdan hafif kilolu gözlüklü ve tatlı bir kızın yanına geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Nokta.
Teen FictionBen kan kanseriyim. Kanserimi ilk sekiz yaşında fark ettiler. Özgürlüğüm ilk o zaman alındı ellerimden. Diğer kızlar gibi, hatta diğer çocuklar gibi koşamadım. Taşa takılıp Düşsem ‘’bir şey olmadı hadi kalk’’ demezler. Hastaneye götürürler. O küçücü...