Bölümü telefondan yazdığım için media yok. Üzgünüm. Vote +5 olana kadar yb yok demiştim. Vote umrumda bile değil. Bu bölümde bir misafirimiz var! Iyi okumalar..
Uyandığımda saat 12yi geçiyordu. Dün çok yorulmuştum ve bunun üzerine gece kesintisiz uyumuştum. Gece geldiğimde yatağa gelişi güzel attığım telefonumu elime alıp baktım. Operatör dışında mesaj gelmemişti ve hiç cevapsız çağrı yoktu. Gece üzerimi değiştirmeden uyuduğumu farkettim ve rahat birşeyler giymek için dolabıma yöneldim. Siyah şort ve gri tişortümu giyip odadan çıktım. Annem beni görür görmez otuzikidiş sırıtarak yanıma doğru koşmaya başladı. Ben ne olduğunu anlayamadan sıkıca sarıldı. Kollarını gevşettiğinde yüzüme baktı. Sırıtışından pay vermemişti.
"Tedavin gelişme gösterdi Ece! Iyileşiyorsun!"
Yüzüm 'o' şeklini alırken dediklerini aklıma kazıdım. Iyileşiyor muydum? Kendime geldiğimde annemle birlikte sevinç nidaları koparmaya başlamıştık. Hatta bunun üzerine şarkı açıp dans bile etmiştik. Annem hala dans ederken aklıma gelen fikirle telefonumu elime aldım. Onun bilmesi gereklimiydi bilmiyordum ama bunu onunla paylaşmayı çok istiyordum.
Düşüncelerimden kurtulup rehberden numarasını buldum ve mesaj yazdım.
Kime: Arın
Sana söylemem gereken birşeyler var!
Mesajı gönderdiğimde telefonumu cebime koyup şarkıyla zıplamaya başladım. Mesaj atmadan önce de bunu yapıyordum. Şarkı eşliğinde zıplayarak dönüyordum çünkü hey! Ben dans edemem.
Telefonum cebimde uzun süre titreştiğinde beni aradığını farkettim. Şarkı o kadar yüksek sesliydi ki evin tamamını kaplıyordu. Bu yüzden dışarı çıkmayı tercih ettim. Sesten bira da olsun uzaklaştığımda aramayı cevapladım.
"Günaydın." sesini kulağımda işittiğimde heycanlanmıştım. Neden heycanlanmıştım ki hergün duyduğum bir sesti.
"Sanada. Aslında tünaydın. Her neyse. Sana söylemem gereken şeyler var." Dedim sevincimi belli ederek.
Kıkırdadı. "Seni dinliyorum?"
"Ben.. Sanırım iyileşiyorum. Tedavim ileri düzeye gelmiş ve-"
"Ece bu harika! Senin adına çok sevindim."
Kıkırdadım. Sevindiği ses tonundan belliydi. Belki de değildi ve ben öyle görmek istemiştim.
"Evet. Teşekkür ederim. Bende anlatıcak tek arkadaşım olduğundan dolayı sana söyledim. Rahatsız etmedim değil mi?"
"Ah hayır. Antalya'ya geldim. Dinleniyordum."
"Pekala. Benim şimdi kapatıp çılgın annemle ilgilenmem gerekiyor. Tahminimce hala dans ediyor ve bir partnere ihtiyacı var. Sen dinlen konuşuruz sonra." Dedim soru sorarcasına. Gülümsediğimi daha yeni farketmiştim. Tanrım gülmemeliydim.
"Tabii. Görüşürüz Bayan Dans Partneri." Yine kıkırdadı.
"Görüşürüz." Diyip kapattım ve çılgın annemin yanına döndüm.
♤♤♤
Daha önce size hastanelerden ve sinir bozucu kokularından nefret ettiğimi söylemişmiydim. Evet. HASTANELERDEN NEFRET EDIYORUM.
Yaklaşık 2 saattir burdaydık ve annem doktorla görüşmesini hala bitirememişti. Işin kötü tarafı o sıkıcı konuşmalarına beni de almamışlardı. Popomu dümdüz eden sandalyede bira daha dikleşip elimi göğsümde birleştirdim. Yumuşak ses tonuyla kafamı sağ tarafa sesin geldiği yöne çevirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Nokta.
Teen FictionBen kan kanseriyim. Kanserimi ilk sekiz yaşında fark ettiler. Özgürlüğüm ilk o zaman alındı ellerimden. Diğer kızlar gibi, hatta diğer çocuklar gibi koşamadım. Taşa takılıp Düşsem ‘’bir şey olmadı hadi kalk’’ demezler. Hastaneye götürürler. O küçücü...