*Katalk*

220 11 6
                                    

Dün gece o kadar yorulmuştum ki yattığım gibi kalktım, telefonuma baktım ve şirketten gelen yeni maili gördüm. Klibin çekileceği yeri yollamışlardı bilgilendirme için. Klip Namiseom adasında çekilecekti. Buraya daha once hic gitmemistim ama klibin konusuna uygun bir yere benziyor. Bugün perşembe ve ne?! Bu gece yola cikiyormusuz... yani bu biraz... sanki erken mi ne... daha hic bir hazirlik yapmamistim biraz sonra sirkete gidecegim ve isim en erken aksam saat 5.30-6 gibi biterdi ve bunlar bana gece 1.30'ta şirkette olmamı söylüyor ve saat 2.15'te uçağımız kalkacakmış...(y/N: Namiseom'da havaalani olup olmadigini bilmiyorum ama varmis gibi yazacagim bir de 1 saatlik bir yolculuk olacak :) )
Peki neden bu kadar erken gidiyoruz ki? Sonuçta yaklaşık 1 saat sürüyor.. ah sakın bana çekimlere gece başlayacağımızı söylemesinler... Sonraki satırda bu düşüncemi doğrular bir cümle gördüm, çekimler saat 5 gibi yani gün doğmadan önceki karanlık zamanda başlayacakmış. TANRIM IDOL OLMAK ÇOK ZOR...
Tam sıcacık yatağımı bırakmayı başarıp elimi yüzümü yıkamaya gitmiştimki *katalk* bir mesaj geldi!
Açıp baktığımda mir'den olduğunu gördüm:
Noona başkanla az önce konuştum ve bu gün gelmene gerek olmadığını söyledi. Bu akşam gideceğimiz için Şirket bugün kapalıymış. hihihi iyi dinlen noona! Yarın çoook uzun bir gün olacak~ ^-^
Oleyy bee en azından bir taraftan yardımı dokundu şirketin.
Mir'e cevap attım.
Oki doki mireuuuu~ haber verdiğin için sağol~~♡ ^^

O zaman ben artık az önce bahsi geçen şu sıcacık yatağıma geri-
Jigeum urin machi yeoldusi samsipbunui sigyetbaneulcheoreom
*telefonu çalar*
"Lanet olsun nesi var bu telefonun...?"
Diye söylendim ve yatağıma giden o ihtişamlı yolun yarısından geri döndüm. Numaraya baktiğımda tanımadığım bir numara olduğunu farkettim. Belki söylemeyi unutmuşumdur ama hiçbir zaman yabancı numaraları açamam. O yüzden çalmaya devam etmesini izledim ama karşıdaki her kimse telefonu kapatmıyordu. Acaba önemli bir şey olabilir mi? Diye düsündüm ve istemeye istemeye inatla çalmaya devam eden telefonumu açtım. Önce karşıdakinin konuşmasını bekledim ama konuşmuyordu. Dostum beni sen aradın ve simdi de konusmuyorsun...

-Alo? Kimsiniz?
+2 saattir neden telefonunu açmıyorsun?!

Hııı? JOON?! Kesin eminim bu çocuga bir şey oldu yoksa neden bana bu kadar yakın davransın ki? Acaba ateşi tavan yaptı ve havale mi geçirdi? Veya belki de.. belki de bir saksı kafasına düşmüştür.. ya da trajik bir araba kazası? Ahh bilmiyorum bilmiyorum.
-joon?
+her neyse.. dinle hala dans için prova yapmamız gerekiyor. Yeterince iyi değiliz ama bugün şirket kapalı olacakmış o yüzden bugünkü buluşmamızı 20.00'da benim evimde yapacağız. Itiraz istemiyorum. Sorun var mı?
-neden senin evind-
+tamam o zaman anlaştık. Adresi kakaotalktan atarım.
Telefonu kapatmıştı. Cidden bu çocuk beni deli ediyor! Şimdi cidden onun evine mi gidecektim? Ama neden? Gerçekten salak olduğumu düşünüyorum...
*katalk*
*katalk* iki tane mesaj gelmişti açtığımda adresi yolladığını gördüm bir de altına not eklemişti...
Not: eğer bu adresi bir yerde paylaşırsan.........
Ben gerçekten senin adresini millete vermeye çok meraklıyım ya narsist pislik.
Korkma. Ben iyi bir insanım.
Yazdım ve yolladım.
Sonra joon'u rehbere ekledim
Hmm ne yazmalıyım isim yerine acabaaa..?
Egoist pislik
Yazdım ve kaydettim.
Sonra uykum kaçtığı için eşyalarımı toplamaya başladım zaten alınacak pek bir şey olmadığı için çabucak bitmişti işim. Yanıma Pijama olarak çok tatlı olan tavşan şeklindeki tulumumu, eşofman takımımı, kot pantolon ve dökümlü bir kazak, bir de bir kaç tane tişört aldım-tabi ki iç çamaşır da- . Zaten bu akşamda gri eşofmanımı ve üstüme de kapişonlumu giyeceğime göre her sey tamamdı. Mailde 2 gün kalcağımız fakat her ihtimale karşı 3 güne uzatabileceklerinin yazılı olduģu aklıma geldi. Acaba aldıklarım az mı oldu diye düşündüm ve sonra 1 pantolon daha aldım(y/n: aynı ben agshdhsj). Sonra oturup dizi izlemeye başladım ama tahmin edin ne oldu?? Doğru bildiniz!!(y/n:kendimi kaşif dora gibi hissettim :D)
*KATALK* ...
He unutmadan söyliyim direkt burdan gidicez şirkete ve 1 dakika bile geç kalırsan prova falan yapamayız.
Allahim sen yardim et bana. Beyin dağıtırken Bu çocuğu es geçip sonra dönmeyi mi unuttun? Bu çocuk neden böyle?...
네... 알겠어요...(evet... anladım...)
Dedim. Normalde kısa zaman önce onunla saygı ifadesi kullanmadan konuşmaya başlamıştım ve o buna itiraz etmemişti ama bu mesajda biraz daha soğuk ve mesafeli bir dil kullanmıştım çünkü sinir olmuştum.
Şimdi izlediğim dizinin de tadını çıkaramayacağımı anlamıstım o yuzden Semi'nin yanina gidip yeni haberleri vermek geldi aklıma. Hemen üstüme bir kot pantolon ve kazak geçidim çantamı da alıp cıktım. ~~~~~
"Sarangieeeee hoşgeldiiin~~ 2 dakika bekle ben geliyorum."
Yine çalışıyordu. Hem üniversite okuyup hem de çalışabiliyordu hem de vasat bir ögrenci değildi, tüm notları A**'ydı ve döneminin birincisiydi. Ben de üniversiteye hazırlanacaktım bu dönem aşagı yukarı 3 ayım kalmıştı aslında, ama ben dil okumak istediğim için sadece dil sınavıni geçmem yeterli, tek sorun Ingilizcemin o kadar iyi olmaması. Sorunumu biliyorum ama bunu değiştirmek veya düzeltmek için yapabileceğim hicbir sey yok. Ingilizce kursları çok pahalı, özel hoca desen o daha beter...
Her neyse bu konuya nasil geldim ben?!
Semi'nin sesiyle düsüncelerimden siyrildim.
"Geldiim. Anlat bakalım klip işi ne oldu?"
"Bu aksam Namiseom'a uçuyoruz! 2 veya 3 gün orada kalıcaz!"
"Aman Tanrıııım! Sen ciddi misin? Bu çok güzel!!"
"Evet ama hala klipte Joonla oynamak zorundayım."
"Ben de tam onu soracaktım- sesini alcalttı- Joonla işler nasıl gidiyor?"
"Off sence nasıl gidebilir? Gayet normal sadece bana artık eskisi gibi davranmıyor, yani nasıl desem sanki biraz.. biraz yumuşamış gibi bana karşı..."
"Nasıl yani? Sen ciddi misin? Nasıl anladın bunu?"
"Hımm.. bir düşünelimm.. o günden sonra klipte oynayacagini bunun ona cazip geldigini soyledi, beni akşam herkes gittikten sonra pratik odasina cagirdi ve klibe dans kismi ekledigini soyleyip beni çalıstirdi, sanirim ayni gun uzun bir sure boyunca dans ederken beni izlemis ve bu aksam pratik yapmak icin evine cagirdi."
Semi'nin agzi yerlerde geziyordu.
"Ne yani seni..evine mi cagirdi? Sarangie onun kotu bir niyetinin olmadigina emin misin? Tel basina gidemezsin oraya ya sana kotu bir sey yaparsa? Bence Seung Ho'yu da yanina al"
"Yah! Semi! Sen kafayi mi yedin oyle biri degilm eger kotu bir amaci olsaydi suana kadar cok fazla firsat gecmisti eline. Hem Seung Ho'yu mu çagiriyim? O eve 3 kisi girip 2 kisi cikma ihtimalimiz var. Seung Ho'yu teklikeye atamam."
"Ben buna inanmiyorum ama.. Sen oyle diyorsan..."
"Guven bana Semi!"
...
~~~~~~~~
Semi'nin yanindan ayrildigimda saat 3'e geliyordu hala 5 saatim vardi hadi sunu 4 yapalim, ne de olsa oraya saatinde yetismeliyim... sokaklarda dolanirken uzun zamandir boyle tek basima disari cikip dolasmadigimi farkettim. Firindan iki simit aldim ve parka gittim banka oturup eskiden yapmayi en sevdigim seyi yaptim bir yandan kendi simitimi yiyiyordum diger yandan da 2. Simiti kucuk parcalara ayirip kuslara atiyordum. Bu gerçekten stres atmak icin cok guzel bir etkinlikti sanki tum stresin ve endiselerin kuslarin yedigi simitle yok oluyor gibiydi. Biraz da burada vakit gecirdikten sonra eve donmeye karar verdim. Az bir sure olsada kendime zaman ayirmak rahatlatici olmustu.
Eve dondugumde saat 18:30'tu. Üstümü degistirip dedigim esofmanimla kapişonlumu giyindim ,gozume kalem cektim ve esyalarimi toplayip evden ciktim ve o kadar yolu bu valizle yuruyemeyecegim icin bir taksiye atladim ve adresi verdim. Evin onune geldigimde saatin 19:57 oldugunu farkettim. Lanet olsun. Ev cok guzel gozukuyordu bu arada yeni yapilmis 3 katlı bir apartmandı ve Han nehri manzaralıydı.
Hemen en ust kata çıktım ve tam 19.59 da kapıyı çaldım. Ben galiba gerçekten gerizekalıydım, eger geciksem de beni kovmayacağını biliyordum ama yine de tam zamanında gelmeye çalışmıştım. Kapıyı açtı ve saate baktı.
"Aferin tam zamanında." Dedi.

♡My Life After MBLAQ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin