"Bu Kapı da Güzelmiş"

254 14 27
                                    

LEE.JOON.BENİ.ÖPMÜŞTÜ.
Peki kalbim neden bu kadar hızlı atıyordu? Neden heyecanlanmıştım? ve neden mutlu hissediyordum? Bu benim ilk öpücüğümdü...

Herkes bizi izliyordu, Seung Ho gitmişti ve Joon hala 1 nefes ötemdeydi, beni izliyordu. Ortam gerilmişti kimseden ses çıkmıyordu ta ki Mirin ortamı yumuşatmaya çalışan sesi duyulana kadar.
"Haaaahaaaa işteee öyle ya, burası biraz sıcak mı oldu ne?! Ben en iyisi Joonie hyungla içecek bir şeyler almaya gideyim. Dimi Joonie Hyung ?hahah"
Bunu söyledikten sonra bize doğru gelip Joonu kolundan tuttu ve sürükleyerek dışarı çıkarttı arkasından G.O da çıktı.

Jessica yanıma geldi ve
"Sarang seninle tanıştığımıza çok memnun olduk bizim şimdi gitmemiz lazım maalesef." Dedi. Biraz toparlanmıştım.
"Ah tabi kii! Ben de sizlerle tanıştığıma çok memnun oldum. Umarım tekrar görüşebiliriz."
Dedim gülümseyerek.
Snsd, SHINee ve Beast hep birlikte çıktılar. Geriye sadece ben, Semi ve Cheondung kalmıştık.
Semi Cheondung'a aldırmadan yanıma koştu ve
"Sarangiee iyi misin? Onun seni öpmesine neden engel olmadın?"
Aslında neden engel olmadığımı ben de bilmiyordum.. Of lanet olası şey.
"İyiyim, sorun yok Semi. Parti bittiğine göre burayı toplayabiliriz." Resmen cinderella'nın büyüsü gibi benimki de bozulmuştu. Şuan tek istediğim eve gidip uyumak. Tanrım... Bugünün en güzel günüm olması gerekiyordu lanet olsun...
Etrafı Cheondung'un da yardımıyla toparladık ,artık gitme vaktimiz gelmişti. Aslında şuan bir şeyleri farkedemeyecek kadar dalgın olmam gerekiyordu fakat gözümün önündeki şeyi de görmezden gelemezdim. Cheondung ve Semi sürekli birbirlerine bakıp gülümsüyorlardı, cheondung'u kısa bir süredir tanıyordum onu bilemem ama Semi'nini Cheondung'dan hoşlanmaya başladığına kesinlikle emindim. Bu güzel bir şey en azından o mutlu olsun çünkü bu gidişle ben olamayacağım...
Biz tam eve gidecekken Mir kapıdan girdi.
"Noona! Hala buradasın tanrıya şükür, gitmiş olursun diye düşünmüştüm." Dedi ve bana sarıldı. Karşılığında gülümseyip
"Birazdan çıkacağım, şey sen ne yaptın?" Diye sordum yanlış anlamayın Merak etmiyorum merak etmiyorum merak etmiyorumLANET OLSUN EVET MERAK EDİYORUM.
"Ah o konu, aslında Joonie Hyung biraz garipti bugün, yani bunu seni üzmek için söylemiyorum ama biliyorsun sen geldiğinden beri senin için yaptığımız şeylere ne kadar ısrar ettiysek de katılmadı, katılsa da sinirlendi ama bu sefer ben de geliyorum dedi biz ona sormayı bile düşünmüyorduk. Az önce de normal. Joonie hyung gibiydi biraz dışarıda oturduk ve sonra kalkıp gitti."
"Anladım... Sanırım artık gitmeliyiz. Hepinize bu parti için teşekkür ederim, hayatımda ilk defa birisi bana sürpriz parti hazırladı çok teşekkür ederim."
Semi kapıyı kilitledi
"O zaman sonra görüşürüz, iyi geceler"
"Ayo noona~ nereye gidiyorsun ayıptır sorması?"
"Gecelere akıcam mir ... Sence nereye gidebilirim tabiki eve gidiyorum"
"Sence bu saatte yalnız gitmene izin verir gibi mi duruyorum?"
"Uzak değil ki, hem ben alışkınım." Yalan. Sen karanlıktan korkuyorsun salak kız neyine alışıksın.
"Hadi gidelim. Cheondungie hyung sen de Semi Noonayı evine kadar bırakırsın. Görüşürüz"
Arkamı dönerken Cheondung ve Semi'nin birbilerine bakarak gülümsediğini gördüm, beni mutlu etmişlerdi yüzüme küçük bir gülümseme yayıldı.
Mirle yürürken pek bir şey konuşmamıştık ama evime yaklaştığımızda o da
"İyi misin noona?" Diye sormuştu. Ah tanrım niye bu kadar abarttılar sanki kafama fil düştü yani tabiki küçümsenemeyecek bir şeydi ama sonuçta ben hala iyiydim ve şoku atlatmıştım. Daha çok abartmanın lüzumu yok bence
"Hahah ya çok abartılacak bir şey değil bu sadece bir oyundu ve bunu hepimiz biliyoruz, yani benim için endişelenmeyin ben iyiyim heheh"
"Bunu duyduğuma sevindim noonaaaaa" dedi
Tanrım bu çocuğu yaratırken şeker vanasını açık mı unuttun nasıl bu kadar tatlı olduuu :')
"O zaman yarın şirkette görüşürüz~"
"Görüşürüz~~"
Eve girmemi bekledi ve sonra yürümeye başladı.
Eve girdiğim anda üstümdekilerden kurtulmaya başladım, önce elbisemi çıkarttım ve pijamamı üstüme geçirdim ardından makyajımı sildim. Bu işlemleri yaparken bugün aldığım hediyeleri düşündüm, elbise, makyaj malzemeleri, ayakkabılar, kolyem- tam o sırada dudağımdaki ruju siliyordum ve bir anda aklıma Joon'un hediyesi geldi, elimde olmadan kızardım ve o ana geri döndüğümü hissettim.
İşte joon geliyor elimden tutup kaldırıyor ve beni kendine çekip öpüyor, ne kadar "yanlış anlama" dese de yanlış anlamıştım. Tanrı aşkına böyle bir şey olabilir mi? Sen önce "yanlış anlama" de sonrada kızı öp...
Bunun ilk öpücüğüm olduğunu hepiniz biliyorsunuz zaten Ama ben ilk öpücüğümün böyle olmasını istememiştim bile...
O öpücük benim aşık olduğum kişi tarafından bana verilen bir hediye olacaktı, ama gelin görünki o öpücük bana narsist egoist pislik Joon tarafından verilmişti... yatağıma uzandım her tarafta Joonu görmeye başlamıştım sanırım sonunda delirmeyi de başardım. Tebrik etmenize gerek yok.
Hala neden o an o kadar mutlu hissettiğimi düşünüyordum aslında ve gayet mantıklı bir açıklama da bulmuştum: o bir erkekti ben de bir kız ,öpüşmek aşık olan insanlar arasında yapılan bir şeydir ve aşk insanı heyecanlandırıp mutlu eder! İşte yine çok zekiyim ;) tek sorun bizim aşık olmamamızdı ama sonuçta düşününce heyecanlanmış olmam çok normaldi nokta.
Kendimi yaklaşık 1:30 saatlik sağa sola dönme seansından sonra uykunun kollarına bırakmıştım.
~~~~~~~~~

-Çarşamba- Saat 7:45 te şirketin kapısından girdim her zamanki gibi odama çıktım üstümdekileri değiştirip bu günün programına baktım, her ne kadar klipte oynayacak olsamda klibin çekimlerinin başlayacağı güne -yani cumaya- kadar hala işimi yapmam gerekiyordu. Neyseki bugünün programı çok ağır değildi, her zamanki gibi pratik odasının yerlerini silecektim-joon bey pis yerlerde dans edemez ya-, kayıt stüdyosunu, tuvaletleri, dinlenme odasını ve koridorları da temizleyecektim. Bir yerden başlamalıydım, öncelikle tuvaletleri temizlemeye karar verdim pisuvarlarla bu kadar yakın ilişkiye girmeyi ne kadar sevmesem de yapabileceğim bir şey yoktu maalesef... İğrene iğrene tuvaletleri temizledikten sonra dinlenme odasına girdim .Tanrım bu çocuklar bu kadar şeyi yiyip nasıl tığ gibi olabilir ya ben mutfağın önünden geçsem 5 kilo alıyorum. Yedikleri her şeyi masanın üstünde bırakmışlardı onları topladım ve çöpleri atıp etrafın tozunu aldım. Açıkçası işimi biran önce bitirip sessiz bir yere çekilmek istiyordum çünkü bazı şahıslarla karşılaşmak istemiyordum derken arkamı döndüm-
"AAYYYYY SEN BURDA NAPIYORSUN??!?!?!"
G.O ödümü kopartmıştı resmen ödümle başka bir şeyim reaksiyona girmişti
"Şey hani ben G.O yum ya genelde burda çalışırım hani hatırladın mı beni?" Dedi kahkahalar atıyordu bu halim karşısında.
"Komik mi var G.o bey?"
"Hahahahahaha evet hahahahaahah var"
2 dakika daha güldükten sonra
"Seung ho'yla hiç konuştun mu?"
Niye sormuştuki bunu şimdi...
"Hayır neden?"
"Ben dün onun peşinden gittim sinirliydi biraz konuştuk, seninle konuşması gerektiğini söylemişti. Şey Sarang bunu söylemek bana düşmez biliyorum ama sanırım sana söylemeliyim" etrafı kontrol etti kimse var mı diye ama kimse yoktu
"Seung ho'nun senden azcık hoşlandığını düşünüyorum... onu gerçekten çok uzun zamandır tanıyorum ve şuana kadar hiç böyle olmamıştı, yani söylemeye çalıştığım dikkatli olman gerektiği çünkü Seung Ho yapısı gereği çok kırılgan bir çocuk, o yüzden ona karşı birşey hissedip hissetmediğine iyi karar ver ve eğer bir şey hissetmiyorsan ona umut vermemeye çalış" dedi gülümsemişti.
Haklıydı Seung Ho'yu kırmak istemezdim o yüzden bir süre boyunca bunu düşünüp iyi karar verecektim.
"Tabi kide onun üzülmesini istemiyorum o yüzden bir süre bunu düşünüp iyi karar vereceğim" dedim ben de gülümseyerek.
"Yazık oldu aslında intikam alma işleri falan beni daha çok eğlendirirdi" dedi bıyıklarını yuvarlayarak. Bu hali karşısında kendimi tutamadım çok komikti. Neyse burada işim bittikten sonra pratik odasına doğru yol aldım.
Pratik odasının duvarları camdandı yani ister istemez dışarıdan gözüküyordun, bunu neden mi açıkladım? Çünkü içerideki egoist pisliği görebiliyordum. Kapının arkasından onu izlemeye başlamıştım, bu kadar iyi dans edebildiğini bilmiyordum doğrusu... Baya bir süre oradan onu izledim en sonunda arkasını döndü ve beni farketti, ne yapmalıyım? Ah başka bir şeyle ilgileniyormuş gibi yap!
"Aaa bu kapı da çok değişikmiş acaba neyden yapılmış bu kapı- lanet olsun geliyor- bence meşe olabilir..."
Kapıyı açtı
"Ne yapıyorsun orada? Beni mi izliyordun?"
"Of saçma saçma konuşma kapıyı inceliyordum, sen hiç incelemedin dimi? Cık cık cık ne büyük bir hata, şimdi bizi yalnız bırakırsan bu kapının neyden yapıldığını düşünüyorum ve sen böldüğünde de tam bulmak üzereydim."
"Değişik hobilerin varmış, hem bu kapı cevizden yapılmış. her neyse içeri gel bir."
Hı? Nereye geliyorummuş.
Kolumdan çekti beni ve kapıyı kapattı
Bana ne yapıcak!? Neyse burası dışarıdan görünüyor nasıls yani bana bir şey yaparsa birisi yardıma gelirdi herhalde...
Her tarafı aynayla kaplı olan büyük salonda bir aynanın önüne geçip oturdu sırtını aynaya yasladı. Terlemişti ve üstünde beyaz bir atlet vardı Şimdi farkettim de biraz yakışıklı gözüküyordu yani azıcık, elleriyle saçlarını düzeltti. Tamam joon bu kadar yeter yoksa hayatında hiç yakışıklı insan görmemiş bu çirkin lamanın ağzı bir daha kapanmayacak hale gelecek...
Şimdi ben bu çocuğu mu öpmüştüm vay be.. Neyse en azından sevdiğim kişiye deği ama yakışıklı bir kişiye gitmişti ilk öpücüğüm...
Benim çenemi yerden toplama işim bittiğinde söze girdi
"Ben klipte oynayacağım."
NEDEN BUNU BANA YAPIYORSUN??????????????

VEEEEEEEEE çok çok çok çooook uzun zamandır gelmeyen yb geldi! Lütfen bana kızmayınn yb yazmadığım için ama hayatımda karmaşık şeyler olduğu için yazmaya vakit bulamadım :( beni affettiniz mi? Bu hikayem pek ilgi görmüyor ama olsun ben bu hikayemi çok seviyorum :) bu bölümü nasıl buldunuz bakalım?? ^-^
He bide o fotoğrafı medyaya ekledim ama siz çok bakmayın biliyorsunuz joon'un başı bağlıııı *sinsice gülen surat*
Hepiniz öpüldünüz :*

♡My Life After MBLAQ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin