My Baby Bear | Taekook

【1】

_
__
___

"Tae lütfen şunları tekrar dener misin?"

Yerimde mızmızlandım. Yakında olacak lansman için sabahtan beri kıyafet provası yapıyorduk, ölçülerin kusursuz olması ve üstümde tam oturması gerekiyordu. Haliyle ben de artık çok sıkılmıştım.
"Of jimin yoruldum ben."

Acilen burayı terk etmem lazımdı. Aklıma gelen fikirle sırttım. Oturduğum yerden kalkıp jimin'in yanına yerleştim. "Ayrıca açıktım, niye senin kocanın kafesinde bir şeyler gömmüyoruz? Hem sen de kedi adamınla buluşmuş olursun."

Kaşlarımı imayla kaldırıp indirdim. Kedi dediğim an o da tebessümlerini gizleyememişti. Min yoongi hem benim kuzenimdi hem de bu salak arkadaşımın ruh eşiydi. Yoongi'nin benimle görüşmek istediğini söylediği bir günde jiminle olduğumuz yerin adını vermiştim ve birbirlerini gördükleri ilk an hemen anlamışlardı ruh eşi olduklarını.

Ruh eşi saçmalıkları böyleydi işte. Gözleriniz buluştuğu an kurtlarınızın rengine dönermiş. Sözde ruhlarının parçaları birleşirmiş.Puf saçmalık!

Ruh eşini bulan kişiler çok mutlu olduklarını söylerselerde inanmıyordum işte.

Jimin anında ayağa kalkıp toparlanmaya başlarken bana döndü. "Eee hadi gitmiyor muyuz?"

Jimin'in hemen ikna olmasıyla küçük bir kahkaha atıp ben de toplanmaya başladım. Her şey hazır olunca nehir yakınındaki her zaman gittiğimiz mekana yolumuzu tuttuk.

Kafeye gelince ön tarafta büyük bir kalabalık gazeteci topluluğu vardı. İlk başta başka bir şey için toplandıklarını sanıyorduk fakat bakış açıları direk mekana doğruydu. Bizde jimin'le arka taraftan girmeyi tercih ettik.

Girince jimin hemen mutfak kısmına yöneldi. Ben de genelde hep oturduğumuz nehir manzaralı bölüme geçtim. Bu gün daha bir kalabalık olan mekanda gözlerimi gezdirdim. Kalabalık belli bir yerde toplanmıştı. Açıkçası ses yapmadıkları sürece umrumda değildi. Bakışlarımı telefonuma yöneltip sosyal medyada hakkımda yazılanlara okumaya başladım. Klasik parçalar devam ediyordu. Zaten telefonu başka bir şey için kullanmıyordum.

"Omega Kim Taehyung gene bir alfayı reddetti!"
"Omega olmasına rağmen çok cüretkar olan Kim Taehyung!"
"Omega gündemi kasıp kavurdu! Güzelliği aklımızı başımızdan aldı!"
"Kim Taehyung'a tapabilirim!"
"Taehyung'un abartıldığını düşünen bir tek ben miyim?!"
"O yüz bende olsa sokağa çıkamazdım!"
"Harika biri! İnsan eşitliğini savunmasına hayranım!"
"İğrenç biri. Kocası olacak kişiye acıyorum!"

Kimi kesim omegalarla alfaları eşit haklara sahip olduğunu savunduğum için bana tepki gösteriyorlardı kimisi de bana güzelliğim yüzünden hayranlık duyuyordu. Tabi benden nefret eden kısımda vardı. Bu tepkileri sürekli gördüğüm için artık alışıktım. 17 yaşımdan beri modellik yapıyordum ve 6 yılın tecrübesiyle artık yorumları o kadar takmamayı öğrenmiştim.

Jimin'in bağırışıyla kafamı telefondan kaldırdım. "Tae~ Yoongi'nin arkadaşı Jungkook burda röportaj yapıyormuş. Gel onu izleyelim lütfen."

Daha cevabımı beklemeden çoktan çekiştirmeye başlamıştı zaten, ben de ona ayak uydurup kalabalığın olduğu tarafa sürüklendim. Kalabalıktan biraz uzaktaydık. Böylelikle onları duyabilirdik ama onlar bizi duyamazdı.

5 kameranın bakış açıları ortak bir yerde toplanmıştı. Kamera arkasındaki insanların bakışları da aynı şekilde tabi. Herkes siyah uzun saçlı yakışıklı adamı ve sunucu olduğu ,elindeki programın ismi yazan kartlardan, belli olan adamı izliyordu. Yakışıklı olan adamın kaşında ve dudağındaki piercingleri insanı etkileyecek düzeydeydi. Her ne kadar bol bir gömlek giysede kasları kendini belli ediyordu. Özellikle dirseğine kadar katladığı için gözüken dövmeleri aşırı iyi duruyordu. Yakışıklı olduğu reddedilemezdi her ne kadar ilk görüşte etkilenen biri olmasam da bu adam benimde dikkatimi kolaylıkla çekmişti. İnkar edemiyordum bile!