_
__
____Sabah olduğunda üstümü değiştirip hemen iş yerine gittim. İçeri girdiğimde iş arkadaşlarımı atlayıp Jimin'in odasına girdim. Çizim yapmaya o kadar odaklanmıştı ki girdiğimi fark etmemişti bile. Bana söylemediği için kızdığım falan yoktu ama Jimin ile uğraşmak bana başlı başına zevk veriyordu. Oyuncu bir tavırla bağırdım.
"Park Jimin!"
Elindeki kalemi refleksle fırlatıp ellerini havaya kaldırdı. Yüzündeki telaş biraz keyfimi yerine getirdi. "Valla suçsuzum!"
Jimin'e Park soyadıyla seslendiğim de genelde hep kızgın olduğumdan, bu kızgınlığım ise gene Jimin'in bir halt yemesinden dolayı oluyordu. Bunu bildiği içindi bu telaşı. Gözlerimi sorgularcasına kıstım.
"Daha ne yaptığını söylemedim ki?"
Ellerini indirip pişkince sırıttı. Dudağını ısırıp bakışlarını kaydırdı. "Ben hep suçsuzum?"
Gülüp kendimi odanın köşesindeki koltuğa attım. Masasından kalkıp hızla yanıma oturdu. Olayı merak ediyordu tabi. Biraz daha kıvrandırıp olayı anlatmaya başladım.
"Jungkook önceden benimle anlaşma imzalamak istemiş. Neden söylemedin?"
Şaşkınca kaşlarını havalandırdı. Alnını kaşıyarak hatırlamaya çalıştı. Aklına geldiği an yerinden zaferle zıpladı.
"Evet! 2 sene falan önceydi. Şimdi hatırladım. Ama sen nerden öğrendin? O mu söyledi?"
Kafanı sallayıp olayı anlatmasını bekledim.
"Şey ya sen hani 'Eğer şirketin başında bir alfa varsa onunla anlaşma yapmam.' demiştin ya. Bende işte çok ısrar etmesine rağmen reddetmiştim. Zaten öncesinde de JinHit ile anlaşma yapmıştık. Söylesem de umursayacağını düşünmemiştim. Sonra da unuttum işte. Sen söyleyince hatırladım."
Bundan birkaç sene önce yaptığım, aklımdan tamamen silinmiş hatalar gün yüzüne çıkınca ister istemez utanmıştım. Büyümüş olmanın verdiği olgunlukla anca fark ediyordum yanlışlarımı. Küçükken yaşadığım olaylar beni olgunlaştırmaktan çok hırçın birine dönüştürmüştü. Ancak şimdi olgunlaşıyor ve olaylara objektif bakmayı hayatıma geçirebiliyordum.
O yaşlarımda ise yaşadıklarımdan dolayı alfalardan hep kötü bir muamele göreceğimi düşündüğüm için yöneticisi omega olan bir şirketle anlaşma yapmak istemiştim.
Sonuçta kendi ailem bile beni hiç istememişti. Yabancı bir alfa neden yükselmeme yardım etsin ki?
Yaşadığım olaylar yüzünden alfaların beni dışlayacağından korkup kendim onları dışlamıştım. Onları ben kendimden uzaklaştırmıştım. Sonra onlarla bu kadar uzak olmamın suçunu da gene onlara atmıştım. Keşke en başından şu at gözlüklerimi çıkarsaymışım.
Bana öğretilen yanlışlardan daha çok yanlış yapmıştım. Geçmişte hatalarım vardı ama şu an eşitlik değil adalet peşindeydim.
Onların benimle dertleri olmadığı gibi benimde onlarla bir derdim yoktu.
𐤀 𐤀 𐤀
Jungkook'un dediklerini iyicene düşünmüş ve bir sorun olmadığına karar vermiştim. Sadece onu hiç tanıyamamak beni biraz üzüyordu. Ona karşılık vermek için biraz daha uğraşmaya çalışmış internetteki bütün siteleri okumuştum. Ama hepsi de saçmalıktan ibaretti. O yüzden zamana bırakmaya karar vermiştim.
Şimdi ise kurdum sürekli 'Jungkook,Jungkook' diye ağlıyordu. Çünkü o günden beri bir hafta geçmişti ve hala konuşmuşluğumuz yoktu.
Alfasının yokluğunda da beni delirtiyordu. Onunla buluşmam için kurdum baskı yapıyordu. Kurduma karşı yaptığım bütün direnmelerimde de yenilmiş ve mesaj atmıştım. Ama Jungkook ise onunla her konuşmak için mesaj attığımda kısa cevaplarla beni başından savmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Baby Bear | Taekook
FanfictionDünya eğlence sektörünü elinde tutan alfa Jeon Jungkook ve onun hayatını değiştirecek olan biriciği güzeller güzeli omega Kim Taehyung. Alfa Jungkook Omega Taehyung