My Baby Bear | Taekook

【5】

_
__
___

Uyanmamak için direniyorken yumuşacık olan yastıklarımın ne zaman bu kadar sert ama sıcak olduğunu düşünüyordum. Saçlarıma hafifçe çarpan sıcak nefeste uyumaya devam etmeme hiç yardımcı olmuyordu. Gözlerimi ovuşturup ağzımdaki iğrenç tat gitsin diye ağzımı şapırdattım. Gözlerimi açtığımda karşıma çıkan vücutla şaşırmıştım. Dün olanlar aklıma geldiğinde tamamen uyanmıştım.

Jungkook her şeyden habersiz uyumaya devam ediyorken onu bu derece yakından izleme fırsatı yakalayabildiğime sevindim. Pürüzsüz beyaz teni, kirpikleri, kaşları, keskin çene hatları ve dudağındaki piercingi onu çok yakışıklı yapıyordu. Gözlerim vücuduna kaydığında üstünü çıplak görmeyi hiç beklemiyordum. Çünkü dün gece tişört giydiğini hatırlıyordum. Ne ara çıkarmıştı ki?

Karnımın guruldaması yüzünden kalmak istediğimde belime sarılı olan eli beni kendine daha çok çekmişti. Kafasını hafifçe eğip saçlarımın arasına yüzünü soktu. Kalbim hızlanmaya başlarken onu hafifçe dürttüm.

"Jungkook uyan hadi."

"5 dakika daha uyuyalım."

Mırıldanarak mızmızlanmasına gülmeden edememiştim. Gülmem hoşuna gitmiş olacak ki daha çok sarılıp, başımdan öptü. Ben de onun gibi mızmızlandım.

"Uyan hadi. Açlıktan ölüyorum."

Saçlarımın arasından derin bir nefes daha alıp tekrar öpücük kondurdu. Uyanmak için gerildiğinde ben de hemen yataktan kalkmıştım.

İlk kendime yeni kıyafetler çıkardım sonra da Jungkook için ona olabilecek kıyafet çıkardım. Yatağın üstüne bırakırken konuştum.

"İlk ben duşa giriyorum. İstersen sonra sen de gir."

İlk banyoya gidip 5 dakikalık bir duş alınca yanımda getirdiğim uzun unisex tişörtü ve dizlerimin hafif üstünde biten yeşil şortu giydim. Yaz ayında olduğumuz için bunlar idealdi.

Mutfağa geldiğimde ne hazırlamam gerektiğini düşünüyordum. Her sabah yulaf yiyen biri olarak kahvaltı yaptığım söylenemezdi. Kore usulü mü yapmalıydım, yoksa batı usulü mü?

En sonunda batı usulüne karar verip kahvaltılık bir şeyler çıkardım. Ve omlet yapmaya karar verdim. Omlet için yumurtaları çırpıyorken mutfağa Jungkook girdi. Islak saçlarından çıplak göğsüne damlayan damlalar onu daha da çekici gösteriyordu. Islak Jeon Jungkook gerçekten bir başkaydı.

Ben bu gece o göğüse sarılıp yatmıştım değil mi? Yataktayken bu kadar fark edememiştim.

"Seninde hoşuna gitti tabi."

Kurdumun dünden sonra anca benimle iletişime geçmesine şaşırmamıştım zaten. Alfasını bulduğu için keyfi yerindeydi tabi.

"Alfamı buldum. Seninle mi vaktimi harcayayım?"

Omegama göz devirip odağımı tekrar Jungkook'a verdim. Kendine su doldurup bar sandalyelerinin birini oturdu. Onu süzmeyi bırakıp karıştırdığım yumurtaları tavaya dökerken sordum.

"Seversin, değil mi?"

Birkaç saniye cevap gelmeyince vücudumu tamamen ona döndürüp belimi tezgaha yasladım. Arsızca gözleri vücudumu süzerken çapkınca gülümsedi. "Bayılırım."

"Tamam o zaman. Şimdi hazır olur omletler."

Kaşlarını çatıp sanki dünyanın en garip şeyini söylemişim gibi bana baktı. Sonra bir şeyi yeni anladığını belli eden bir tavır takındı. "Sen yumurtayı mı kastediyordun? Severim omlet. Bol proteinli, faydalı falan işte. Şekli de ideal, yuvarlağımsı."