【3】

861 73 40
                                    


_
__
___

Yolda gidiyorken aklıma jungkook'un ailesine dair hiçbir şey bilmediğim geldi. Bizi nasıl karşılarlardı? Ailesi iyi miydi, kötü müydü? Nasıl konuya girmem gerektiğini bilemediğim için direk sormaya karar vermiştim.

"Jungkook çok özel olmayacaksa... bana biraz ailenden bahseder misin?"

Gözleri birkaç saniyeliğine bana döndü. Sanırım ailesini merak etmem onu mutlu etmişti çünkü arabada tatlı feromanları dolaşmaya başlamıştı. Sanırım her duygusunu feromonlarıyla belli etmekten çekinmiyordu, benim aksime.

Sorumun üstüne biraz düşündü. Düşünürken yaptığı mimikler o kadar tatlıydı ki. Sanırım ne yapsa hoşuma gidecekti.

"Annem omega, babam alfa ve birde alfa olan bir kardeşim var. Benden iki yaş küçük. Seninle yaşıt. Şu an annem ve babam buradalar, kardeşim üniversite okumak için Amerika'ya gitti. Ama bu sene son gelir, yani yaza. Başka anlatacak bir şey gelmedi aklıma. Peki ya senin ailen?"

Konu bana dönünce ufak bir gerilme yaşadım. "İki tane alfa annem var. Benden başka çocukları da olmamış. Şu an Daegu'dalar."

"Görüşmek zor olmuyor mu? Neden burada değiller?"

Stresle parmaklarımla oynamaya başladım. Ben Daegu'dayken bile görüşmek çok zordu. Ama bunu diyemezdim tabi.

"Orayı çok seviyorlar. Memleketleri sonuçta. Hem oradaki evimiz büyük geniş bahçeli. Ben de olabildiğince yanlarına gitmeye çalışıyorum."

Küçük bir mırıltıyla beni onayladı. Ortamın gerildiğini o da anlamıştı. Ellerimi çözüp radyoda kısık sesle çalan müziğe odaklandım. Çok sık müzik dinleyemesem de arkadaşlarım olan Kai ve Chanyeol'un sesi kulağıma çalınınca hafifçe mırıldanmaya başladım. Bu şarkıyı bestelemek için ne kadar uğraştıklarını biliyordum. Saatlerce bana zorla dinletip nasıl olduğunu sormuşlardı. Kısık sesle kıkırdayıp mırıldanmaya devam ettim.

Müzik sesinin biraz daha açılmasıyla bakışlarım Jungkook'u buldu. Gözlerimiz kesişince hafif bir gülüşle bana bakıyordu. Gülümsemesiyle bana güven vermesi normal miydi?

"Taehyung, kurdu bana kur bakıyor. Çok sevimli."

Bu zamana kadar kurdum sadece benim sözümü dinler kendisi bütün ipleri bana bırakırdı. Ayrıca çok sessiz olan kurdum Jungkook'un ortaya çıkışıyla uykularımda bile beni rahat bırakmıyordu. Sürekli alfasını görmek istediğini söylüyor, beni ona gitmem için zorluyordu. 

Hiç birinden etkilenmemiş kurdumun şimdi birinden etkilenmesi ve aynı zamanda onun da onu etkilemeye çalışması kurdumu çok mutlu ediyordu. Onun mutlu olması beni de etkiliyor etrafa feroman salmamak için kendimi zor tutuyordum.

Yol boyunca aramızda ufak ufak sohbetler geçmişti. Şimdi ise geldiğimiz butik tarzı restoran çok tatlıydı. Orman tarzı bir yerdi. Kahve tonundaki eşyalar ve ışıklandırma da göz yormuyordu.

Manzara tarafında bir yere geçtiğimizde garson menülerimizi getirmişti. Fakat bakışları gram bana dönmüyor sadece Jungkook'u izliyordu. Benim varlığımı yok sayıyordu. Gözlerimi devirdim.

"Hoş geldin jungkook~~ ne zamandır gelmiyordun. Darılacaktım az daha."

Jungkook sahte bir gülüşle kıza gülümsemişti.

Tamam Jungkook'a aşık değildim ama kurdum bu samimiyet karşında kıskanmıştı. Jungkook'un buraya çok sık geldiği kızın tavırlarından belli oluyordu. Ama tabi asıl önemli olan Jungkook'un hareketleriydi. Bütün dikkatimle karşımdaki ikiliyi izlemeye başladım.

My Baby Bear | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin